Vücuda şiş Sokupta Kan Akmaması
Vücuda şiş sokupta kan akmaması,kızgın yağa el sokma keramet olarak gösterilir.[kaynak]
Ancak bunu Hint fakirleri ve Budist Zen rahipleri kendi dini törenlerinde yapmaktadırlar. Şimdi onlarda mı keramet göstermektedirler?Youtube`da bu videolardan yüzlercesi mevcuttur.
Thaipusam festivalleri bunlara bir örnektir.[kaynak]
Transa girmek için Yoga derslerine binlerce dolar harcamak da gerekmiyor.En cahil insan bile sadece çok seri ve derin nefes alıp vererek transa girebilir. İnanç etkeni de eklendiğinde kendi kendine hipnotize sağlanmış olur. Uyuşturucu madde etkisi de ''muhtemelen'' olabilir.
Trans Hali
Tarikatlarda yapılan şiş batırma dağlama kızgın yağa el sokma konusu da basittir, bunlardan önce aşırı şekilde baş sallanıp hareket edilip hızlı soluk alıp verme ile oksijen uyuşturuculaştırılıyor. Bunu normalde herkes isterse yirmi kere derin soluk alıp vererek ya da beş balonu arka arkaya şişirerek yapabilir. Sonuç oksjen uyuşmasıdır, baş döner ve insan uçtuğunu dahi hisseder. Bu dönemde batırsan da kessen de hissetmez. Kan gelmemesi de bu normal durumu ulvi gösteri diye sunanların , yağ dokuya şiş batırmayı bilmesinden kaynaklı. Yağa soktuğunda da , daha önce ele ısı geçirmeyen sıvı sıvandığından on saniye süre ile el haşlanmaz.Zikirlere dikkat ederseniz sabit ritüel ve hızlı nefes almalar var , bu da oksijen sarhoşu eder ama kişi kendini cennete doğru yükseldi hisseder. Çünkü amaç budur, o sarhoşluğu ulvi zannederek her kafa sallayışta artı bir sevaba (!) girer. Şişi hiç bir zaman kalbine sokmuyorlarsa , bir sarhoşa hayati risk vermeden bir gösteri yapıyorlar demektir. Bunun imanla değil hemoglobinlere aşırı oksijen yükleyip beyne gereğinden fazla glikoz kulandırmakla alakası var. Her insan kan akışını yavaşlatabilir kalp vurum sayısını düşürebilir yükseltebilir ısısını artırabilir düşürebilir. Bu üstün bir yetenek değildir.
Ama her insan bunu nasıl yapacağını bilmez. Bu da bir hint shiwa öğretisidir , onlar da böyle varolan vücut özelliklerini bilerek kontrol altına almayı din üstünlüğü gibi göstererek kendi tanıtımlarını yapar ve kendi tarikatlarını kurar ,gösteriler ile de geçinirler. Mumbai ve Delhi de her mahallede bunlardan bulunur. Ancak bu özkontrol mantık ile her insanın yapabildiği işlerdir, meziyet değildir.Alttaki videoda bir örnek.
Kan Akmaması
Kan çıkmıyor iddiası pekte doğru sayılmaz.değil.Bazı durumlarda elbette çıkıyor.
Fotoğraflarda ve videolardaki gördüğümüz objelerin dokuya saplı hali.
O şişi yanaktan çekip çıkarttıktan sonra kanama başlar. Mesela aynı sebepten ötürü bıçaklanan şahısların vucutlarında kalan bıçak bir sağlık kurumuna varıncaya kadar çıkartılmaz paramedikler tarafından. Çünkü bıçağı çektiğinizde kanama başlar.
Ayrıca delinen vucut kısımları hiçbir hayati organa denk gelmiyor ve genelde sadece derinin altından geçiyor objeler..
Eğer gerçek bir metafizik olay olsa o şişi kalbinin veya midesinin ortasından geçirebilmesi gerekirdi.
Tıbbi bir yöntemde mevcut.Kan akışını azaltma yöntemi.Dişçiler bu nedenle size önce iğne yaparken iki değişik sıvıyı karıştırırlar. Bir tanesi kortizol cinsinde veya morfin cinsindeyken diğeri de estrojen cinsinden kan akışını azaltan bir hormondur.
Yöntem nasıl olursa olsun doğaüstü değildir.Son olarak ünlü bir ilüzyonist şöyle demişti,
"Gezipte dolaşmadığım yer kalmadı.Hindistan'a bile gittim.Her harikuladeliğin gerisinde mutlaka bir hile olduğuna şahit oldum.Öğrenilmiş teknikler vardır,bunlar hocadan çırağa geçer.Birçok ilüzyon numarası form ve isim değiştirerek tarikatlara bile girdi.O tarikatlarda aynı bizdeki usul işler. Şeyh'ten müride intikal eder bu teknik ve bilgiler.Ama adı ilüzyon olmaz da ,cezbe olur keramet olur."
Ne kadarda doğru bir söz.Zira David Copperfield uçmadımı veya Amerika`nın özgürlük anıtını kaybetmedimi?Hatta kendini ikiye bölmedimi?
Ateş Üstünde Yürümek
Yaklaşık 427ºC sıcaklıktaki taşların üzerinde hasar görmeden nasıl yürüyebiliyorlar?
1890'larda Dr. T. N. Hocken, gizemi açığa kavuşturmayı denedi. Ateşte yürüyenlerin tabanlarına kimyasal testler uyguladı ve diliyle de yaladı. Fakat hiçbir yabancı koruma maddesi bulamadı ve sonuçta hile yapmadıkları ortaya çıkmış oldu.
