Cahil Cesareti:Dunning Kruger Etkisi Nedir?
“Cehalet, bilgiden ziyade, özgüven sahibi olmaya
neden olur” demiÅŸ Darwin.KonuÅŸtuÄŸu konu hakkında en ufak bir bilgisi olmayan kiÅŸilerin, kendinden
emin, neredeyse bir öğretmen edasıyla konuştuklarına sizler de tanık
olmuÅŸsunuzdur.
Cornell Üniversitesi sosyal psikoloji profesörü David Dunning, 1996
Dünya Almanağını okurken ‘tuhaf haberler’ kısmında bir haber serisi
aniden dikkatini çekti. Haberlerde, 1995 yılında ABD’nin Pittsburgh
şehrindeki iki banka soygunu ve oldukça ilginç hırsızının öyküsü vardı.
Kısa boyu ve 120 kilogram ağırlığıyla tanıklar tarafından kolayca teşhis
edilebilecek McArthur Wheeler, gündüz ortası iki ayrı bankayı soymaya
kalkmıştı. Üstelik maske bile takmamıştı. Yakalanması polis için adeta
çocuk oyuncağıydı. Nitekim aynı gün güvenlik kamera görüntüleri yerel
televizyonlarda yayınlandıktan bir saat sonra yeri tespit edilerek
yakalanacaktı. McArthur Wheeler, hırsız olduğunu inkar ediyordu. Bunun üzerine sorgusunda kendisine
güvenlik kameraları gösterildiÄŸinde büyük bir ÅŸaÅŸkınlık yaÅŸadı. Görüntülerde, elinde silahıyla veznedarın önünde duruyor ve kasadaki bütün parayı istiyordu. ‘’Ama nasıl olur? Yüzüme limon suyu sürmüştüm’’ diye ÅŸaÅŸkınlığını belirtir Wheeler. Çocukken deriye limon suyu sürüp ısıtınca görünür hale gelmesi oyunundan aklında kalan bilgiyle akıl yürütmüş ve ‘yüzüne soÄŸuk limon suyu sürerse güvenlik kameralarında yüzünün görünmez olacağı’’ sonucuna varmıştı. Hatta, soygundan önce bunun saÄŸlamasını yaptığı da ortaya çıktı. En az soygunun kendisi kadar ahmakça bir saÄŸlama… Yüzüne limon suyu sürüp Polaroid makinayla bir fotoÄŸrafını çekmiÅŸti ve iÅŸte, fotoÄŸrafta kendisi görünmüyordu bile... Polise göre üç ihtimal vardı: Ya, film bozuktu, ya fotoÄŸraf makinesini doÄŸru ayarlamamıştı veya tam çekerken objektifin yönü sapmıştı.
Bütün bu haberleri okuyan profesör Dunning’in kafasında aniden bir ışık doÄŸdu. Wheeler bankaları bu ahmakça planla soymaya kalkacak kadar ahmaksa, asla bir banka soyguncusu olamayacağını bilemeyecek kadar da ahmak olmalıydı. NiteliksizliÄŸinin ÅŸiddeti, niteliksiz biri olduÄŸunu farkedebilmesine de imkan vermeyecek düzeydeydi. Ahmak hırsızdan etkilenen Profesör Dunning, bir insanın, kendinin belli konularda konum ve yeterliliÄŸini kendisinin ölçüp ölçemeyeceÄŸi sorusunun peÅŸine düştü. Ve birkaç hafta içinde öğrencisi Justin Kruger ile beraber bu konuda önemli bir araÅŸtırmaya baÅŸladı. AraÅŸtırmayı raporlaÅŸtırdıkları, ‘’Kifayetsiz ama farkında deÄŸil: Bir kiÅŸinin kendi yetersizliklerinin farkında olmasının zorlukları, insanı kendisi hakkında nasıl abartılı bir öz-deÄŸerlendirmeye yönlendirir’’ baÅŸlıklı bilimsel makaleleri 1999 yılında yayımlandı.
