Mutasyon Geçiren ve Amfibi Olan Bajau Kabilesi (Denizin Çingeneleri)

0
Ähnliches Foto 
Mutasyon Geçiren ve Amfibi Olan Bajau Kabilesi (Denizin Çingeneleri) 
Bajau kabilesi "denizin çingeneleri" olarak adlandırılan ve dünyadaki cennette yaşayan bir topluluk.
Onlara çingene dendiğine bakmayın, göçebe değiller aslında. Güneydoğu asya'da bulunan, Borneo'da yaşıyorlar.Barakaları ve bir de “lepa-lepa” denilen incecik kayıkları var.Balıkçılıkla geçindikleri için, çok küçük yaşta dalmayı ve avlanmayı öğreniyorlar.
suyun altında öyle rahatlar ki, adeta su üstünde de nefes almıyor gibiler.

Yüzlerce yıldır Filipinler’de yaşayan yerli etnik grup Bajau’ların insan üstü denebilecek yetenekleri var. Onların vücutları, su altında uzun süreler boyunca kalmaya müsait bir şekilde değişmeye başladı. Metrelerce derinlikte, ellerinde mızrakla koşup balık avlayacak kadar.
Eğer nefesinizi tutar ve yüzünüzü bir su haznesinin içine batırırsanız, vücudunuz beyniniz tarafından otomatik olarak dalış haline geçirilir. Kalp atışınız yavaşlar, kan damarlarınız daralır, oksijen azlığında enerji tasarrufu sağlayan tüm reaksiyonlar, sizi su altında olabildiğince fazla tutmak için harekete geçerler. 
Çoğu insan su altında nefesini birkaç saniye tutabilir, profesyonel yüzücüler bu süreyi 4 ila 5 dakikaya kadar uzatabilirler. Ancak Bajau denilen bir grup insan, 60 metre derinlikte tam 13 dakika boyunca durabilecekleri serbest dalışlar yapıyor, avlanıyorlar. Yüzyıllardır balıklarla besleniyor ve su altında bulunan değerli nadir taşları toplayarak geçiniyorlar. Filipinler’de başlayan hayatları, çeşitli iç karışıklıklar nedeniyle zamanla Malezya ve Endonezya’ya da yayılmış durumda.
Kabile üyelerinden biri olan Sulbin, “Suyun altında kendimi evimde gibi rahat hissediyorum,” diyor.[kaynak]
Bildergebnis für deniz çingeneleri bajau 
PDE10A
Bajau ile ilgili yapılan genetik bilimi çalışması, neden bu kadar büyük dalaklara sahip olup nasıl uzun süreler boyunca su altında kalabildiklerinin gizemini çözdü. 
Vücudumuzdaki tüm organları düşünmeye başladığımızda ilk olarak aklımıza gelen organ kesinlikle dalak olmayacak. Hatta teknik olarak dalağımız olmadan da hayatta kalabiliriz. Ancak bağışıklık sistemimiz zarar görür ve kırmızı kan hücrelerimizi yenileme konusunda sıkıntılar yaşamaya başlarız. 
Daha öncelerde yapılan çalışmalar, denizlerde yaşayan akciğerli hayvanların dalaklarının orantısız şekilde büyük olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bajau’lar hakkında yapılan çalışmanın baş yazarı Kopenhag Üniversitesi’nde görevli olan Melissa Llardo, dalış yapan insanlar için de aynı şeyin geçerli olup olmadığını merak etti. Deniz Göçebeleri olarak tanınan Bajau’lar, onun için çok idealdi. 
Melissa, “İlk olarak o toplumla tanışmak istedim, sadece bilimsel ekipmanla gidip dönmek istemedim. İkinci ziyaretimde portatif bir ultrason makinesini götürdüm. Farklı evleri ziyaret ettik ve onların dalaklarının görüntülerini aldık. Onlarla ilgilenmeme çok şaşırdılar."
Melissa doğru bir karşılaştırma için Endonezya’da yaşayan bir diğer yerli kabile Salunlardan da veriler topladı. Ekibi ile birlikte Kopenhag’da iki örneği karşılaştıran Melissa, Bajauların dalaklarının Saluanlardan %50 daha büyük olduğunu keşfetti.
Bildergebnis für deniz çingeneleri bajau 
Genetik mutasyon
Yetkililere göre bu muhteşem farkı açıklayan tek şey genetik mutasyon. Bir çeşit tiroit hormonunu kontrol eden ve PDE10A adı verilen bir genin dalak boyutu ile doğrudan ilişkili olduğu tespit edildi. Aynı hormon, Bajaularda çok daha fazla salgılanıyordu. Yani bölgede sürdürdükleri neredeyse 1000 yıllık yaşam boyunca Bajaular doğal seleksiyon kurallarını kendi lehlerine değiştirip, genetik mutasyon geçirmişlerdi.
  Bu durum onları genetik olarak dalgıçlık özelliklerine sahip olan ilk insanlar yapıyorlardı. Fakat Bajaular, doğanın bir kuralı olarak modern yaşamın getirilerinden dolayı artık yok olma tehlikesi ile karşı karşıyalar.
Su altındaki yaşama uyum sağlamak 
Science'ta yayınlanan çalışma[kaynak], düşük oksijen koşullarında yaşayan insanların, bu durumla başa çıkmak için birçok yol geliştirdiğini öne sürüyor. Bajaular Malezya, Filipinler ve Endonezya çevresindeki sularda bin yılı aşkın bir süredir ev teknelerinde yaşıyorlar. Bu "dalgıç insanlar" sekiz saatlik çalışma sürelerinin % 60'ından fazlasını sularda geçiriyor. İnsanlar da dahil memelilerin çoğunun suratına soğuk su geldiğinde "dalış tepkisi" verirler. Böylece kalp atışları yavaşlar, kan vücut merkezine çekilir ve dalaklar kasılarak oksijen taşıyan alyuvarları serbest bırakır. 1990'da yapılan bir başka çalışma ise Japon inci avcılarının dalaklarının normalden daha fazla kasıldığını ve oksijeni % 9 oranında arttırdığını ortaya koymuştu. 
Ahtapot avlayan bir Bajau bireyi 
Araştırmacılar taşınabilir ultrason cihazıyla Bajau bireylerinin ve onlara yakın yaşayan başka bir topluluğun dalaklarını gözlemlediler. Bajauların dalağı, onların karadaki komşularına kıyasla yaklaşık %50 daha büyüktü. Daha sonra tükürük bezlerinden DNA örnekleri alındı. Bajaular'da farklı olan 25 gen vardı. Bunlar, işe yaradığı için "seçilen" genler olmaya aday. Genlerin bazılarının farelerde tiroid aktivitesini etkilediği gözlenmiş. Nitekim bu dalak büyüklüğüne de etki ediyor.

Kaynaklar,
1.https://news.nationalgeographic.com/2018/04/bajau-sea-nomads-free-diving-spleen-science/#close
2.https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(18)30386-6?_returnURL=https%3A%2F%2Flinkinghub.elsevier.com%2Fretrieve%2Fpii%2FS0092867418303866%3Fshowall%3Dtrue
3.https://www.sciencemag.org/news/2018/04/indonesian-divers-have-evolved-bigger-spleens-hunt-underwater 
4.Video-Science Magazin-https://www.youtube.com/watch?v=T3fOf5YZI-Q
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !