İdrarın tarihi ve mitolojileri
Homo Sapiens bedenine olduğu kadar çıkardıklarına da ilgi duymuş, anlamaya çalışmıştır. Öyle anlar olmuştur ki kutsallık bile atfetmiştir. Ter, idrar, gaita, kusmuk bazen hastalık ve kimi zaman şifa bağlamında ilgi odağı olmuştur.
Özellikle idrar tıp dışı alanlarda da akla gelebilmiştir. Yakın yıllara kadar boyacıların sakladığı bir sırdı kıvam artırıcı olarak boyaya işemek.Şu an duvardaki boyadan kaçırdığınız gözleriniz için uzunca yıllar insan idrarının ilaç olarak kullanıldığını biliyor muydunuz peki? Ya da idrarın deterjan niyetine kullanıldığını?
Orta çağda dahi idrar havuzları oluşturulur, burada uzunca bekletilen idrar deterjan olarak kullanılırdı. Aslında değişen bir şey yok, deterjan ve çamaşır yıkama tarihinde. Amonyak günümüzde de deterjanların vazgeçilmezi. Tek farkı artık idrardan elde edilmemesi.
Göz hastalıklarında idrar kullanımı ise binlerce yıl öteye uzanmaktadır. Günümüzde dahi bazı bölgelerde geleneksel tıp içinde kendisine yer bulabilmektedir. Anadolu’da dahi seksenli yıllara kadar nadir de olsa bu uygulamaya rastlanabiliyordu. Hatta deniz uzağı bölgelerde deniz görmüş bir insanın idrarının daha şifalı olduğuna inanılırdı.
Kimi zaman da idrarın şifalı olması için “iffet” şartı aranır yahut tersten okuma ile idrarı yararlı gelmeyen kadınların “iffetsiz” olduğuna inanılırdı. Eski Mısır hükümdarlarından birisi hasta gözü iyileşinceye kadar kendi eşi dahil farklı kadınların idrarını kullanmış; sonrasında iyileştirdiğine inandığı kadın dışında tümünü “iffetsiz” oldukları inancı ile öldürtmüştü. Hatta bununla yetinmeyip bir “iffet anıtı” diktirdiğinden bahseder tarihçi Herodot.
Paslı çivi battığında çocukluklarında ne önerildiğini yaşlı bir yakınınıza sormayı denemek ister misiniz?Cevap,hemen yaraya işenir, sıkılarak kirinin pasının dışarıya çıkarılması hedeflenirdi.Peki ya gerçekte öylemi?
İdrar içmek sağlığa yararlı mı?
Homo Sapiens bedenine olduğu kadar çıkardıklarına da ilgi duymuş, anlamaya çalışmıştır. Öyle anlar olmuştur ki kutsallık bile atfetmiştir. Ter, idrar, gaita, kusmuk bazen hastalık ve kimi zaman şifa bağlamında ilgi odağı olmuştur.
Özellikle idrar tıp dışı alanlarda da akla gelebilmiştir. Yakın yıllara kadar boyacıların sakladığı bir sırdı kıvam artırıcı olarak boyaya işemek.Şu an duvardaki boyadan kaçırdığınız gözleriniz için uzunca yıllar insan idrarının ilaç olarak kullanıldığını biliyor muydunuz peki? Ya da idrarın deterjan niyetine kullanıldığını?
Orta çağda dahi idrar havuzları oluşturulur, burada uzunca bekletilen idrar deterjan olarak kullanılırdı. Aslında değişen bir şey yok, deterjan ve çamaşır yıkama tarihinde. Amonyak günümüzde de deterjanların vazgeçilmezi. Tek farkı artık idrardan elde edilmemesi.
Göz hastalıklarında idrar kullanımı ise binlerce yıl öteye uzanmaktadır. Günümüzde dahi bazı bölgelerde geleneksel tıp içinde kendisine yer bulabilmektedir. Anadolu’da dahi seksenli yıllara kadar nadir de olsa bu uygulamaya rastlanabiliyordu. Hatta deniz uzağı bölgelerde deniz görmüş bir insanın idrarının daha şifalı olduğuna inanılırdı.
Kimi zaman da idrarın şifalı olması için “iffet” şartı aranır yahut tersten okuma ile idrarı yararlı gelmeyen kadınların “iffetsiz” olduğuna inanılırdı. Eski Mısır hükümdarlarından birisi hasta gözü iyileşinceye kadar kendi eşi dahil farklı kadınların idrarını kullanmış; sonrasında iyileştirdiğine inandığı kadın dışında tümünü “iffetsiz” oldukları inancı ile öldürtmüştü. Hatta bununla yetinmeyip bir “iffet anıtı” diktirdiğinden bahseder tarihçi Herodot.
Paslı çivi battığında çocukluklarında ne önerildiğini yaşlı bir yakınınıza sormayı denemek ister misiniz?Cevap,hemen yaraya işenir, sıkılarak kirinin pasının dışarıya çıkarılması hedeflenirdi.Peki ya gerçekte öylemi?
İdrar içmek sağlığa yararlı mı?
Doktorlar, sosyal medyada yayılmaya başlayan "idrar terapisinin" olası sakıncaları konusunda halkı uyardı.
Bağışıklık
sistemini güçlendirmek, haşimoto ve fibromiyalji gibi hastalıklardan
kurtulmak ve cildi güzelleştirmek için içilen idrarın bağırsak ve böbrek
rahatsızlıklarına yol açabileceğini, idrarın yararlı olduğu konusunda
hiçbir bilimsel verinin olmadığını söylüyor.
'Bağırsak ve böbrekler zarar görebilir'
Doktorlar, idrar içmenin iyi bir şey olmadığını söylüyor.BBC'nin sorularını yanıtlayan Doktor Zubair Ahmed, idrarın vücudun kurtulmaya çalıştığı bir atık olduğunu belirterek "İdrarın steril olduğuna dair bir inanış var. Böbreklerinizde bir sorun yoksa bu doğru. Ancak vücuttan atılırken idrara belli bakteriler karışabilir. Bu bakterileri tekrar sisteminize sokmak enfeksiyon riski dahil ciddi sorunlara neden olabilir" dedi.
Denizanası çarpılmasına karşı idrar çözümü
Honolulu`daki Straub Medical klinikte görevli olan ve çeşitli denizanası sokma tedavilerinin etkinliği üzerine bir araştırma yapan Jennifer Ping "Hayır: idrar etkili bir acı merhem değildir. Hatta, işleri daha da kötüleştirebilir"diyor.
Ping, Washington Post gazetesine verdiği demeçte "Sanırım bu komik inandırıcı efsane devam ediyor, " demiş.
Herkesin idrarırın tuz oranı birbirinden farklı olması da, yani bol su içen birinin idrarındaki tuzların azlığı, durumu daha da kötüye çevirme potansiyeline sahip. Aynı zamanda Chicago Layola Üniverstesinin eski geleneksel testlerin dışında yapılan araştırmalar, aslında idrarın steril olmadığını içinde bir çok bakteri türü barındırdığını ortaya çıkarmış durumda.
İdrar bir yana dursun, uzmanlar sirke konusunda bile ikiye bölünmüş durumda. Bazı uzmanlar sirkenin denizanası iğnelerini etkisizleştireceğini düşünüyor. Avustralya’daki James Cook Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar ise sirkenin zehrini salmamış iğneleri etkisizleştirdiğini doğrulasa da, halihazırda zehrini salmış iğnelerin daha fazla zehir salmasına yol açtığını ortaya çıkarmış. Böyle bir durumda sirke yardım ettiğinden çok daha fazla zarar verebilme potansiyeline sahip.
Peki ne yapmak lazım?
Bir kere eğer çarpılan insan aşırı bir derecede rahatsızlık duyuyor ve nefes almakta zorluk çekiyorsa, kesinlikle en yakın sağlık kurumuna gitmeniz gerekli. Çünkü her ne kadar Türkiye’de zehirli denizanası yok denecek kadar azsa da, her türlü önlemi almamız lazım.
Ama çoğu denizanası çarpması için, yaklaşık 45 derece ve üstü sıcak denizsuyu ile bölgeyi yıkayıp sonra kesinlikle elinizi kullanmadan bir kredi kartı ile bölgeyi temizleyip, aynı sıcak denizsuyu ile yıkadıktan sonra içerisinde tüm eczanelerde bulunan lidokain topikal maddesi bulunan kremleri sürebilirsiniz.
Şu anda denizanası çarpmasına karşı yapılabilecek en iyi yöntem bu. Arkadaşlarınızı ne kadar sevseniz de hem onlara zarar verecek, hem de ilişkinizi garip bir noktaya getirebilecek “idrar çözümünü” şimdilik unutun deriz.
Denize İşersek Ne Olur?
Günlük yaşamda kimyayla ilgili olguları basit bir dille anlatan American Chemical Society, denize çiş yapma sorusunu bir videoyla cevapladı.
“Denize/Okyanusa işemekte hiçbir sorun yok. Çünkü:
1- Öncelikle ortalama insan idrarının yüzde 95’i sudan oluşuyor. Ayrıca litrede 1-2 gram kadar sodyum (NA+) ve klorür iyonları (CI-) barındırıyor.
Peki suyun içinde ne var?
Okyanus yüzde 96,5 H2O’dan oluşuyor ve idrardan çok yüksek bir sodyum klorür yoğunluğuna sahip. İdrar da deniz suyu da düşük oranda potasyum barındırıyor.
2- İdrarın ana maddesini üre oluşturuyor. Vücudunuz yiyeceklerdeki proteinleri kırarken, ürenin görevi azot salgılamasını gerçekleştirmektir. İdrardaki üre oranı, lafın gelişi okyanustaki bir damla kadardır.
Atlantik Okyanusu’nun hacmi, 350 kentilyon litredir. Yani 350,000,000,000,000,000,000 litre.
Bir kişinin bir tuvalete çıkışta ortalama 0,2-0,5 litre idrar yaptığı ve idrarda ortalama 3 gram üre olduğu düşünülürse, dünyadaki tüm insanlar Atlantik Okyanusu’na bir kere işese bile kentrilyonda 60 birim üre yapıyor, ki bu okyanus için hiçbir şey.
3- Üstelik üre, azot içeriyor. Azot suyla birleştiğinde amonyum üretiyor. Amonyum da okyanus bitkilerini besliyor.
Matematiği bir kenara bırakalım, balıkların hepsi denize işiyor!
Sonuç olarak,
İdrarınızı denize yapmakta sorun yok. Ama koruma altındaki bölgelere, mercanların olduğu yerlere ve küçük miktarda su olan yerlere (göl gibi) idrarınızı yapmayın.İdrarın steril, yani bakterilerden arınmış olduğuna dair genel kabul, son araştırmalarla yanlışlandı ve bu düşüncenin bir "mit" olduğu anlaşıldı. Böylece, havuza ya da küçük miktarda su olan yerlere (göl gibi) çiş yapılsa bile idrarın temiz olmasından ötürü kişilere zarar vermeyeceğini ileri süren iddia aslında tamamen hatalı. Daha yaygın bir şekilde, acil durumlarda bir yaranın üzerine idrar dökmenin yarayı steril hale getireceği veya zor durumlarda idrar içmenin sorun olmadığı iddiaları da tamamen yanlış.
Kaynaklar
1.Video-Reactions-https://www.youtube.com/watch?v=uOl7P6fgZsA
2.https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0302283815002067
3.https://www.scientificamerican.com/article/fact-or-fiction-urinating/
4.https://www.smithsonianmag.com/smart-news/turns-out-urine-isnt-actually-sterile-180954809/?no-ist
5.https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45795237
6.https://www.livescience.com/34012-pee-jellyfish-sting.html
7.https://www.washingtonpost.com/national/health-science/summer-myths-such-as-one-shouldnt-swim-for-30-minutes-after-eating-are-bunk/2012/06/18/gJQAKLKwlV_story.html?utm_term=.127079cd8699
8.https://www.mnn.com/family/protection-safety/stories/how-treat-jellyfish-sting
9.http://blogs.discovermagazine.com/science-sushi/2014/04/09/stop-using-vinegar-treat-box-jelly-stings-yet-venom-experts-weigh-recent-study/#.XR-Trv7grIV
10.https://www.youtube.com/watch?v=eqR2bLsdhs4
11.https://www.youtube.com/watch?v=2EWtsxDRP2o