Zombi İstilası Gerçekleşebilir Mi?

0
Nicht als Witz entworfen": US-Soldaten trainieren für Zombie-Apokalypse -  n-tv.de 
Zombinin Kökeni
Zombi sözcüğü nzambi sözcüğünden türetilmiş ve kelime kökeni "ölü kişinin ruhu" anlamında kullanılır.Türk korku filmlerinde genellikle"cinler"en önemli aktörlerken Hollywood`da beyazperdenin korku türünün alt türü olan zombi filmlerinin olmazsa olmaz nesneleridir.Yaşayan Ölülerin Gecesi'nden Resident Evil'e, Plants & Zombies'ten Walking Dead'e bir popüler kültür yolculuğu aslında zombilerin yürüyüşü.
Kamera şakaları bile çok korkunç.Zombi saldırılarından kurtulmanın matematiksel bir modellemesi bile var.
Voodoo inancında Zombi
Batı Afrika'da yayın olarak kabileler arasında benimsenen Voodoo inancı, büyü ve mistisizme dayanan bir temele sahiptir. Voodoo inancına göre bir büyücü, ölen birini kontrolü altında tutacak şekilde yeniden canlandırabilir. Ancak canlanan şey sadece vücut olur. Voodoo inancına göre insan ruhu, et ve kemiğe bağlı olmadığı için ölümden sonra bir insanın önceki hayatında olduğu gibi diriltilmesi mümkün değildir. Sadece beden diriltilebilir ve ruhun kontrolünde olmayan beden, eğer büyücünün kontrolünde olmazsa saldırganlaşır ve bedenin ayakta durması için gereken şekilde beslenmeye yönelir. Bu beslenme dürtüsü bilinç dışı yapıldığı için yenebilecek herşey bedenin hedefinde olur, insanlar bile! Bu sayede zombi insanlara saldırıp onları yiyerek beslenen bir yaratığa dönüşebilir. Ancak Voodoo inanışında ısırılan kişinin de bir yaşayan ölüye dönüşeceğiyle ilgili bir unsur yoktur. 
Zombilerin anavatanı Haiti
Haiti zombiler ve zombilik için bir nevi anavatan, bir nevi başkent konumunda. Afrika'dan bu bölgeye büyük kitleler halinde, köle olarak götürülen Afrikalılar, Haiti'de zombiliğe yeni bir şekil kazandırmışlar. Halk arasında yoğun bir şekilde anlatılan yaşayan zombi hikayeleri ilk olarak Haiti'de dillendirilmiş. Tabii bundan daha önceleri Antik Mısır mumyalarının canlandığı gibi korkutucu hikayeler anlatılıyor olsa da günümüzdeki bilinen zombi miti ilk olarak Haiti'de bir folklorik inanç haline gelmiş. 1915 ila 1934 yılları arasında ABD'nin Haiti'ye çıkartma yaptığı dönemlerde, zombilerin büyücülerin köleleri olarak saldırı amaçlı kullanıldığına dair yaygın bir inanış oluşmuş.
Zombie-Apokalypse: US-Gesundheitsbehörde gibt Survival-Tipps - PC-WELT 
Zombilerin atası: Felicia Felix-Mentor 
Haiti sadece zombilik fikrinin oluşmasına ortam sağlamamış, ayrıca bilinen ilk resmi zombinin de ortaya çıkışına şahit olmuştur. 1937'de bölgede araştırmalar yapan Zora Neale Hurston'ın tespitiyle ortaya öyle bir olay çıkar ki, dünya sarsılır. Bir kadının üstünde yırtık pırtık kıyafetlerle, Haiti sokaklarında dolaşması üzerine, Mentor yakalanır ve durumu teşhis edilmeye çalışır. Anlaşılan şudur ki, bu kişi Felicia Felix-Mentor adında bir kadındır, korkunç olan şudur ki kendisi 1907 yılında yani 30 yıl önce ölmüş ve Voodoo törenleriyle gömülmüştür! Bilinçsiz bir şekilde ortalarda dolanan Mentor, öfkeli ve duygularından yoksundur. Mentor daha sonra bölge halkı tarafından saklanmış ve ortalardan kaybolmuştur. 
