Sönmeyen Ateş Yanartaş'ın Sırrı Ne?
Aralık 02, 2018
0
Yanartaş nerdedir?
Çıralı beldesi 3,2 km’lik uzun bir sahil bandına sahiptir.Çıralı ve Olimpos'un tepelerinde 230 metre yükseklikte yer alan, sonsuz ateş olarak anılan ve doğal bir ateş kaynağına sahiptir.Antalya’ya 80, Kemer’e 40 km mesafede olan Çıralı berrak denizi ve bakir doğası ile görenleri kendine hayran bırakır. Olympos ile Yanartaş arasında uzanan Çıralı sahili nesilleri tükenme tehlikesi altında olan koruma altında alınan bir deniz kaplumbağası türü olan Caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktığı yerler arasındadır. Bu kaplumbağa türleri Belek, Dalyan, Köyceğiz, Anamur, Olympos sahillerinde de yumurtlamaktadır.[5]
Yanartaş’ın Mitolojileri
Tek bedende birçok kimlik barındıran Kimera'nın (Chimera) Anadolu'nun Antik Dönem bölgelerinden olan Likya'da yaşadığı söylenmektedir.Typhon ve Echidna' nın üç çocuğundan birisidir Chimera. Diğerleri Herakles' in öldürdüğü Lerne bataklığı ejderi Hydra, diğeri de, yine Herakles' in son görevinde rol alan, Hades' in köpeği Kerberos. Ağzından ateş püskürtmesiyle bilinen Kimera aslan gövdeli ve yeleli başlı, sırtında yükselen bir keçi kafası ve keçi memeleri, kuyruğunda yılan olarak tasvir edilmektedir. Kromozom yapıları değişik olan hücrelerin farklı yumurtalarından meydana geldiği bilinen Chimera'nın kelime anlamı da bizi bu biyolojik olaya çıkarmaktadır. Chimera; vücut dokuları kromozom farkı gösteren iki ayrı hücreden gelişen canlıları kapsarken, iki ayrı türe ait vücut kısımlarını taşıyan canlılara denmektedir. Genelde mutasyon ya da yapay nakille gerçekleşen bu olay ilk kez Kimera'da can bulmuş ve genetik olarak farklı dokulara sahip olduğu görülmüştür. Yunan mitolojisinde de bolca yer bulan Kimera, canavarımsı bir tür olarak dönemin eserlerinde görülmektedir. Bunun en güzel örneği Tunç Arezzo Kimerası adıyla bilinen Etrüsk (İtalya'nın Tiber ile Arno nehirleri arasında yaşamış halk) sanatının heykelidir. Heykel ilk bulunduğunda kayıp kuyruğu nedeniyle aslan olarak tanımlansa da çok geçmeden Kimera efsanesinin bir örneği olduğu anlaşılmıştır. Küçük tunç parçalarının ve kırılmış parçalarının içinde kuyruğun eksik kısımları birleştirilerek yılan kuyruğu yapılmıştır. Floransa bir arkeoloji müzesinde sergilenen Kimera, İtalya'nın küçük yerleşim birimlerinden olan Arezzo'da bulunmuş ve bulunduğu yerde de tunçtan yapılmış bir örneği sergilenmeye açılmıştır.
Kimera aynı zamanda Antalya'da (Kemer-Çıralı Köyü yakınları) Yanartaş adıyla bilinen ve hiç sönmeden taşlar arasında yanan küçük bir ateşe de isim babası olmuştur.[4]
Chimera ve Zeus
Antik adı Chimera olan Yanartaş ile ilgili bazı efsaneler anlatılmaktadır. Efsanelerden biri ve en çok bilineni Bellerophontes’le ilgilidir. Homeros’un anlattığı efsane şöyledir:
Bir av partisi sırasında Ephyra kralı Glaukos’un oğlu olan Hipponoes kendi kardeşi olan Belleros’u yanlışlıkla öldürmüştür. Bu yüzden Bellerophontes ( Belleros’u yiyen anlamına gelir) adı verilmiş ve Ephyra’dan sürülmüştür. Sürülen ve son derece üzüntülü, acınacak halde olan Bellerophontes Argos kralına sığınmış ama o da Likya kralına yollamıştır. Likya kralı ona acımış ve öldürmek istemediği için Olympos dağında bulunan Chimera adlı canavarı öldürmek gibi zorlu bir görev vermiştir. Bellerophontes, gövdesi keçi, başı aslan, kuyruğu yılan gibi olan ve ağzından dışarı alevler saçılan canavara Pegasus adlı kanatlı bir ata binerek saldırmıştır. Bu at gence Zeus tarafından verilmiştir. Saldırıyı yapan genç öyle güçlü vurmuştur ki canavar toprağa, yerin 7 kat dibine gömülmüş, sadece topraktan dışarı ağzından çıkan alevleri kalmıştır.
Zafer kazanan Bellerophontes için Olympos’ta kutlama amaçlı bir yarış düzenlenmiştir. Yarışa katılanlar meşalelerini Chimera’nın kutsal ateşi ile tutuşturarak kente doğru koşmuşlardır. Sonraları bu yarışlara farklı spor dalları da eklenmiş ve bir anlamda bugünkü olimpiyat oyunlarının başlangıcı ortaya çıkmıştır. Günümüzde hala devam eden, 4 yılda bir her defasında farklı bir ülkede yapılan ve tüm spor dallarını kapsayan uluslararası olimpiyat yarışmalarında yakılan meşale Chimera’nın sönmeden yanmaya devam eden ateşinin bir sembolüdür.
İşte günümüzde bu alevlerle dolu alana Yanartaş adı verilir ve adak merkezi gibi de kullanılır. Çocuğu olmayan kadınlar alevlerden birinin etrafında 3 kez dolanırsa ve üzerinde bir yemek pişirirse çocuğu olacağına inanır. Yapılan yemek geyik kızartması olursa tüm dileklerin kabul olacağı da dilden dile dolanır.[1]
Chimera canavarı efsanesi 2
Bir başka efsaneye göre de Korint prensi olan Bellerophon’un Argos kralının eşi olan Anteia ile ilişkisi olduğu iddiasında bulunulmuştur. Oysaki kralın karısının kendisine evet demediği için prense attığı bir iftiradır bu. Argos kralı Proitos prensi bu nedenle kayınpederi olan Likya kralı Iobates’e gizli bir mesajla birlikte yollamıştır. Gizli mesajda prensin öldürülmesi gerektiği yazmaktadır. Likya kralı cezalı prense Chimera adlı bir canavarı öldürme görevi vermiştir. Prens uçan at olan Pegasus ile Olympos Dağına giderek canavarı tam ağzından vurmuş, görevi başarmıştır. Yer altına gömülmüş olan canavarın ağzından çıkan ateşler sönmemiştir. Bellerophon çıkan ateşlerle bir meşale yakmış, kazanılan zaferin kutlanması için herkes Olympos’a toplanmıştır. Chimera’nın alevleri hala bugün Yanartaş denilen bölgede kayaların arasından çıkmaya devam etmektedir.
Canavarı öldürdükten sonra kral Bellerophon’a ikinci bir görev daha vermiştir. Bu görevin içeriği son derece vahşi bir kabile ile savaşmaktır. Bellerophon bunu da başarmış ve savaşı kazanmıştır. Bu defa da Amazon’larla savaşmaya gönderilmiş ve onu da başarmıştır. Daha sonra Likya’ya dönerken Likya’lı bazı askerlerin pususuna düşmüş ve yine sağ çıkmıştır. Sonunda Likya’ya kahraman olarak dönen prensin tanrıların soyundan geldiği düşünülmüş ve armağanlar verilmiştir. Krallığın yarısını da alan prens kralın kızlarından biriyle evlendirilerek onurlandırılmıştır.
Homeros’tan başka Skylax, Plinius, Evliya Çelebi gibi bazı gezginler ve yazarlar Yanartaş’tan eserlerinde söz etmişlerdir.Çelebi bu bölgeyi: ‘’Gece vakitleri Mısır’dan ve Kıbrıs’tan gelen gemiler yüz mil uzaktan bu alisileri görür, selamette olduklarını bilir, sevinirler. Mucize bu, kim ki ateşlerin yanına bir adam varsa, bir ateş daha ortaya çıkar. İki, üç yahut on adam varsa, o kadar ateşler ortaya çıkar. Kükürt gibi kokusu vardır. Ama insan bedenine zarar vermez ve bunu seyreden insanlar gidince önceki ateşler kalır, sonradan çıkan ateşler kaybolur.‘’ şeklinde tarif etmiştir.
Sönmeyen ateş Yanartaş’ın sırrı nedir, neden hala yanıyor?
Uzmanlar Yanartaş’taki alevlerin 2500 yıldan beri yanmakta olduğunu söylemektedir. Alevlerin sebebi uzun zaman bilinmezken daha sonraları bilim insanlarının araştırması sonucunda gaz sızıntıları nedeniyle yanmakta olduğu bulunmuştur.Roma Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden Jeolog Giuseppe Etiope bu konuyu aydınlattı Analizler kaya çatlakları arasından gelen gazın büyük bir kısmının metan, kalanının etan, karbondioksit ve azottan oluştuğunu göstermiştir. Doğalgaz bölgede bir tek noktadan değil birkaç noktadan, zayıf bulduğu yüzeylerden çıkmaktadır. Bir dergide yayınlanan makalede Yanartaş’ın yüzeyinin alt kısımlarında nadir bulunan, kimyasal sembolü “Ru” olan Ruthenium (rutenyum) elementinin bulunduğu, bu elementin metan gazının oluşumu için bir çeşit katalizörlük yaptığı bildirilmektedir.
Yeraltındaki doğalgaz kaynaklarının kayalıkların arasından sızıntılar şeklinde yeryüzüne çıkması ve oksijenle buluşup alevlenmesi durumuna sadece bizim ülkemizde rastlanmamaktadır.
Kaynaklar,
1.https://en.wikipedia.org/wiki/Bellerophon
2.https://en.wikipedia.org/wiki/Chimera_(mythology)
3.https://www.newscientist.com/article/mg22429914-900-metal-solves-mystery-of-flames-that-inspired-homer/
4.http://birgunbiryerde.blogspot.com/2013/09/sonmeyen-atesiyle-kimera.html
5.https://www.google.com/maps/place/Chirag-Chimera+Picnic+Area/@36.428354,30.465689,11z/data=!4m5!3m4!1s0x0:0x3b5ae4762ebfa8f4!8m2!3d36.428354!4d30.465689?hl=de
Tags