Ünlü teorik fizikçi Michio Kaku yeni kitabında uzaylıların neye benzeyeceğine dair çok konuşulacak bir iddiada bulundu.
Teorik fizik alanında 'Henry Semat Profesörü' ünvanlına sahip olan ABD'li Profesör Dr. Michio Kaku, insanoğlu ile dünya dışı bir medeniyetin karşılaşması hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.
71 yaşında Kaku, 'İnsanlığın Geleceği' adlı yeni kitabında uzaylıların nasıl görüneceğine dair çok konuşulacak iddialarda bulundu.
"Uzaylılar
aynı insanlarda olduğu gibi etrafını görebilmeli ve avlanmak ve
nesneleri tutmak için parmaklara sahip olmalı" diyen Kaku, uzaylılara
en çok benzeyen canlının da ahtopotlar olduğunu iddiasının altını
çizdi.
Bilim
kurgu filmlerinin değişmezi insanoğlu ile uzaylıların karşılaşmaması
bu kez de bilimin merceğinde. Pek çok filme konu olan bu olayın neden
henüz gerçekleşmediğini araştıran bilim insanları olası diğer
senaryoları belirlemişti.
Evrende
gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir
gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun
sürebilir.
Zira
uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha
yavaş veya bizim tespit edemeyeceğimiz bir formda olabilir.
Ayrıca
bu dalgalar bizim fark edemeyeceğimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu
için gözden kaçırıyor da olabiliriz. Zira uzayı 1984'ten beri
dinliyoruz ve bu teknolojimiz oldukça ilkel olabilir.
Ayrıca
gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış
değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru
ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.
Bizim
de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi
düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını
söylemek mümkün.
En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz.
Ya
da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş
olabilir. Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi
altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten
yok olması da oldukça muhtemel.
En kötü senaryo ise Hollywood'un
en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer
uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi. Bu da bizimle
bağlantıya geçmemelerini oldukça mantıklı hale getiriyor.