Petrol Zengini Venezuela Neden Battı?

0
Bildergebnis für venezuela krizi 
Dünya`da Petrol rezervleri  en fazla olan ülke olan ve OPEC`in kurucularından Venezuela`nın en zengin ülke olması gerekirken neden battığı çok konuşulan bir konu.
Ülkenin durumu ise,satın  alınacak ürün çok az,açlık ve protestolar.
Suudi Arabistan 266,21 milyar varil ,Venezuela`da 302.25 milyar varil reservleri bulunuyor.
Venezuela'da enflasyon oranı yüzde 16 bin.[1]
Öyleki Para etmeyen Venezuela banknotlarından çanta yapılıyor.[2]
Venezuela'nın başkenti Caracas'da bir marketi gezen Emre Durmuş isimli Youtuber videosunda marketlerdeki durumu anlatıyor.[6]
Venezuela
Venezuela, Güney Amerika kıtasının kuzey kısmında yer alan, Karayip Denizi ve Atlas Okyanusuna kıyıları olan, 916.445 km2 yüzölçüme ve 31 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir ülke. Maracaibo Gölü kıyısındaki tahta evlerin oluşturduğu görünümü Venedik’e benzeten İtalyan denizci Amerigo Vespucci, bölgeyi İtalyanca’da ‘Küçük Venedik’ anlamına gelen Veneziola olarak adlandırmış. Veneziola adı zamanla İspanyolca’da Venezuela'ya dönüşmüş.
İspanyollar, 1522’de başlayarak Venezuela’yı sömürge haline getirmiş. 1811’de Francisco de Miranda önderliğinde bağımsızlık mücadelesi başlamışsa da bunun başarıya ulaşması ancak 1821’de Simon Bolivar’ın önderliğinde mümkün olabilmiş. 1821 yılında, Venezüella, Kolombiya, Ekvator ve Panama ile birlikte Büyük Kolombiya Cumhuriyeti adı altında birleşik, bağımsız bir devlet kurmuşlar. 1830 yılında Venezüella bu birlikten çıkarak ayrı bir devlet konumuna geçmiş. Bolivar’a duyulan büyük saygı dolayısıyla ülkenin resmi adı Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti olmuş.
Bu zengin ham petrol rezervine karşın ekonominin nereden nereye geldiğini görebilmek için makroekonomik göstergelerine bir bakalım (Kaynak: IMF, WEO Database, April,2017.)
 Bildergebnis für venezuela makroekonomik gösterge
Venezuela neden battı?
Bu duruma gelinmesinde biraz geriye gitmek gerekiyor.Hugo Chavez dönemine.Chavez döneminde ülke dış politikasına baktığımızda daha cok sosyalist ülkelerle yakınlaşıp işbirliğine yönelmesi oldu. Mesela Küba gibi.Tabi ABD gibi bir ülkeyi karşısına alarak.
Venezuela'yı bitirenin petrol olduğunun bilinmesi gerek. Nitekim dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olan Venezuella petrole sırtını yaslayıp diğer üretim dallarını yok etti. Petrol fiyatları yüksekken  petrol gelirlerini yatırıma değil israfa tahsis etti. Ve en sonunda petrol fiyatları düşünce doğal olarak krize girdi.
Suudi arabistan ve Venezuela ikisi de petrol zengini olmasına rağmen paradoksa girebilecek potansiyelde ülkeler. venezuela'nın dezavantajı eski devlet başkanı Hugo Chavez yıllarca Abd karşıtı dış politika izledi. sonuç olarak suudlar gibi arkasını kollayacak Amerika da olmadığından bu duruma düştü. 
Mahfi Eğilmez `in Venezuela tespiti
Mahfi Eğilmez Venezuela yazısında krizi 3 ana başlıkta yorumladı.[4]
 Bildergebnis für venezuela krizi
 1.Hollanda hastalığı,
Ani zenginleşme kaynağına kavuşan bir ekonomide mevcut üretim faktörlerinin diğer üretim alanlarından çekilip yeni kaynağa yönelmesi sonucunda toplam üretimin azalmasına denir. İlk olarak 1960'lı yıllarda Hollanda'da doğal gaz bulunması sonucunda gözlemlendiği için Hollanda Hastalığı adını almıştır.
Özellikle petrol şoklarının yaşandığı 1970'li yıllarda ham petrolün ve doğal gazın dünya fiyatının artması sonucunda Hollanda'da (daha sonra Norveç ve İngiltere'de) geleneksel sanayi ürünleri üretimi azalmış, ürün fiyatları artmış ve bu nedenle üretim faktörleri bu alana kaymıştır. Ticaret konusu sektörde bir malın fiyatının artması, ticarete konu olmayan mal sektörlerinden üretim faktörlerinin aktarılmasına yol açmıştır.
Detaylı bir araştırma olmamakla beraber işçi dövizleri ve dış yardımların da bu duruma yol açtığı söylenebilmektedir.[5]
Bir şirket batmışsa onu batıran şey sistem değil o şirketi yönetenlerin yönetim hatasıdır. Bir ülke batmışsa onu batıran şey o ülkeyi yönetenlerin yönetim hatası ve ülke halkının bu yönetime onay vermesidir. 
