Mc Donalds`ın Logo ve "Başkasının Fikrini Çaldı ve Amerika da Bunu Yuttu" Hikayesi

0
İlk McDonald's restoranlarından biri 
Telif:Getty image-Los Angelas`lı mimar Stanley Clark Meston'un yaldızlı orijinal çifte kavisli logosuyla 1953'te tasarımını yaptığı modern McDonald's restoranı 
Mc Donalds`ın Logo ve "Başkasının Fikrini Çaldı ve Amerika da Bunu Yuttu" Hikayesi
Ray Kroc, 1954 yılında restoranlara ve kafelere milkshake karıştırıcı satmaktadır.Bir gün San Bernardino’daki bir restorandan yüksek miktarda sipariş gelir. Bu siparişe şaşırır ve bu kadar fazla milkshake satabilen bir restoranın nasıl bir yer olduğu merak eder ve restorana doğru yola koyulur. Ray Kroc restoranı gördüğünde çok şaşırır ve büyülenir.Bu restoran, Richard ve Maurice McDonald kardeşlerin kurduğu Mc Donald’s restoranıdır.
Ray Kroc arabasında otururken ilginç bir manzarayla karşılaştı. Otopark ağzına kadar doluydu ve uzun bir kuyruk vardı. İnsanların elleri yiyecek doluydu ve yüzleri gülüyordu.Kroc arabasından inip kalabalığın bulunduğu yere doğru yürüdü.
“15 cent’e dünyanın en lezzetli hamburgerini satıyoruz.Sıra bekleme derdi yok, bahşiş verme zorunluluğu yok.”Böyle yazıyordu girdiği ufak restoranın içinde.
Ray Kroc, ABD’yi baştan başa gezerek milkshake makineleri sattığı için ülkedeki her türlü restoran tipini biliyordu. Ancak böylesini ilk kez görmüştü.
119 ülkedeki 38.695 şubesi ile günde 69 milyon müşteriye hizmet ediyor McDonald's.Coca Cola eşliğinde yenen burger ve patates kızartmasını akla getirir bu isim.
Fakat ünlü 'M' logosu bir tasarım harikası olmaktan ziyade tesadüfen bulunmuş.
Amerika'nın New Hampshire bölgesinden gelip California'ya yerleşen Patrick McDonald 1937'de Monrovia havaalanı civarında arabayla geçenlere sosisli sandviç satan bir stand açmıştı. İki oğlu Richard ve Maurice 1940'ta bu tezgahı San Bernardino'ya taşımış ve sekiz yıl sonra da ayak üstü yemek yenen ve 15 sente, rakiplerinin yarı fiyatına hamburger satan bir dükkan açmıştı. 'McDonald's'ın Hamburgerleri' levhasını taşıyordu burası.
1952'de iki mimarla oturup yol kenarında hizmet verecek bir restoran için rahat görülebilecek bir levha tasarımı yaptılar. Universal Stüdyoları'nın tasarımcısı Stanley Clark Meston, Richard'ın önerdiği iki yarım çemberi, 8 metre büyüklükte neon lambalı ve yaldızlı parabole dönüştürdü.
Kavis şeklindeki bu levha ilk kez 1953'te Arizona'da bayilik verilen McDonald's'da yerini aldı. Bayiliği satın alan Occidental Petrol'ün yöneticisi Neil Fox'tu. Fox'un kayınbiraderi Roger Williams ve iş ortağı Bud Landon ise California'da üçüncü McDonald's bayiliğini satın almıştı. Buradaki levhaya farklı açılardan bakıldığında nasıl iç içe geçmiş görüldüğü ve McDonald's logosunun nasıl ortaya çıktığı daha iyi anlaşılır.
McDonald kardeşler 1955'te jaz müzisyeni, radyo DJ'i ve atılabilir kağıt bardaklar satan Ray Kroc'u bayi müdürü yapmıştı. Kroc ucuz ve hızlı hamburger satan ve kendine özgü tasarımı olan bir restoranlar zincirinin iyi iş yapacağını düşünmüş ve 1961'de şirketi McDonald kardeşlerden 2,7 milyon dolara satın almıştı.
McDonald’s kuruluş hikayesi: “The Founder” 
The Founder filmi 
Kroc her yeni restoran için onlara isim hakkı ödeme sözü vermişti. Ama bunlar yazılı bir anlaşma haline getirilmedi. McDonald kardeşler daha sonra hile ile isim hakkını da yitirdi.
Kroc'un McDonald kardeşleri ekarte ederek restoranı nasıl ele geçirip zengin olduğunun hikâyesi, 2016`da vizyona girmiş olan The Founder "Kurucu"adlı filmde ele alınmıştı (🔀Fragman). John Lee Hancock'un yönettiği ve Michael Keaton'un başrolde oynadığı filmin afişi "Başkasının fikrini çaldı ve Amerika da bunu yuttu" deyişini taşıyor.
Mc Donald's şirketinin Amerika'daki yayılma hikayesini ele alan yapım. Maalesef birçok başarı hikayesinde olduğu gibi acımasızlık, aşırı hırs, kapitalizm gerçekleri ve etik dışı hareketlerin parasal anlamda başarı getirdiğini tekrar görüyoruz.
The Founder'da iki tane zıt anlayışın çatışması mevcut. Mc Donald's kurucuları ve sistemi icat eden Richard Mcdonald ve Maurice Mcdonald buldukları hızlı hamburger pişirme sistemini son derece kaliteli şekilde ve gerekirse maliyeti göze alarak prensiplerindeki isimler.Fazla hırsları yok, zincirleşmek istiyorlar ama kalitelerinin zarar görmeyeceği şekilde kontrollü bir büyüme kafasındalar.Diğer yandan "franchising sistemi"yani
başarılı bir markanın (lisansın) isim hakkının kullanılması için onları ikna eden Ray Kroc ise fazla para kazanmayı en ön planda tutan, aşırı hırslı ve gözü kara bir pazarlamacı.Yani iş hayatı açısından bir taraf oldukça tutucu iken, öbür taraf oldukça yenilikçi kalmakta.İşte bu iki farklı anlayış, The Founder filminde karşı karşıya geliyor.Aslında bazı açılardan birbirlerinin aşırılıklarına faydaları da oluyor.Richard Mcdonald ve Maurice Mcdonald'ın sayesinde marka kalitesini muhafaza ediyor.Ray Kroc sayesindeyse, tutuculuk yüzünden lokal kalmaya mahkum bir marka ulusal anlamda büyük bir başarı kazanıyor.Yani belirli bir noktaya kadar filmde, Mc Donald's şubelerinin kalitesi koruyarak büyüdüğünü görebiliyoruz.Ancak,olaylar Ray Kroc'un kontrolü yavaş yavaş ele geçirmesiyle baş gösteriyor.Kalite önemini yitiriyor. Mcdonald kardeşlere en ufak bir minnet duymaması ve onları kendine ayak bağı olarak görmesi izlerken tüyleri diken diken ediyor.Niyeti bozukken, şansının yaver gitmesi de sinir bozuyor.Sonucunda, insanın içini burkan bir başarı hikayesini karşımıza çıkmış oluyor. 
Film kafalarda soru işareti bırakmıyor ve şirketin gelişimini güzel bir şekilde filme sıkıştırılmış şekilde görülüyor.Filmin asıl konusunu nokta atışı vurgulayan replik ise tartışmasız; “Dünya yetenekli ama başarısız adamlarla dolu” sözüdür.
McDonald's ve Amerikan bayrağı 
Alamy-Arizona sahillerinde açılan restoranın logosu çevreye uysun diye turkuaz renkte yapıldı.
M logosu
McDonald's logosu patatesten yapılmış “altın kemer” olarak adlandırılan bir M harfinden oluşmaktadır.Kroc iki ayrı yaldızlı kavisi içeren logoları önce bitişik çifte kavis haline getirdi, sonra da 1968'te M logosuna dönüştürdü. 2003'te ise tekrar elden geçirilerek bugünkü halini aldı.
McDonald's giderek sağlığa tehdit olarak görülmeye başlandı. Böylece restoranlar zinciri 1950'lerdeki masumiyetini de yitirmiş oldu.
Bugün McDonald's logosu saldırgan küresel kapitalizmin, aşırı tüketimin ve Amerikan kültür emperyalizminin simgesi olarak görülüyor. 
Ama onun da yenilgi yaşadığı oluyor. 1993'te Arizona sahillerinde açılan restoranın logosu çevreye uysun diye sarı değil de turkuaz rengini almak zorunda kaldı. 2010'da California'da açılan restoranın logosu ise yine aynı nedenlerle siyah, Paris'te Champs-Elysees ve Bruges'da açılan şubelerdeki logolar ise beyaz renklidir.
1960'larda McDonald's Meston'un mimari bir tarzda tasarımını yaptığı ilk çifte kavis logosunu yenilerken Amerikalı Freudcu psikologların tavsiyelerini de tutmuş ve bu logoyla tümüyle yollarını ayırmamıştı. Freudcu anlayışa göre bu iki kavis annenin besleyici göğüslerini simgeliyordu.
Bu logoya aşırı anlam yükleme gibi gelebilir.Ancak McDonald's'ın çocukları çekme çabasının yanı sıra herkesin içindeki çocuğa da seslenmek için on milyonlarca dolar harcadığı doğrudur. 
Daha küçük yaşlarda çocuklara oyuncaklar, şekerler,hediyeler vererek ve gönüllerini alarak  akıllıca strateji yaptıkları gerçek.Bir ürünü zirvede tutmak için çocuklar ve gençler büyük bir pazar.Bunuda Mc Donald`s yıllarca büyük başarıyla yapıyor zaten. 
Kaynaklar
1.https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-37859911 
2.https://www.statista.com/statistics/219454/mcdonalds-restaurants-worldwide/
3.https://en.wikipedia.org/wiki/McDonald%27s#cite_note-2018_10K-11
4.https://www.imdb.com/title/tt4276820/
5.Video-Past To Future-https://www.youtube.com/watch?v=ygM3DFucj5o&t=50s


Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !