Van Allen Kuşağından Geçilemezmi?
Mart 22, 2018
1
Van Allen Kuşağının keşfi
1958 yılında, Dr. James Van Allen Kuşağını keşfetti.
Van Allen kuşakları, Dünya’nın manyetik alanı tarafından yönlendirilip bir kutuptan diğerine giden küresel bir yapı oluşturacak biçimde birikmiş yüklü parçacıklar ve serbest elektronlardan oluşuyor. Aslında iki kuşak var; iç kısımda, dünyaya daha yakın olanda çoğunlukla yüklü atom çekirdekleri yer alırken, dış kısımda yer alan kuşak elektronlardan oluşuyor. Ayrıca kuşak, kutuplarda neredeyse “yok” sayılabilecek kadar inceyken, Ekvator üzerinde oldukça kalın. Bunun nedeni de, kutuplarda Dünya’nın manyetik alanının oldukça zayıf, Ekvator çevresinde ise güçlü olması. Güneş kaynaklı yüklü partiküller manyetik alanın da kutuplarını oluşturan bu kutup bölgelerinden Dünya atmosferinin üst katmanlarına ulaşır ve buralarda “kutup ışıkları”nı meydana getirir.
Bilimsel bir kaynakta bu konu ile ilgili olarak şu bilgiler de yer almaktadır:
'Daha yaşlı Süpernova olaylarını gösteren deliller de vardır: Deniz tabanında biriken demir-60 yaklaşık 5 milyon yıl önce Güneş'ten 90 ışık yılı uzaklıkta meydana gelen bir Süpernova patlamasının delili olarak yorumlanmıştır. Süpernova patlamasında oluşan demir-60, 1.5 milyon yıl yarılanma ömrü olan radyoaktif bir izotoptur. Dünya'nın yer altı katmanlarında bulunan demir-60 izotopu, yakın uzayda bulunan elementlerin nükleosentez geçirip, önce Dünya atmosferine oradan da yer altı katmanlarına saplanması sonucu oluşmuştur.
Demirin önemi
Ünlü mikrobiyolog Micheal Denton, Nature's Destiny (Doğa'nın Kaderi) adlı kitabında demirin önemini şu sözleriyle vurgulamıştır:
Tüm metaller içinde demirden daha çok hayati önem taşıyanı yoktur. Bir yıldızın çekirdeğinde demirin birikmesi süpernova patlamasını tetikler ve böylece hayat için gerekli olan atomların tüm evrene yayılmasına imkan verir. Demir atomlarının Dünya'nın ilk aşamalarında çekirdekte oluşturduğu yerçekimiyle üretilen ısı, Dünya'nın başlangıçtaki kimyasal farklılıklarına neden olmuş ve atmosferin oluşumu ile sonuçta hidrosferin meydana gelmesini sağlamıştır. Dünya'nın merkezinde bulunan erimiş demir, dev bir mıknatıs görevi yapar ve dünyanın manyetik alanını oluşturur. Bu alan sayesinde Dünya'nın yüzeyini yüksek enerjili yıkıcı kozmik radyasyondan koruyan Van Allen radyasyon kuşakları oluşur ve hayati önem taşıyan ozon tabakasını kozmik ışın yıkımından korur. Demir atomu olmaksızın evrende karbona bağlı yaşam olması mümkün olmazdı; süpernovalar olmaz, Dünya'nın ilk dönemlerinde ısınması gerçekleşmez, atmosfer ya da hidrosfer olmazdı. Koruyucu manyetik alan olmaz, Van Allen radyasyon kuşakları oluşmaz, ozon tabakası olmaz, (insan kanında) hemoglobini meydana getirecek hiçbir metal bulunmaz, oksijenin reaktifliğini yatıştıracak metal oluşmaz ve oksidasyona dayanan bir metabolizma meydana gelmezdi. Hayat ve demir ile kanın kırmızı rengiyle uzaktaki bir yıldızın ölümü arasındaki bu gizemli ve yakın ilişki sadece metallerin biyoloji açısından önemli olduğunu göstermekle kalmaz, aynı zamanda evrenin biyolojik yönden önemini vurgular.
Van Allen Kuşağından Geçilemezmi?
Uzun süreli bu radyasyona maruz kalmak tehlikelidir.
Çünkü çok hızlı bu parçacıklar ve zarar verecek yeterli enerjiye sahiptirler. Bir canlı varlığında, bu iyonlaştırıcı radyasyon DNA'ya ve diğer biyomoleküllere zarar verebilir.
Ölümcül miktar radyasyon 300 rad/saat, uzay gemisinin bu kuşakta kalış süresi hesaplandığında astronotların 13 rad/saat ışımaya maruz kalacakları görülüyor. Ancak bu çıplak beden üzerinde olan etki, yani uzayda çıplak halde bile bu kuşaktan ölmeden geçerlerdi, dönünce de belki mutasyon sonucu kanser olurlardı. Ay'a çıplak gidilmiyor, uzay aracıyla gidiliyor ,Astronotların kıyafetleride bunlar hesaplanarak dizayn edilmiştir.Ve bu uzay aracı radyasyonu önemli ölçüde durduruyor, dolayısıyla Ay'a giden astronotların maruz kaldığı radyasyon zararsız seviyede.
Apollo Ekibi Van Allen Kuşağından bilerek ve hesaplayarak ince kısmından geçti.
NASA, özellikle Apollo projesinde yörüngesini tasarladı, böylece sadece iç radyasyon kuşağına dokundular ve daha az yoğun olan sınır bölgesinde dıştan geçtiler.
Radyasyon Test Edildi
Böyle bir uzay yolculuğunun nasıl sonuçlanacağı elbette test edilmeliydi.1968 Eylül ayında Sovyetler Birliği "Zond 5"i Uzaya yolladı.Bu Uzay aracının yolcuları 2 Kaplumbağa,Meyve Sinekleri,Solucanlar,Bakteri Kolonisi ve bitki tohumuydu.Dünya dan Aya gönderilen bu araç Ayda bir tur döndükten sonra başarıyla gidiş ve dönüşünü tamamladı.Dönüşte tüm yolcular hayattaydı.Test sonucu istenilen gibiydi ve insanlı uzay yolculuğunda artık bir sorun yoktu.
Kaynaklar,
1.https://nssdc.gsfc.nasa.gov/nmc/spacecraftDisplay.do?id=1968-076A
2.https://en.wikipedia.org/wiki/Zond_5
3.Michael J. Denton, Nature's Destiny, The Free Press, 1998,
4.https://spacemath.gsfc.nasa.gov/Algebra1/3Page7.pdf
5.https://www.popsci.com/blog-network/vintage-space/apollo-rocketed-through-van-allen-belts#page-4
6.Video-Fraser Cain-https://www.youtube.com/watch?v=1tZs02kxTdg
Tags
internette sürekli gökkubbe gecilemez safsatalari dönüyor.Sovyetlerin bu testini ilk defa okudum.Bilgi icin tesekkürler.
YanıtlaSil