Albert Einstein`ın Dini İnancı
Konu Albert Einstein`ın dini olduğunda internette çok farklı söylemler bulunur.Dindar kesimlerde Einstein'ın Tanrıya inandığı şeklinde görüşlere çok kez tanık olmuşsunuzdur.Bunun nedeni ise"science without religion is lame, religion without science is blind" sözündendir. Yani Türkçesi "Dinsiz bilim topal, bilimi olmayan din kördür"[1]
Einstein ve Musevilik
Yahudi kökenli olan Einstein Musevi olmadığını açıkça beyan etmişti. Filozof Eric Gutkind”in görüşlerine yanıt verdiği mektubunda Yahudilerin Tanrı tarafından seçilmiş bir kavim olduğu şeklindeki inancı geçersiz bulan Einstein, “Bence Musevilik de tıpkı öteki dinler gibi en çocukça hurafelerin yeniden canlandırılmasından başka bir şey değil. Mensubu olmaktan memnuniyet duyduğum ve zihnen bana çekici gelen Yahudiler de öteki insanlardan farklı özelliklere ve meziyetlere sahip değil” diyor.“For me the Jewish religion like all others is an incarnation of the most childish superstitions.
Benim için Yahudilik tüm diğer dinler gibi en çocukça batıl inançların vücut bulmuş halidir.[2]
Einstein ve Tanrı
Bir kişisel Tanrı anlayışı bana oldukça yabancıdır ve hatta safça görünüyor. Ama kelimenin bildik anlamı içinde bir Freethinker da değilim çünkü görüyorum ki, bu, esas olarak salt saflık içeren batıl inanca karşıt olmaktan beslenmiyor. Hissiyatım, doğa yasaları olarak formüle etmeye çalıştığımız Evrenin derin uyumunu anlamak için insan zinhinin yetersizliğinin bilincine sahip olduğum ölçüde dinseldir.[3]
“It seems to me that the idea of a personal God is an anthropological concept which I cannot take seriously.
Bir kişisel Tanrı anlayışı benim ciddiye alamayacağım antropolojik bir kavramdır.[4]
Kişisel tanrı anlayışı insanmerkeczi bir kavramdır, bunu ciddiye alamıyorum.[5]
Meşhur Tanrı zar atmaz sözü
“I cannot believe that God plays dice with the cosmos.”Tanrı’nın evrenle zar atacağına inanamıyorum.[6]
“I do not believe in immortality of the individual, and I consider ethics to be an exclusively human concern with no superhuman authority behind it.”
İnsanın ölümsüzlüğüne inanmıyorum ve etiği gerisinde insanüstü hiçbir otoritenin olmadığı sadece insani bir kaygı olarak görüyorum.[7]
“I cannot imagine a God who rewards and punishes the objects of his creation, whose purposes are modeled after our own — a God, in short, who is but a reflection of human frailty. Neither can I believe that the individual survives the death of his body, although feeble souls harbor such thoughts through fear or ridiculous egotisms.”
Varolma nedenleri bize göre bir Tanrı tarafından, aslında sadece insanın zaafının bir yansımasından başka bir şey olmayan bir Tanrı tarafından belirlenmiş olan, bu yaratılmış şeyleri ödüllendiren ve cezalandıran bir Tanrı tasavvur edemiyorum.[8]
Yaşam korkusu ya da ölüm korkusu ya da kör inanç temeli üzerinde bir Tanrı kavramını kabul edemem. Size kişisel bir Tanrı olmadığını kanıtlayamam, ama onun hakkında konuşuyor olsaydım bir yalancı olurdum.[9]
Einstein ve Dinler
“A man’s ethical behavior should be based effectually on sympathy, education, and social ties and needs; no religious basis is necessary. Man would indeed be in a poor way if he had to be restrained by fear of punishment and hopes of reward after death. It is therefore easy to see why the churches have always fought science and persecuted its devotees.”Bir insanın etik davranışı, esaslı bir şekilde, iyi ilişkilere, eğitime, sosyal bağlara ve ihtiyaçlara dayanması gerekir; dinsel hiçbir temele gerek yoktur. Eğer kişi, cezalandırılma korkusu ve ölümden sonra ödüllendirilme umuduyla davranmak zorunda olsaydı gerçekten de acınacak halde olurdu. Bu nedenle dinsel kurumların neden daima bilime karşı savaştığını ve onun yolundan gidenlere karşı baskı yaptığını anlamak kolaydır.[10]
“The word god is for me nothing more than the expression and product of human weaknesses, the Bible a collection of honourable, but still primitive legends which are nevertheless pretty childish. No interpretation no matter how subtle can (for me) change this.”
Tanrı sözü benim için insanoğlunun zayıflığının bir ifadesinden ve ürününden başka bir şey değildir. İncil, saygıdeğer bir kolleksiyon, ama oldukça çocukça olan ilkel düzeydeki efsaneler. Ne kadar ince olursa olsun hiçbir yorum, benim için bunu değiştiremez.
My religiosity consists in a humble admiration of the infinitely superior spirit that reveals itself in the little that we, with our weak and transitory understanding, can comprehend of reality. Morality is of the highest importance — but for us, not for God.”
Benim dinselliğim, kendini az biraz, bizim zayıf ve geçici olan anlama yetimizle anlayabileceğimiz kadarıyla, ortaya koyan, sonsuz yüksek tine alçakgönüllü bir hayranlıktan ibarettir. En yüksek öneme sahip olan ahlaktır, ama bizim için, Tanrı için değil.
[11]
Elbette benim dinsel inançlarım konusunda okuduklarınız yalandı, öyle bir yalan ki, sistematik olarak tekrarlanıyor. Ben kişisel bir Tanrı’ya inanmıyorum ve bunu hiçbir zaman inkar etmedim ve açık bir şekilde ifade ettim. Eğer bende dinsel olarak adlandırılabilecek bir şey varsa, o sadece, bilimsel çabamızın ortaya çıkarabildiği kadarıyla dünyanın yapısına duyduğum sınırsız hayranlıktır.[12]
Einstein ve Panteizm
My views are near those of Spinoza: admiration for the beauty of and belief in the logical simplicity of the order which we can grasp humbly and only imperfectly.Benim görüşlerim Spinoza’nınkine yakındır: Düzenin, bizim sadece belli bir ölçüde ve yetersiz bir şekilde kavrayabileyeceğimiz mantıksal yalınlığına duyulan inanç ve bunun güzelliğine duyulan hayranlık.[13]
We followers of Spinoza see out God in the wonderful order and lawfulness of all that exists and in its soul as it reveals itself in man and animal.
Biz Spinoza’nın izleyicileri, Tanrı’yı, bütün varolanların harika düzeni ve yasalılığı ve insanda ve hayvanda kendini ortaya çıkardığı ölçüe onun ruhu içinde görürüz.[14]
“Tanrı’ya inanıyor musun?” sorusuna Einstein’ın cevabı:
“I believe in Spinoza’s God who reveals himself in the orderly harmony of what exists, not in a God who concerns himself with fates and actions of human beings”
Varolanların düzenli uyumunda kendini gösteren Spinoza’nın Tanrısı’na inanıyorum, insanların kaderiyle ve eylemleriyle ilgilenen bir Tanrı’ya değil.[15]
Benim Tanrıya ilişkin tutumum bir bilinemezcinin tutumu gibidir. Yaşamın daha iyi hale gelmesi ve yüceltilmesi adına ahlaki ilkelerin temel bir öneme sahip olması gerektiğine yönelik güçlü bir düşüncenin, bir yasa koyucu fikrine ihtiyaç göstermediğine, özellikle ödüllendirme ve cezalandırma temelinde hareket eden bir yasa koyucuyu fikrine ihtiyaç göstermediğine kaniyim.[16]
Einstein ve Ateizm
Agnostik?“From the viewpoint of a Jesuit priest I am, of course, and have always been an atheist. I have repeatedly said that in my opinion the idea of a personal God is a childlike one. You may call me an agnostic, but I do not share the crusading spirit of the professional atheist whose fervor is mostly due to a painful act of liberation from the fetters of religious indoctrination received in youth. I prefer an attitude of humility corresponding to the weakness of our intellectual understanding of nature and of our own being.”
Bir Cizvit rahibin bakış açısına göre, ben elbette her zaman bir ateisttim.Tekrar tekrar söyledim, bence kişisel Tanrı anlayışı çocukçadır. Bana bilinemezci diyebilirsiniz, ama en çok, gençliğinde dinsel prangalarla beyni yıkanmış olan ve bundan kurtulmanın içerdiği acı dolu eylemden kaynaklanan hevesle hareket eden profesyonel ateistin savaşçı ruhunu paylaşmıyorum. Ben doğanın ve kendi varlığımıza ilişkin olarak zihinsel kavrayışımızın zayıflığına karşılık gelen alçakgönüllü bir tutum izlemeyi tercih ediyorum.[17]
“I’m absolutely not an atheist and I don’t think I can call myself a pantheist. The problem involved is too vast for our limited minds. We are in the position of a little child entering a huge library filled with books in many languages. The child knows someone must have written those books. It does not know how. It does not understand the languages in which they are written. The child dimly suspects a mysterious order in the arrangements of the books, but doesn’t know what it is. That, it seems to me, is the attitude of even the most intelligent human being toward God. We see the universe marvelously arranged and obeying certain laws but only dimly understand these laws. (…) I am fascinated by Spinoza’s pantheism, but admire even more his contribution to modern thought because he is the first philosopher to deal with the soul and body as one, and not two separate things “
Ben kesinlikle bir ateist değilim ve kendime panteist diyeceğimi de sanmıyorum. Sözkonusu problem, sınırlı zihnimize göre çok geniştir. Çeşitli dillerde yazılmış kitaplarla dolu büyük bir kütüphaneye giren küçük bir çocuk gibiyiz. Çocuk bu kitapları birinin yazmış olduğunu bilir. Nasıl olduğunu bilmez. Kitapların yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk bulanık bir şekilde bu kitapların düzenlenişinde gizemli bir düzen olduundan şüphe duyar, ama onun ne olduğunu bilmez. Bana öyle geliyor ki Tanrı’ya yönelen en aydın insan varlığının dahi tutumu böyle bir şeydir. Evrenin harikulade düzenlenmiş olduğunu ve belli yasalara uygun hareket ettiğini görüyoruz ama bu yasaları sadece bulanık bir şekilde anlayabiliyoruz. Spinoza’nın panteizmine hayranım, ama onun modern düşünceye katkısına çok daha fazla hayranım, çünkü o ruh ve bedeni, iki ayrı şey değil de bir bütünmüş gibi gören ilk filozoftur.[18]
Ben asla Doğaya bir amaç ya da hedef, ya da insanmerkezci olarak anlaşılabilecek herhangi bir şey yüklemedim. Doğada gördüğüm şey, bizim oldukça yetersiz bir şekilde kavrayabileceğimiz ve insanı küçük bir varlık hissiyle dolduracak olağanüstü bir yapı olduğudur. Bu gerçekten mistisizmle hiçbir ilgisi olmayan bir dinsel duygudur.[19]
Einstein`ın ve Kozmik dinsel duyguları
The religion of the future will be a cosmic religion. It should transcend personal God and avoid dogma and theology. Covering both the natural and the spiritual, it should be based on a religious sense arising from the experience of all things natural and spiritual as a meaningful unity. Buddhism answers this description. If there is any religion that could cope with modern scientific needs it would be Buddhism. If people are good only because they fear punishment, and hope for reward, then we are a sorry lot indeed.Geleceğin dini kozmik bir din olacak. Kişisel Tanrıyı aşmalı ve dogma ile teolojiden kaçınmalıdır. Hem doğal hem de tinsel dinselliği kuşatarak, anlamlı bir bütünlük olarak doğal ve tinsel her bütün her şeyin deneyiminden doğa bir dinsel duygu üzerinde kurulu olmalıdır. Budizm bu tanıma cevap verir. Eğer modern bilimsel ihtiyaçlarla başa çıkabilecek herhangi bir din varsa o Budizm olur. Eğer insanlar sadece cezalandırılmak korkusuyla ve ödüllendirmek umuduyla iyi insan iseler; bu durumda, gerçekten çok üzgünüz.[20]
Sonuç olarak,
Yazdıklarından kesin olarak anlaşılmaktadır ki; Einstein kişisel merkezci bir tanrıyı reddediyor ve geleneksel din anlayışlarına, dinlerin ölümden sonraki inançlarına karşı çıkıyor ve bunları çocuksu buluyor.Bu görüşlerinden dolayı ateistlikle yaftalandığını ama kesinlikle ateist olmadığını, kendisine ancak agnostik-bilinemezci denilebileceğini söylüyor. Bunun yanında Spinoza’nın tanrısına inandığını ve panteizme büyük bir hayranlık duyduğunu da söylüyor. Fakat bu sadece hayranlıkla sınırlı. Çünkü kendisini diğer panteistler gibi doğaya bir yaratıcılık, bir amaç yükleyen inançta görmediğini belirtiyor.
Einstein mevcut dinleri kabul etmiyor ve bu dinlerin gelecekte sona ereceğini düşünüyor. Bunların yerini kendi isimlendirdiği ve önerdiği “Kozmik din”in alacağını söylüyor ve hatta öneriyor. Bu dinin Budizm’le benzeştiriyor. Önerdiği dinin bir çeşit panteizm olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Peki "Dinsiz bilim topal, bilimi olmayan din kördür"sözü?
Burda Einstein'ın "religion" derken kast ettiği şey bildiğimiz anlamda din değildir. Aksine Einstein semavi dinleri "korku dini" olarak tanımlar, evrenin muazzamlığına hayran olmaya ise "kozmolojik din" adını vermiştir ki, sözünde de kast ettiği budur.[21]
Neden Einstein`ın farklı söylemleri mevcut?
Pek çok kişi Einstein'ın deist, agnostik, panteist hatta ateist olduğunu söyler.Bu karışıklığın sebebi Einstein'ın yaşlandıkça fikirlerinin değişmesi dolayısıyla farklı zamanlarda farklı demeçler vermesi. Ancak şundan eminiz ki Einstein semavi bir dine inanmıyordu.Zira cennet-cehennem kavramları için "what a miserable creature man would be if he were good not for the sake of being good, but because religion told him that he would get a reward after this life, and that if he weren't good he'd be punished." sözünü sarf etmiştir.[22]
Kaynaklar
1.https://www.theguardian.com/science/2008/may/12/peopleinscience.religion
2.https://www.telegraph.co.uk/news/1951333/Einstein-thought-religions-were-childish.html
3.Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p. 217.
4.Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p. 95.
5.Albert Einstein, letter to Hoffman and Dukas, 1946; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981.
6.Albert Einstein on quantum mechanics, published in the London Observer, April 5, 1964; also quoted as “God does not play dice with the world.” in Einstein: The Life and Times, Ronald W. Clark, New York: World Publishing Co., 1971, p. 19
7. Albert Einstein, letter to a Baptist pastor in 1953; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p. 39.
8. Albert Einstein, quoted in The New York Times obituary, April 19, 1955; from George Seldes, ed., The Great Thoughts, New York: Ballantine Books, 1996, p. 134.
9.Albert Einstein; from Ronald W. Clark, Einstein: The Life and Times, New York: World Publishing Company, 1971, p. 622.
10. Albert Einstein, “Religion and Science,” in the New York Times Magazine, November 9, 1930, pp. 3-4; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, pp. 205-206.
11.Albert Einstein; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p. 66.
12.Albert Einstein, in a letter March 24, 1954; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p. 43.
13.Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p. 95.
14.From a letter to Eduard Büsching, Oct. 25, 1929, Einstein Archive, reel 33-275, quoted in Jammer, p. 51
15.Autobiographical Notes (1949, p.103)
16. Albert Einstein in a letter to M. Berkowitz, October 25, 1950; Einstein Archive 59-215; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p. 216.
17.Albert Einstein, to Guy H. Raner Jr., September 28, 1949; from Michael R. Gilmore, “Einstein’s God: Just What Did Einstein Believe About God?,” Skeptic, 1997, 5(2):64
18.Frankenberry, Nancy K. (2009-08-11). The Faith of Scientists: In Their Own Words. Princeton University Press. p. 153. ISBN 978-0-691-13487-1.
19.Albert Einstein, replying to a letter in 1954 or 1955; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p. 39.
20.Albert Einstein, quoted in Madalyn Murray O’Hair, All the Questions You Ever Wanted to Ask American Atheists (1982) vol. ii., p. 29
21.https://de.wikipedia.org/wiki/Einsteins_kosmische_Religion
22.https://en.wikiquote.org/wiki/Albert_Einstein