Profesör Dunning ve öğrencisi Kruger makalelerinde şunu savundular:
- Yetkin olmayan insanlar becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.
- Yetkin olmayan insanlar diğer insanlardaki gerçek beceriyi fark edememektedirler.
- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.
- Eğer bu yetkin olmayan insanlar becerilerini geliştirmek üzere eğitilirlerse, geçmişteki eksikliklerini fark edip kabul etmektedirler.
Dunning ve Kruger teorilerini Cornell Ãœniversitesi’nin psikoloji okuyan öğrencileri üzerinde de test ettiler. Öğrencilere, mantık, gramer ve mizah alanlarında yaptıkları testlerde, notlarını açıklamadan önce ne kadar iyi notlar beklediklerini sordular. Her defasında sınavda en kötü not alanlar, örneÄŸin 10’luk kağıt verenler, 60 ve yukarısını beklediklerini söylediler. 90 ve yukarısı not alacak olanlar ise en mütevazi olanlardı. Tahmin ettikleri not, genellikle alacaklarından daha azıydı.
David Dunning, “Self-Insight” adlı kitabında, Dunning-Kruger Etkisine, “günlük hayat anasognozisi” adını veriyor. Anosognozi, daha çok felçli insanlarda görülen, vücudunun felçli bölümünün felçli olduÄŸunun farkında olmamaya veya buna inanmamaya sebebiyet veren bir sinir hastalığı. Dunning bir örnek veriyor: Anosognozik bir felçli hastanın elinin önüne bir kalem koyup bunu kaldırmasını isterseniz, ‘yorgunum’ veya ‘kaleme ihtiyacım yok’ gibi cevaplar alırsınız. Eli felçli olduÄŸu için alamayacağının farkında bile deÄŸildir. Bazı ileri vakalarda körken, hala görebildiÄŸini sanabilir. Beynin saÄŸ tarafındaki bir hasar bu hastalığa yol açıyor. Buna benzer bir de “hemispatial neglect (yarısal ihmal)” hastalığı var. Bu beyin hasarı hastalığını yaÅŸayanlar, kendilerinin ve çevrelerinin sadece yarısını algılayabiliyor. ÖrneÄŸin hasta erkekse, yüzünün sadece bir yarısını traÅŸ eder. DiÄŸer yarısının farkında bile deÄŸildir. Bir tabak yemek verseniz, sadece yarısını yiyip, yemeÄŸin çok az olduÄŸundan yakınırlar. Çevrelerinin ve vücutlarının sadece yüzde ellisini algılarlar…
Ig Nobel ödülü kazandı
1999 yılında ortaya atılan görüş, 2000 yılında Justin Kruger ve David Dunning'e psikoloji dalında Ig Nobel Ödülü kazandırmıştır. Ig Nobel ödülleri; Harvard Üniversitesi tarafından Nobel'in bir parodisi olarak en anlamsız, saçma anlaşılabilecek ve yeniden üretilmeyecek, üretilmemesi gereken bilimsel çalışmalara verilen ödüllerdir. Ig Nobel, değersiz anlamına gelen ignoble kelimesi oynanarak uydurulmuş bir kelimedir. Ödüller her yıl Aralık ayında bilimsel mizah dergisi 'Annals of Improbable Research' tarafından Harvard Üniversitesi'nde düzenlenen törenle 'ilk anda insanları gülümsetecek ama sonra onları düşündürecek' on başarıya verilir.
Kaynaklar
1.http://awesci.com/the-astonishingly-funny-story-of-mr-mcarthur-wheeler/
2.https://en.wikipedia.org/wiki/Dunning%E2%80%93Kruger_effect
3.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10626367
4.https://www.amazon.de/Self-Insight-Roadblocks-Detours-Knowing-Psychology/dp/0415654173
5.https://improbable.com/ig/winners/#ig2000
6.Video-TEDed-https://www.youtube.com/watch?v=pOLmD_WVY-E