Australopithecus Sediba Kayıp Halkamı?
Australopithecus sediba'nın soy ağacındaki yeri ve anatomik açıdan modern insanla olan ilişkisi net değildi.[kaynak]
Australopithecus sediba 2 milyon yıl önce Güney Afrika'da yaşadı. 2008
yılında, yüksek bir yarıktan mağaraya düşerek ölen yetişkin bir dişi ve
erkek ile 3 çocuğun fosilleri sayesinde bulundu.Australopithecus sediba türüne ait fosiller Malapa mağarasında bulunan neredeyse tam iskelet halinde bulunmuştur. Australopithecus
africanus ve Homo habilis ile anatomik benzerlikler taşıyor.
Bu Australopithecus türüne ait fosiller 12-13 yaşlarında bir erkek
çocuğuna aittir. Au. sediba’nın 1.3 metre uzunluğundadır ve genel olarak
kısa bir bedene fakat uzun kollara sahiptir. Ayrıca Au. sediba’da insanlara yakın değerlerde cinsel dimorfizm bulunmaktadır.
Australopithecus sediba'nın diğer hiçbir hominin türünde görülmeyen bir
şekilde, ayaklarını sıra dışı bir açıyla, döndürerek ve yere vurarak
yürüdüğü tespit edildi.Australopithecus sediba’nın gösterdiği özellikler onun esas
olarak dik yürüdüğünü (bipedalizm) hem de kısmi ağaç yaşamını
(arborealizm) birlikte sürdürdüğü bir geçiş formunu temsil etmektedir.
Fakat bacakları ve ayakları dik yürümenin daha önce bilinmeyen bir
şekline işaret etmektedir. Her adımda Au sediba ‘nın kendi
ağırlığını ayağını içe döndürüp küçük parmağının olduğu kenarda
yoğunlaştırıyormuş. Bu durum insanın evriminde dik yürümenin birkaç
çeşitli yolla evrimleştiğini gösteriyor.[kaynak]
Australopithecus Sediba Kayıp Halkamı?
Güney Afrika'da 2008 yılında bulunan iki fosil üzerinde yapılan
tartışmaya bilim insanları nokta koydu. Australopithecus Sediba'nın 3
milyon önce yaşamış olan 'Lucy' (Australopithecus afarensis) ile 1,5
milyon yıl önce yaşamış olan Homo Habilis arasındaki
eksik halka olduğu tespit edildi.
İnsanoğlunun evrimindeki kayıp
halkalardan birini temsil ettiği düşünülen fakat üzerinde şimdiye kadar
tartışmalar bulunan bir dizi fosil hakkında son incelemeleri yürüten
bilim insanları 10 yıl sonra bir sonuca varmayı başardı. Buna göre
atalarımız iki milyon yıl önce hala ağaçlarda sallanıyordu.
Yeni teknolojiler daha derin ve zor analizleri mümkün kıldı
Australopithekus Sediba'ya ait bu fosiller Güney Afrika'daki Malapa
fosil alanında 10 yıl önce bulundukları günden bu yana bilim dünyasında
tartışmalara neden olmaya devam ediyordu.
Gelişen teknolojilerle
incelemelerini sürdüren bilim insanları son olarak bu fosillerin Homo
genus'a olan yakınlığı konusunda şüphe kalmadığını duyurdular.
Homo genus ilk insanlar ile onların ataları arasında bulunan köprü türlerin bulunduğu kategoriyi temsil ediyor.
Son bulgulara göre iki milyon yıl önce yaşamış ilk insanlar da diğer primatlar gibi ağaçta sallanmaya devam ediyordu.
Telif:F: Brett Eloff/Courtesy Profberger and Wits University.2008 yılında Malapa’da Matthew Berger tarafından keşfedilen 12-13
yaşlarındaki Australopithecus sediba’ya ait kafatası. Bu kafatası
yetişkinliğe ulaşmış olsaydı Homo cinsine ait bireylerden daha çok
australopithecinlere benzeyebilirdi.
Bir çocuğun ayağı takıldı ve insanlık tarihi yeniden yazıldı
Malapa
fosil alanı içerdiği zengin fosiller ve sağladığı bilgiler nedeniyle
'İnsanlığın beşiği' olarak da adlandırılıyor. 9 yaşındaki Matthew Berger
adlı bir çocuğun köpeğini kovalarken ayağına takılan taşı ilginç
bularak büyüklerine göstermesiyle tamamen kaza eseri ortaya çıkarılan bu
alan günümüzde evrime dair pek çok soruya yanıt olmaya devam ediyor. Ne
var ki, bulgulardan bazıları beraberinde uzun süren tartışmaları da
getirdi.
Çalışmaya ilişkin Paleoantropoloji dergisinde yayınlanan makaleye göre
bu alanda 2008 yılında yan yana bulunan iki fosil bu son bulgulara
erişilmesinde hayati rol oynadı. Gelinen noktada bu iki fosilin
insanoğlunun evrimindeki önemli bir boşluğu kapattığı kaydediliyor.
Bahsi
geçen bu boşluk; 3 milyon yıl yaşında olan ve 'Lucy' olarak
adlandırılan fosil ile 1,5 ila 2,1 milyon yaş aralığında olan ancak alet
kullanabilen ve Homo habilis olarak adlandırılan fosil
arasındaki dönemi işaret ediyor.
Özellikle eller ve kollar da yapılan anatomik incelemeler ilk
insanların bu dönemde vakitlerinin önemli bir bölümünü ağaç tırmanmaya
harcadıklarını gösteriyor. Çalışmayı gerçekleştiren ekip bunun her
şeyden çok besin toplamak ve yırtıcı hayvanlardan korunmak için olduğunu
düşünüyor.
Hala keşfedecek çok şey var
Çalışmada
keşfedilmeyi beklenen daha birçok şey olduğu, cevaplanmayı beklenmeyen
önemli sorular olduğuna dikkat çekilirken şu ana kadar keşfedilenlerin
A. Sediba'nın yaşam tarzı ve hominin evrimindeki geçişlere önemli bir
ışık tuttuğu kaydedildi.[kaynak]
Kaynaklar,
1.http://www.paleoanthro.org/media/journal/content/PA20180049.pdf
2.http://humanorigins.si.edu/evidence/human-fossils/species/australopithecus-sediba
3.https://www.nature.com/news/2010/100408/full/news.2010.171.html
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.