2.Venezuela’yı ABD Batırdı 
Chavez, 1998 yılındaki seçimleri kazanıp başkan seçildikten sonra ABD ile Venezüella ilişkileri yavaş yavaş bozulmaya başladı. Bunda Chavez’in özellikle petrol ve diğer alanlarda ülkede faaliyette bulunan yabancı şirketlerin ödediği payları, vergileri artırması ve Küba’ya verdiği destek etkili oldu. Chavez, bu yolla sağladığı ek gelirlerle bir yandan fakirlere yönelik yardım programlarına girişirken bir yandan da sağlık, eğitim alanlarında yatırımlar yaparak halkın sempatisini toplamaya başladı. 
Venezüella – ABD ilişkileri bir daha sağlıklı bir zemine oturtulamadı. 2009 yılında Chavez’in Rusya’da bir üniversitede yaptığı konuşmada ABD için kullandığı sözler gerilimi en üst düzeye çıkardı: “Bütün tarih boyunca ABD İmparatorluğundan daha terörist bir devlet görülmemiştir. Yankee İmparatorluğu çökecektir ve bu çöküş bu yüzyıl içinde olacaktır.” 2010 yılında Venezüella ve ABD, büyükelçilerini karşılıklı olarak çektiler ve o tarihten sonra bir daha birbirlerine elçi yollamadılar.
2013 yılında Chavez’in ölümünden sonra yerine geçen Maduro döneminde bu ilişkiler düzelmediği gibi daha da kötüye gitti. 
2014 yılında ABD, Venezüella hükümetinin protestoculara karşı şiddet kullandığı gerekçesiyle Venezüella’ya ekonomik ambargo başlattı.   
Bir yandan ABD’nin ambargosu, bir yandan petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş, ihracatının yüzde 95’e yakını petrol ihracatına dayanan Venezüella’nın ekonomik çöküşünü hızlandırdı. 
3.Venezuela’yı Popülizmle Birlikte ABD Batırdı.
Bildergebnis für venezuela krizi 
Venezüella İçine Düştüğü Bu Bataklıktan Kurtulabilir mi? 
Venezüella’nın bu bataklıktan çıkabilmesi için yeni bir hükümete ve yeni yaklaşımlara ihtiyacı var. Bu yaklaşımların başında yeni kurulacak hükümetin çeşitli ülkelerle olan kavgalara son vererek diplomatik ve ekonomik ilişkileri yeniden kurması geliyor. Hemen ardından demokrasiye geçiş, bağımsız yargının yeniden kurulması, insan haklarının tanınması, siyasal af gibi çağdaş dünyanın benimsediği değerlerin yeniden yapılandırılmasını sağlayacak yapısal reformlara girişilmesi gerekiyor. Böyle düzenlemelere mali destek sağlayabilmek için Venezüella’nın, sahibi olduğu büyük petrol varlığını şeffaf, parlamento denetimine tabi, siyasal karışımlardan uzak olarak yönlendirmesi büyük önem taşıyor. Bu adımları atabilirse Venezüella petrolünü daha iyi koşullarla pazarlayabilir ve ekonomisini toparlayabilir.
Günümüzün dünyası küreselleşmiş görünse de birçok açıdan gruplara bölünmüş bulunuyor. Bu gruplar zengin ülkeler – fakir ülkeler, gelişmiş ülkeler – gelişmekte olan ülkeler gibi birçok başlık altında sıralanabilir. Bu kategoriler arasında en önemlilerinden birisi uygar ülkeler – uygar olmayan ülkeler ayrımına dayanıyor. Bir ülkenin uygar olması için mutlaka zengin ya da gelişmiş olması gerekmiyor. Zengin görünüp de uygar olmayan ülkeler olduğu gibi zengin olmadığı halde uygar dünyada yer alan ülkeler de var. Demokrasi, insan hakları, bağımsız yargı, siyasal hoşgörü gibi temellere dayanmayan bir ülke uygar ülkeler arasında yer alamıyor. Bu adımları atamamış ülkeler uygar dünyaca dışlanıyor. Venezüella’nın bir yandan kendi hataları bir yandan da ABD’nin bu ülkeye karşı uyguladığı politika yüzünden kopup gittiği uygar dünya ülkeleri arasına girebilmesi için elinde altın bir bilezik olarak petrol rezervi var. Ne var ki bu yetmiyor. Petrolün de yardımıyla yukarıda değindiğim yapısal reformları yapması şart. [4]

Kaynaklar,
1.dw-https://www.youtube.com/watch?v=aY2zcnyK2J8
2.https://www.youtube.com/watch?v=1Q-l9Scz7N0
3.https://www.tagesschau.de/multimedia/video/video-320191.html
4.http://www.mahfiegilmez.com/2017/07/venezuella-nicin-batt.html
5.https://tr.wikipedia.org/wiki/Hollanda_hastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1
6.https://www.youtube.com/watch?v=wFs8AJ_4R9k
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !