Klitoris Hakkında Herşey

0
Bildergebnis für klitoris 
Klitoris ve penis aşağı yukarı aynı organdır diyebiliriz. Sadece anne karnında hormonlar tarafından farklı biçimde gelişmiştir.

Her bebek anne karnında ilk dişi olarak başlar,6 hafta sonra cinsiyeti belirleyen kromozomlar devreye girer.Eğer XY kromozomluysan, yani erkekse zamanla yumurtalar testise dönüşür, ve dışarı atılır, ve penis gelişmeye başlar.

XX kromozomlu bebekte bu süreç yaşanmaz ve yumurtalar farklı şekilde gelişir ve üreme sisteminin malum kısmı pek gelişmez, o yüzden klitoris olarak kalır.

Ähnliches Foto 

Klitoris nedir?

Klitoris 2,5-4 cm uzunluğunda ve 3 mm kalınlığında bir uzuvdur. Kasık kemikleri arasının birleştiği noktanın ortasında olup, küçük dudakların yukarda birleştiği kısma dek uzanır. Büyük dudaklar arasındaki yumuşak dokunun içinde yerleşiktir.Klitoris, küçük dudakların yukarı kısmndaki oynak bir deri kıvrımının altında olup, hafif bir çıkıntı meydana getirir ve bu çıkntıya "başcık" adı verilir. Küçük dudakların birleştiği kısımda bir başlık biçiminde genişler. Bu başlığın altında klitorisin ucu bulunur. Bacaklar birleştirildiğinde bile klitorisin çıkıntısı birçok kadında belirgindir.Klitoris, oluş ve cinsel yapı açısından incelendiğinde erkeğin cinsel organına benzemektedir. Gerek penis gerekse klitoris gebeliğin üçünü ayında henüz yeni belirginleşmeye başlayan çift cinsiyetli embriyoda oluşmaktadırlar. Doğacak olan eğer erkekse üçüncü ayda penis meydana gelir, eğer kız ise klitoris oluşur. Erkeklerde penise uzanan meni ve idrar yolları aynı çıkış noktasına sahiptirler. Kadınlarda ise gerek idrar gerekse döl yolu klitorisin dışında olup, çıkış noktaları aynıdır.
Bildergebnis für klitoris
Bu ayrılıkların dışında klitorisin yapısı penise çok benzemektedir. Peniste olduğu gibi klitoris de süngerimsi uzun damarlardan meydana gelmektedir. Klitorisin ucu penis gibi sertleşmektedir. Penis ucunun koni biçiminde olmasına karşılık, klitorisin ucu yuvarlaktır. Fakat tıpkı peniste olduğu gibi klitorisin ucuna da "başcık" denmektedir. Penis gibi klitoris de başcıkda kümeleşen sinir uçları bakımından yoğundur. Buradaki sinir uçlarının duyarlılığı penis ucuna oranla çok daha fazladır.Klitorisin penisle biçim benzerliği, küçüklüğü ve penisin yeteneklerinden yoksun oluşu, kadınların bir yerde tümüyle gelişememiş, şanssız erkekler oldukları gibi bir görüşün benimsenmesine yol açmıştır. Günümüz bilim adamlarından bile bazıları klitorisin gelişme çağının artığı gereksiz bir organ olduğunu ileri sürmüşlerdir. Klitoris yararsızlığı ve gereksizliği nedeni ileri sürülerek apandistle kıyaslanmıştır. Klitorisin güdük bir organ olarak kabul edildiği binlerce yıl önce bu organın kesildiği görülmektedir. Doğuda ve orta Afrika'da bugün bile aynı gelenek sürdürülmektedir.
Klasik psikanaliz bile klitorisin değersiz bir penis olduğu savındadır. Gerçi Sigmund Freud ergenlik öncesi çocukluk devresinde, klitorisin dişi cinselliğinin gelişiminde önemli rol oynadığını kabul etmiştir, Fakat klitorisin aracılığıyla duyulan cinsel zevkin erkek karakterli olduğunu ileri sürmüştür. [6]
Freud'un öğrencisi "helena deutsch" "kadın psikolojisi" (1948) adlı yapıtında şöyle demektedir:
"Erkek yapılı, zavallı bir artık.Döl yolundaki gelişime ve zevke katılmaya bir türlü razı olmuyor."[7]

Oysa açıklayıcı cinsel bilim bu anti-klitoris propagandasına karşı çıkmış ve erkeklerin ilgisini bu organa çekmiş; cinsel bakımdan soğuk kadınların birleşme öncesi klitorisleri uyarılacak olursa, orgazmın bu kadınlarda bile kolaylıkla gerçekleşebileceğini erkeklere göstermiştir.Katolik ahlak kuralları bile, kadını cinsel birleşme öncesi hazırladığı ve böylece üremeyi olanaklaştırdığı için, klitorisin uyarılmasını önermektedir.Günümüze değin, hatta günümüzde bile cinsel kitaplar <cinsel birleşme şekilleri> konusunu açıklarken, birleşme sırasında klitorisle erkek cinsel organı arasındaki direkt temasıa çok değer verirler. Ayrıca kadının cinsel zevk alabilmesinin, klitorisin kasık ve kemikleri arasındaki yerinin yukarıda veya aşağıda oluşuna bağlı olduğunu ileri sürerler.Bu konuya ilişkin görüşlerin çeşitliliği büyük bir karışıklık yaratmıştır. Ancak St. Louis üreme - biyolojisi enstitüsü profesörlerinden "William Masters" ve "Virginia Johnson" 11 yıllık araştırmaları sonucu bu fikir karışıklığını bir düzene koymuşlardır. "Klitoris güdük kalmış bir penis olmayıp, dişinin gelişmiş bir cinsel organıdır."[8]
 Bildergebnis für klitoris
Klitoriste cinsel coşku öncesi bir sertleşme görülmez. Cinsel gerilim arttığında klitorise kan hücum eder, erkek cinsel organında ise kan hücumundan sonra büyüme görülür. Erkek cinsel organının ucu sertleşir ve üst derideki kanal görülür ve hissedilir biçimde ortaya çıkar. Erkek cinsel organında görülen bu sertleşme ve yön değişikliği klitoriste yoktur.Biri döl yolunda, diğeri klitoriste olmak üzere ayrı türden iki orgazmdan söz etmek yanlıştır. Orgazma çeşitli şekilde ulaşıldığı gerçektir; cinsel doyuruya yalnızca klitorisin erkek tarafından uyarılması ya da kendi kendini tatmin yoluyla (bazı kadınlar göğüs uçları uyarıldığında da orgazma ulaşmaktadırlar) da erişilebilir. Fakat nasıl ve ne şekilde olursa olsun orgazm daima döl yolunda olur ve belden itibaren tüm organizmayı kapsar. 
Cinsel gerilim orgazm sonunda giderilince klitoris küçülerek kasık kemikleri arasındaki yerine çekilir ve artık uzunluğu, cinsel gerilim sırasındaki uzunluğun yarısıdır. Klitoristeki bu değişiklik en tecrübeli erkekleri bile bazen şaşırtmaktadır. Klitorisle teması kaybettikleri zaman, bu değişikliği kadındaki cinsel gerilimin kayboluşuna yormaktadırlar. Oysa durum tamamen tersinedir. Klitorisin bu andaki duyarlılığı öylesine fazladır ki, direkt bir temas zevk vermekten ziyade acı verir. <cinsel el kitaplarının> yanlış propagandası bu durumda birçok erkeğin ters davranışına yol açmaktadır: Erkekler parmakla klitorisi tekrar bulmak istemektedirler. bu boşuna manipulasyon kadını tahriş ettiği gibi, cinsel gerilimin de kaybolmasına yol açmaktadır. Eğer klitoris yeniden uyarılmak isteniyorsa masters'in önerdiği gibi, venüs tepesinin hafifçe okşanması yeterlidir.
Klitorisin büyüklüğü kadının cinsel duyarılığında rol oynayan bir etken değildir. Klitorisi büyük olan kadınların cinsel açıdan daha duyarlı oldukları görüşü yanlıştır. Klitorisin aşırı büyük oluşunun nedeni erkek hormonlarının fazlalığı olabilir ya da hormon tedavisi buna yol açmıştır. Ayrıca seneler süren klitoris-mastürbasyonu bu büyüklüğün nedenidir; bu durumlarda androjenin etkisiyle duyarlılık artabilir.Klitorisin kasık kemikleri arasındaki yerinin üstte ya da daha derinde oluşu duyarlılıkta rol oynamaz. Cinsel birleşme sırasında klitorisle erkek cinsel organı arasında doğrudan doğruya bir ilişki yoktur. buna karşın klitoris yeterince uyarılmakta ve bu 3 şekilde olmaktadır:
Bildergebnis für klitoris 

1) Erkek cinsel organı döl yoluna girerken küçük dudakların üzerinden kaymakta ve bu da klitorisi etkilemektedir. Yine kıvrılarak çıktığından uyarı tekrarlanmaktadır. Cinsel birleşme sırasındaki ritmik hareketlerle klitorisin yeri değişmekte, böylece uyarı sağlanmaktadır.
2)Klitorisi meydana getiren süngerimsi doku kasık kemiğinin alt kısmında sağ ve sola açılan iki açıyı oluşturmaktadır. Bu açılar döl yoluyla yakın ilişkide olduklarından döl yolunun içindeki erkek cinsel organının hareketleri bu açılar aracılığıyla klitorise aktarılmaktadır.
3)çiftlerin yüz yüze oldukları tüm cinsel birleşme şekillerinde kadın ve erkeğin kasıkları üst üste gelmekte, bu da klitoris üzerindeki ritmik bir basınca yol açmaktadır.

Masters tarafından yalnızca klitoris hakkında ileri sürülenler bile "van de velde"'den günümüze değin yazılmış birçok cinsel bilgi kitaplarının yeniden gözden geçirilmesi ve yeniden yazılması için yeterli bir nedendir. Klitoris gerçekten de cinsel uyarı bölgeleri içinde en duyarlı olanıdır. Fakat hiç bir zaman kadını alevlendirmek için çevrilmesi yeterli olan bir düğme olmamıştır.
Cinsel bilgisi olmayan ya da bu konuya hazırlıksız kadınlarda klitorise dokunulması zevkten çok nefret duygusunu kamçılamaktadır.Cinsel uyarıma yatkın kadınlarda ise klitoris zevk duygusunu kamçılamaktadır. Masters ve Johnson'a göre bu organ önce uyarımları toplamakta, sonra da zevke dönüştürmektedir.Kan hücumuyla belirginleşen klitoris, aldığı uyarımları omurilikteki cinsel merkezlere iletir. Böylece cinsel bölgedeki sinirlerde, kaslarda ve damarlarda değişiklik ve tepkilere yol açarak orgazmı hazırlar ve yalnız klitoris böylesi bir etki yapabilmek için zamanında ve yeterli oranda uyarılmalıdır.
masters'a göre "klitorise doğrudan doğruya dokunulduğu zaman uyarımla, öfkeye yol açan tahriş olma arasındaki sınır belli belirsizdir."[8]

Klitorisin tam anlamıyla haritasını çıkaran O’Connell

Avustralyalı ürolog Helen O'Connell'ın 1998 yılında üroloji dergisinde ilk defa yerini ve boyutunu tanımladığı organ. Klitorisin tam anlamıyla haritasını çıkaran O’Connell, klitoriste penisten iki ya da üç kat daha fazla sinir olduğunu ortaya koydu.kimi profesörler klitorisin anatomik yapısının 1800'lerin ortalarından bu yana bilimsel literatürde yer aldığını ancak o'connell'ın çalışmasını daha önce kimsenin yapmadığı bir şekilde tanımladığını ve açıkladığını belirtiyorlar. makalesinde klitorisi tanımlayarak, büyük bir kısmı görünmeyen, ereksiyon halinde olmayan klitorisin 9 santimetre uzunluğunda olduğunu, bunun da ereksiyon halinde olmayan bir penis boyutuna denk olduğunu yazdı.[1]

 

1924: Prenses Marie Bonaparte 243 kadının klitoris ve vajinası arasındaki mesafeyi ölçtü

Fransa’da bir psikoanalist ve aynı zamanda Napoléon’un torunu olan Prenses Marie Bonaparte, cinsel ilişki sırasında orgazm yaşayamadığı için bir çözüm aramaya başladı. Bonaparte, klitorisinin vajinasından çok uzakta olduğu teorisini kanıtladı. Doktor arkadaşlarının yardımıyla 243 kadının vajinası ve klitorisinin arasındaki mesafeyi ölçen Bonaparte, bulguları Bruxelles-Medical dergisinde A.E. Narjani imzasıyla yayınladı. Çalışması, klitorisi vajinasından uzakta olan kadınların, cinsel ilişki sırasında orgazm olmakta güçlük yaşadığını, klitorisi vajinasına yakın olan kadınların ise daha kolay orgazma ulaştığını gösteriyordu.[2]

2014: Vajinal orgazmın efsane olduğu kanıtlandı

İtalyalı araştırma ekibi Puppo+Puppo, Journal Of Clinical Anatomy dergisinde tartışmalara yol açan bir çalışma yayınladı. Çalışma, vajinal orgazm ve G-noktasının aslında efsaneden ibaret olduğunu savunuyor.[3]

Klitoris tarihi ile ilgili daha fazla detay icin.bkz[4

picture-9

Ürolog Helen O’Connell’ın 2005 yılında yazdığı bir makalede, klitorisi de içeren (iç) anatomi çizimlerinin hep iki boyutlu olmasının sıkıntısı vurgulanmış. Aynı makalede MR aygıtının 70’lerden beri erekte olmuş penis yapısını incelemekte kullanılırken, aynı stimülasyondaki klitorisi gözlemlemeye ancak 90’ların sonunda başlandığı da anlatılıyor. Kadın cinselliği araştırmaları erkeklerinkini on yıllarca geriden takip ederken, en nihayetinde klitorisin vajinanın ucundaki bezelye tanesi kadar nokta değil de, vücudun içinde rahmi saran kocaman bir organ oluşu da herkes için çok yeni bir bilgi. Klitoris zannettiğiniz noktacık, buzdağının görünen tepesi yalnızca.detay bkz.[5]

Kaynaklar,
1. Susan Williamson. The truth about women. New Scientist, 1 August 1998

2.https://en.wikipedia.org/wiki/Princess_Marie_Bonaparte

3.https://www.researchgate.net/publication/266564155_Anatomy_of_sex_Revision_of_the_new_anatomical_terms_used_for_the_clitoris_and_the_female_orgasm_by_sexologists

4.http://bianet.org/biamag/kadin/164658-klitorisin-hic-anlatilmayan-hikayesi

5.http://www.5harfliler.com/orgazminizi-nasil-olurdunuz/

6.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3894744/#R12

7.https://www.amazon.de/Psychologie-Frau-Helene-Deutsch/dp/3880742332

8.https://en.wikipedia.org/wiki/Masters_and_Johnson
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !