Hipnoz ve Bilinmeyenleri

0
 Bildergebnis für hypnotism
Hollywood filmleri ve  ucuz illüzyon gösterilerinin yanı sıra, standart psikiyatrik tedavi yöntemlerinin arasına girdiÄŸinden beri, hipnoz pek çok psikiyatri uzmanı tarafından güvenilir bir tedavi yöntemi olarak görüldü. Hipnoz aslında sanılanın aksine bir illüzyon deÄŸil. Fakat insanlara faydasının dokunmasının yanı sıra, tehlikeli de olabiliyor. Çünkü bazı açılardan aslında hipnoz bir tür akıl kontrol yöntemi.

Göz Boyama

EÄŸer hipnoz sirklerde gördüğümüz bir kandırmaca deÄŸilse nedir? Aslında hipnozun meditasyon ile bir baÄŸlantısı var. Derin nefes egzersizlerine dayanan hipnoz, kiÅŸiyi son derece yoÄŸun bir rahatlama haline sokarak telkine açık hale getiriyor. Bu psikiyatrik yöntem aslında kiÅŸinin gözlerinin önünde köstekli saat sallamayı içermiyor. Fakat hipnozu yapan kiÅŸinin güvenilir ve lisanslı bir profesyonel olması gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken nokta, hastanın telkinlere daha açık olduÄŸu anda O’nunla baÄŸlantı kurabilmek.
Aynı zamanda, hipnoz süreci sırasında hasta bir tür kendinden geçme hissine kapılıyor, ayrıca daha fazla odaklanıyor ve daha fazla konsantre oluyor. Bir kişi transa geçtiğinde, hipnoz uzmanının sesi hariç, hasta için her şey canlılığını yitirip yok oluyor. Hipnoz ve meditasyonun arasındaki temel fark ise hipnozun telkin yöntemini kullanması. Meditasyonda ise amaç bireyin kendi iç dünyası ve çevresi ile daha uyumlu hale gelerek sakinlik durumuna erişmesi. Hipnozla, davranışların telkin yoluyla düzeltilmesi veya daha iyi hale getirilmesi hedefleniyor.
 Ã„hnliches Foto

Hipnozun Tarihi

EÄŸer eski dönem batı filmlerinden bazılarını seyrettiyseniz, ameliyatlarda anestezi maddesi olarak alkol kullanıldığına dikkat etmiÅŸ olabilirsiniz. Birkaç yüz yıl önce bacağınızın ampüte edilmesi gerekseydi, bugünkü tıbbın lüksüne sahip olmadığınız için bu iÅŸi ucuz bir viski ile yapmak zorunda kalacaktınız. Fakat 1800’lerde hipnozun da anestezik yöntemler arasında olduÄŸunu biliyor muydunuz? O tarihlerde hastaların ölümcül ÅŸoka girmelerini engellemek adına aÄŸrıyı kesmek ve uyuÅŸturmak için hipnoz kullanılırdı. Ãœstelik bu, iÅŸe çok yarayan bir yöntemdi.
Konu ile ilgili en iyi örnek, üstün bir baÅŸarıyla hipnoz yöntemini kullanarak, Hindistan’ daki 3000 den fazla hastayı ameliyat eden Ä°skoç cerrah James Esdaile’dir. Nörobilim uzmanı Marjorie Woolacott’ a göre cerrahi müdahalelerde hipnoz yönteminin kullanılmaya baÅŸlanmasından önce hasta ölümleri %50’lerdeyken, Hipnozla hastaların uyuÅŸturularak yapıldığı ameliyatlar ile ölüm oranları %5’e düşürülmüştü.

Herkes Hipnoz Edilebilir mi?

Hipnoz edilebilirlik kesinliÄŸi olmayan bir durumdur. Bazı insanlar hipnoz edilebilirken bazılarında bu iÅŸlem iÅŸe yaramaz. Hipnozun nasıl etki ettiÄŸi halen nörobilim uzmanları ve psikiyatrlar tarafından büyük bir gizem. Ä°ÅŸe yarayabileceÄŸini biliyorlar ancak “nasıl” iÅŸe yaradığı hakkında bir fikirleri yok. 2012’de, niçin bazı insanların diÄŸerlerine göre hipnoza daha duyarlı olduÄŸu konusu hakkında “Hipnoz EdilebilirliÄŸin Fonksiyonel Temeli” isimli bilimsel bir çalışma yayınlandı.
Çalışmaya göre bir bireyin baÅŸka bireylere kıyasla daha kolay hipnoz edilebilmesi, beyin fonksiyonlarına ve baÄŸlantı kurabilme yetisine ile alakalı. Makaleye göre, daha kolay hipnoz edilebilen bireylerin sol dorsolateral prefrontal korteksleri (beynin üst düzey kontrol mekanizması) ile bilgiyi iÅŸleyen beyin bölgeleri arasındaki baÄŸlantılar, diÄŸer insanlarınkinden daha kuvvetli. Psychology Today’den Dr. Clifford N. Lazarus,  hipnoz için, bireyin de istekli olması ve hipnoza açık olması gerektiÄŸini belirtiyor.

Herkesin Kendi Sınırları Var

Birini hipnoz edebilmek demek kişiye her istediğimizi yaptırabileceğimiz anlamına gelmiyor. Hipnoz edilen kişiye gerçek anlamda tek başlarına yapabilecekleri şeyleri sadece telkin edebiliriz. Örneğin hiç uçak kullanmamış birine uçak kullandırtamayız. Hipnoz edilen birey bir kukla değildir. Halen bir noktada bilinci açıktır.
Fakat hipnozla kişilerde gerçek bir değişim görülebilir. Örneğin hipnoz, sigarayı bırakma konusunda yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca sayısız kötü alışkanlığı bıraktırmada ya da ağrıyı, anksiyeteyi veya diğer rahatsızlık verici fiziksel hisleri gidermede kullanılabilir. Nasıl mı? Fiziksel hisler bile beyindeki algıyla alakalıdır.

Sahte Anılar-Sil Baştan!

BaÅŸ rolünü Jim Carrey ve Kate Winslet’in paylaÅŸtığı 2004 yapımı Sil BaÅŸtan adlı film, hafızadaki istenmeyen anıların silinmesini konu alıyor.

 

Hipnozla sahte anılar yaratılabilir ya da var olan sahte anılar yok edilebilir. Yani hipnoz sizin hiç olmamış şeyleri sanki olmuşçasına anımsamanızı sağlayabilir. Kulağa bilim kurgu hikayeleri gibi gelse de bu tamamen gerçek.
Ohio’daki Psikiyatri profesörü Dr. Joseph Green, hipnoz sırasında sahte anıların nasıl oluÅŸturulduÄŸuna dair ortak bir çalışma yaptı. Katılım için 48 hasta seçildi. Bu hastalardan 32’sine, sahte anıların oluÅŸabileceÄŸi konusunda önceden bilgi verildi. Geri kalan 16 hastaya ise böyle bir uyarı yapılmadı. Hipnozun etkisi altındayken her gönüllüden, bütün gece uyudukları bir geceyi düşünmeleri istendi ve o gece sabah saat 4’te yüksek sesli bir gürültü duyup duymadıkları soruldu. Hipnozdan sonra deneklerin çoÄŸunda böyle bir ses duyduklarına dair sahte bir anı oluÅŸmuÅŸtu.
Sahte anıların oluÅŸabileceÄŸine dair uyarılmış olan grubun %28’inde ve uyarılmamış olan grubun da %44’ünde sahte anılar oluÅŸtuÄŸu gözlemlendi.
Görünüşe göre hipnoz öncesi sahte anılara karşı yapılan uyarı, bu kafa karışıklığının önlenmesinde yardımcı oluyor fakat halen risk söz konusu.

Zihin ve Vücut Bağlantısı

Korların üzerinde yürüyen insanların sıcağı hipnoz sayesinde hissetmedikleri düşünülüyor.

 

Nörobilim uzmanları ve psikiyatristler hipnozun ayrıntılarını çözebilmek için iş üstündeler. Hipnoz ağrıyı yok edip uyuşturabildiğine göre, açıkça görülüyor ki zihin ve vücut arasında keşfedilmesi gereken bir tür bağlantı var. Bunu test edebilmek için biliminsanları hipnotize edilmiş deneklerle bazı çalışmalar gerçekleştirerek beyindeki değişimleri haritalandırdılar.

90’ların sonlarında, iÅŸkence de denebilecek bir deneyde Montreal Pierre Rainville Ãœniversitesi, katılımcılardan ellerini 116℉ derecedeki  (46.6℃) suya sokmalarını istedi.(Bu sıcaklık, elde aÄŸrı oluÅŸturmaya yetecek sıcaklıktadır.) Bazı deneklere suyun çok acı verecek dercede sıcak olduÄŸu söylenirken, diÄŸerlerine ise çok az bir acı hissedecekleri söylendi. Hipnoz edilen denekler ellerini kısa süreliÄŸine suya soktukları süre içerisinde, beyinlerinde fiziksel bir deÄŸiÅŸim olup olmadığı gözlemlendi. Az acı hissedecekleri söylenen bireylerin beyinlerinde ise özellikle aÄŸrı süreci ile iliÅŸkili kısım olan anterior singulat kotekste daha az aktivite yoÄŸunluÄŸu görüldü.

Başka bir çalışmada ise hipnoz edilmiş katılımcılara belirli tablolardaki canlı renklerin aslında farklı gri tonları olduğu söylendi. Beyin taramaları yapıldığında ise, beynin renkleri algılayan kısmında aktivite değişiklikleri kaydedildi.
Sonuç olarak hipnozun tam bir tarifi yapılamasa da telkine dayalı bir tür yönlendirmeyle bireylerin beyinlerinde de bir takım fiziksel farklılıkların oluştuğu kanıtlanmış durumda. Bu yöntemin, kişilerin hayatında oldukça önemli değişikliklere sebep olabileceği de bir gerçek. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta ise hipnozu yapacak olan uzmanın güvenilirliği ve bu yöntemin iyi amaçlar için kullanılması konusunda emin olmak gerektiği.

Kaynaklar,
http://bilimoloji.com/hipnoz-bilinmeyen-gercekleri/

http://www.grunge.com/47728/untold-truth-hypnotism/

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !