Günümüzdeki Atların Atası Eohippus
50-60 milyon yıl önce Kuzey Amerika`da yaşamış,yaklaşık Tilki boyutunda 25-50 cm yüksekliğindeki Eohippus isimli günümüzdeki atların atası olan, ön ayakları dört,arka ayakları üç parmaklı küçük bir memeli hayvan, geçiş sürecinde parmakları da azalarak
bugünün atına dönüşmüştür. Yeşillik ve bitkilerle beslenen türdür.Eğrelti otları ve çalılıkları arasında nemli ormanlarda yaşadı.Burada düşmanlardan korunmaya çalıştı.Günümüzde Midilli, belirli yapılara sahip küçük bir at ırkıdır.Midilli bile Eohippus`dan daha yüksektir.Geçiş aşamalarına ait fosiller müzelerdedir.
Bizlerde ise orta parmak yere basar, tırnağımız ise toynak olmuştur.Tıpkı köpeklerdeki gibi bir ayak altı patisi bulunmaktadır. Oldukça
küçük ve kısa bir yüze sahiptir. Kafatası uzun ve 44 dişe ev sahipliği
yapmaktadır. Bu türün sadece atlara giden evrimde değil, gergedanlar ve
tapirlere giden süreçte de önemli bir ata tür olduğu düşünülmektedir.
Amerikalı paleontolog Othniel C. Marsh , 1870 yılında Kuzey Amerika'da at türlerine ait yeni fosiller üzerine bir çalışma yayınladı. Amerikalı ismini "küçük şafak atı" Eohippus verdi. Daha sonra, şafak atı yerine "Hyracotherium" adı verildi.
Yunan mitolojisinde Eos
Eos, Yunan mitolojisinde şafağın tanrıçasıydı.
Eos'un bir erkek kardeşi ve bir kız kardeşi vardı,Bunlar güneş tanrısı Helios ve ayın tanrıçası Selene. Her gün okyanustan kanatlı dört adet atın çektiği arabasıyla çıkarak Helios'un önünden göğe yükselir ve onun yolunu açar. Yıldızları ve rüzgarı onun yarattığı kabul edilir.[kaynak]
Evrim karşıtları sahtekarlık olduğunu iddia ettiler
At fosillerinde evrim emaresi yok mudur?
iddia,"Fosil kayıtları, küçük bir hayvandan modern atlara doğru, aşamalı bir
gelişme göstermemektedir. Atların soyağacı basit ve düz değildir. Bazı
bilim insanları, Eohippus’un modern atların atası olmadığını
söylemektedir; farklı fosil tipleri de aşamalı değişime değil,
durağanlığa işaret etmektedir."Cevap,
Fosil kayıtlarında, Hyracotherium (Eohippus)’dan Equus’a
doğru aşamalı, çizgisel bir gelişim yoktur. Olması gerektiğini
düşünmemiz için bir sebep de yoktur. Atgillerin fosil kayıtları, çeşitli
soyların farklı dallara ayrıldığını göstermektedir. Evrimleri, dümdüz
bir şekilde gerçekleşmemiştir. Özellikler, farklı oranlarda evrilmiş ve
zaman zaman da tersine dönmüştür veya belli özellikler kaybedilmiştir.
Bazı türler aşamalı olarak, bazıları ise birdenbire gelişmiştir. Tüm
bunlar, evrimden ve genel anlamda da biyolojiden beklediğimiz
düzensizlikle uyum içindedir.
Bazı yaratılışçılar, at ailesi içindeki tüm türlerin aynı “çeşitten” olduğunu düşünmektedir. Nuh Tufanı zamanındaki Hyracotherium’dan, modern at ve eşeklere doğru gerçekleşen “mikroevrim” sürecinin 400 yıldan daha az olduğuna inanmaktadırlar.[kaynak]
Böylesine kısa zamanda bu kadar büyük bir değişim, hiçbir bilim insanının kabul edemeyeceği kadar fazladır.
Kaynaklar,
1.https://en.wikipedia.org/wiki/Eohippus
2.https://en.wikipedia.org/wiki/Hyracotherium
3.https://en.wikipedia.org/wiki/Eos
4.Wood, T. C. and D. P. Cavanaugh, 2003.PDF
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.