Bununla birlikte herkes Dr. Hocken'in raporuyla aynı fikirde değil. İngiltere Halkbilim Derneği başkanı Edward Clodd, 1895'te bütün bunların hilekarlık olduğunu ilan etti. Bu insanların kendilerini şap veya sülfirik asit ile hissiz hale getirmiş olabileceklerini iddia etti.
Edward Clodd'un iddiaları çürütüldü. 1937'de İngiltere Carlshalton'da bir deney yapıldı. Ateş çukuru hazırlandı ve yarışmada iki rakip vardı. Eksiksiz bir kontrol yapıldı. Her iki katılımcının da ayakları, Ahmed Hussain ve Reginald Adcock, hem yarışma öncesi ve hem de yarışma sonrası kontrol edildi. Hiçbir hile bulunamadı.
Bilim insanları ve fiziksel araştırmacılar, çok dikkatli bir şekilde iki katılımcıyı birden izlediler. Ama bilinmeyen gerçeği, gizemi bilimsel olarak açıklanamayan gerçeği kabul etmek zorunda kaldılar.
Ateşe karşı bağışıklık sadece bilimsel kurallar temelinde açıklanamaz. Gizemin gerçeğinde bilim bize yardımcı olamaz. Bu anlamda "siddhi"sini sergilerken, bir insandaki fiziksel ve zihinsel değişiklikleri algılamamız zaman alacaktır.
Ateş üstünde yürüme nasıl yapılır?
UYARI: Bu yazı sadece bilgi amaçlıdır Sadece bu konuda uzman olan kişiler ile birlikte bu çalışmayı deneyin.
Ateşte yürüme ritüeli binlerce yıldır dünyanın her yerinde sayısız kültür tarafından gerçekleştirilmiştir. İlk yazılı kayıt 3000 yıllık bir Hindu hikayesinde yer almaktadır ve Hawai’deki Kahunalar’ın da lav kitleleri üzerinde yürüdüklerine dair bilgiler bulunmaktadır. Günümüzde her yıl binlerce kişi herhangi bir zarar görmeden ateş üzerinde yürümektedir.
Ateş üzerinde yürümenin amacı daha önce yapamayacağımız bir şeyi yaparak (Bize imkansız gözüken bir şeyi yaparak) sınırlarımıza ve mevcut inançlarımıza meydan okumaktır.
Nasıl oluyorda ayağımız yanmıyor?Peki elimiz ila ateş parçalarını alsak yine yanmaz mı?
1. En önemli etken kömürlerin ısıyı iletebilme becerileridir. Bir maddenin sıcak olması ona temas edildiğinde o kişiyi hemen yakacağı anlamına gelmez. Bu, maddenin iletkenliğine yani kendisinden başka bir cisme ısı transferi becerisine bağlıdır. Uzay mekiğinden kullanılan 32.000 adet ısı döşemesi o kadar az ısı iletimi sağlar ki kıpkırmızı parlamalarına rağmen yine de dokunalabilecek kadar güvenlidirler. Ateş üzerinde yürüyenler ısı gerçigenliği çok az olan kuru odun kömürü kullanırlar. Diğer taraftan metal çok iyi bir iletkendir. Metal bir levha odun kömürü ile aynı ısıya getirilirsen metaldan gelen ısı ayaklarınıza yüksek oranda iletileceğinden bunun üzerinde yürümeye çalışan biri kişi ciddi yanıklara maruz kalabilir.
2. Kömürler aynı boyutlarda değildir, dolaysıyla ayağın kömürlerle temas eden bölümü küçüktür.
3. Ateş üzerinde yürüyenler oldukları yerde durmazlar; her bir ayağın kömür üzerinde bir saniyeden daha az kalması için hiç durmadan yürürler. Her ayağın tekrar kömüre basmadan önce havada kaldığı süre boyunca soğumaya zamanı vardır.
4. Kan, ısıyı ayak tabanlarından uzağa iletir.
5. Soğuk ayaklar sıcak kömürlere temas ettiğinde kömür ile ayak tabanı arasında koruyucu bir buhar tabakası oluşturmak için ayak tabanlarındaki vücut nemi buharlaşır.
Tüm bu bilimsel açıklamalara rağmen ateşte yürüyüp ayağını yakan bir çok insan olmuştur bunun nedeni bunu korku içinde denemeleridir.
Bedenimiz çoşkulu, tutkulu anlarda adrenalin salgılar ve bu durumda çok daha güçlü bir halde oluruz. Hatırlayın, yorgunken kolunuz sandalyeye çarpsa çok acır ama sinirliyken duvara yumruk atarız hissetmeyiz.
Not:Her ne kadar yapılan bu eylemin bir açıklaması olsa da, yine de denemek için pek de güvenli olduğu söylenemez. Çünkü az da olsa, çok da olsa ayağınız muhtemelen yanacaktır. Bazı insanlar, acı eşikleri yüksek olduğu için bu eylemi rahatlıkla gerçekleştiriyor gibi görünüyor olsalar da en güvenli tercihin böylesi bir davranışta hiç bulunmamak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kaynaklar
1.https://www.pitt.edu/~dwilley/Fire/FireTxt/fire.html
2.https://serendipstudio.org/bb/neuro/neuro00/web2/Shaw.html
3.https://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/vucutlarina-sis-sokup-kadir-gecesini-kutladilar-884348/
4.Video-Brainstuff-https://www.youtube.com/watch?v=1W7FahK7DO4
