
120 milyon yıllık Tetrapodophis amplectus fosili
Yılan korkusu evrimi
Çağlar boyunca yılanlar, insanları hem korkutmuş hem de büyülemiştir. İnsanın doğa ile daha bütünleşik yaşadığı dönemlerden kalan yılanların zehirli olmasından kaynaklı yılan korkusu, muhtemelen beynimizin sinir ağlarında evrimsel bir damga olarak taşınıyor.
Yılan korkusu hem insanlarda hem de diğer primatlarda yaygın olarak görülüyor. Yılanlar korku ve büyülenmeyle karışık bir biçimde edebiyatımızda da yer alıyor.[kaynak]
Dünya üzerinde üç binden fazla nesli tükenmiş farklı türe sahip olan yılanlar, yaşadıkları alanlar bakımından da çok çeşitli. Yılanların günümüzdeki şekillerini nasıl aldıkları yani nasıl evrimleştikleri henüz tam olarak bilinmemekte. 2011 yılında Dr. Alexandra Hussaye sinkotron radyasyonu kullanarak Eupodophis descouensi olarak tanımladığı doksan milyon yıllık bir yılan fosilini inceledi.[kaynak]
Dr. Hussaye’nin kullandığı yöntem ile bu fosilin ayrıntılı üç boyutlu bir çeşit röntgenleri çekildi ve bu inceleme bu fosilin yaklaşık altı inç (~on beş cm) uzunluğunda ayaklara sahip olduğunu ortaya koydu. Bu küçük ayaklar yılanların kertenkele türlerinden evrimleştiğini düşündüren kanıtları güçlendirdi.

Yılanların Atası Araform Olan 4 Ayaklı Yılan Fosili
Science dergisinin 24 Temmuz 2015 tarihli sayısında Martill ve arkadaşları tarafından yayımlanan makale yılanların evrimine ışık tutacak önemli bir halkayı açığa çıkardı.[kaynak]
Araştırma, erken Kretase dönemine ait Nova Olinda, Brezilya’da bulunmuş dört ayaklı bir yılan fosilini tanımladı. Kretase dönemi bundan 145 milyon yıl önce başlamış ve 66 milyon yıl önce sona ermiş. Bu dönemden kalma fosiller arasında pek çok böcek grubunu, modern memeli ve kuş grupları ile ilk çiçekli bitkileri görebiliriz. Kretase dönemi dinazorların yayıldığı Jura döneminden hemen sonradır. Jura dönemi ünlü Jurassic Park filminden hatırlana-bilir. Türü Tetrapodophis amplectus olarak tanımlayan araştırma ekibi, bu fosilin yılan özellikleri taşıdığını, bunun yanında kavramaya yarayan uzuv-lara sahip olduğunu ortaya çıkardı. Kafatası ve vücut oranları ile birlikte daha az sayıda omurgaya sahip oluşu bu canlıların deniz canlılarından değil, toprak altında yaşayan canlılardan evrimleştiği görüşünü güçlendirdi. Bu yılanın diş yapısı, avını sıkıştırma yeteneğine sahip esnek omurga yapısı ve mide artıklarında bulunan omurgalı kalıntıları bu yılanların omurgalı canlılar ile beslendiklerini ve yılanların etçilliğe geçişlerinin evrimsel olarak erken bir dönemde olduğunu gösterdi. Bu araştırma, yılanların evrimindeki kayıp halkalardan birini açığa çıkarması bakımından oldukça önemlidir.

Son yemek
İngiltere’deki Bath Üniversitesi’nden Dr Nick Longrich, "Yılanların
deniz canlılarından türedikleri tezi giderek zemin kaybediyor. Bu
bilinen en ilkel yılan fosili ve deniz canlısı olmadığı çok açık" dedi.
BBC’ye konuşan Dr. Longrich, fosilin kuyruğunun palet şeklinde
olmadığına dikkat çekerek, hiçbir yüzgeç işaretinin bulunmadığını, uzun
gövde ve kısa burnun toprak kazan hayvanlara özgü özellikler olduğunu
vurguladı.19,5 santimetrelik fosile Tetrapodophis amplectus adı verildi.
Hayvanın ön ayakları (kolları) 4, arka ayakları da 7 milimetre uzunluğunda.
Hayvanın, vücuduna oranla daha zayıf kalan bacaklarını yürümek için değil, avını kavramak için kullandığı tahmin ediliyor.
Dinozorlarla aynı dönemde yaşayan hayvanın midesindeki kalıntılar, hayvanın son avının bir başka omurgalı canlı olduğuna işaret ediyor.[kaynak]
1.http://www.jordanbpeterson.com/docs/434/Assigned_Papers/Ohman%20A%20Malicious%20Serpent%20Current%20Directions%202003.pdf
2.https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/02724634.2011.539650
3.http://science.sciencemag.org/content/349/6246/416
4.https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150724_yilan_fosili
5.Video-SciNews-https://www.youtube.com/watch?v=4sq1qdbHYUk