Haiti'de 80'lerde bir zombi: Clairvius Narcisse
Haiti, köleliğin çok ağır şartlarda uygulandığı bölgelerden biriydi. Ancak bu kölelerden bir kısmının bilinçsiz, yemek ve çalışmak dışında bir hayatlarının olmayışı bölge halkının dikkatini çekmişti. Bu da 1980'lerde garip bir olayın ortaya çıkmasıyla kafalardaki soru işaretlerini arttırmıştı. Şeker kamışı tarlalarında çalıştırılan yaşlı bir adamın 1962 yılında öldüğü anlaşıldığında sene 1980'di! Clairvius Narcisse isimli bu talihsiz adam, gerçekte ölmeden önce aile arazisi üzerinde kardeşleriyle yaşadığı bir anlaşmazlık sonucunda öldürülerek bir büyücüye satılan garibanın tekiydi. Kimi bilgilere göre ise, Narcisse toplum kurallarını ihlal etmesi sebebiyle, yetkili biri büyücü tarafından ceza olarak zombileştirilmişti. Zombi olarak diriltilen Narcisse, büyücüsünün ölümünün ardından yıllarca şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmıştı. 1980'lerde üstündeki büyünün etkisi yavaş yavaş kalkınca geçmişi hatırlamaya başlayan talihsiz adam, pazar yerinde kız kardeşiyle karşılaştıktan sonra eski hayatına yeniden kavuştu. Ailesinin uzun süre kabullenemediği bu durum, Narcisse'nin gömüldüğü sanıldığı mezarın boş çıkmasıyla resmiyet kazanmış oldu. Bilim insanlarına göre ilk ve tek resmi zombi Narcisse'dir. 
Zombi Apocalypse`de hayatta kalma şansımı
Livescience`deki makaleye göre İngiliz bilim insanları olası bir zombi salgınının vebadan daha hızlı bir şekilde yayılacağını söylerek, 100 gün içerisinde dünyada sadece 273 sağlıklı insan kalacağı tahmininde bulundu.
Leicester Üniversitesi’ndeki akademisyenler, film ve dizilere sıklıkla konu olan zombi virüsünün, ortaya çıkmasının üzerinden yarım yıl geçmeden insanlığın sonunu getireceğini ifade etti.
Bildergebnis für zombie apocalypse 
100. günde sadece 273 kişi hayatta kalacak
Hastalık kapan her yeni zombinin güç içinde bir kişiyi daha ısırması ve hastalığı bulaştırma ihtimalinin yüzde 90 olması varsayımı üzerinden yola çıkan araştırmacılar, insan ırkının yaklaşık 100 gün içerisinde yol olacağı sonucuna ulaştı. 100. günde sadece 273 kişinin salgından kurtulmayı başarabileceğini kaydeden bilim insanları, milyarlarca insanın ise bu süreçte hayatını kaybedeceğini belirtti.
Araştırmada varsayımsal olarak kabul edilen yüzde 90 hastalık bulaştırma oranının vebadan daha yüksek olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Physics Special Topics isimli dergide yer alan makalede, “İnsanların zombileri öldürmesi ihtimalini de değerlendirdik ve bunun kurtulma oranını pozitif yönde etkilediğini gördük” ifadelerine yer verildi.
Peki Zombi istilası perçekleşebilirmi ?
Ünvanı ‘Doktor Zombi’ olan ve zombi hakkında "The Zombie Autopsies: Secret Notebooks from the Apocalypse"isimli kitabı olan Harvardlı Dr. Steven Schlozman Almanya`nın N24 kanalındaki röportajında"Net bir şekilde düşünürsek, gerçek bir zombi istilasından kurtulabiliriz"diyor.Harvard Tıp Okulu Psikiyatri Bölümü’nde doçent ve yönetici, Massachusetts Genel Hastanesi ve McLean Hastanesi’nde Çocuk ve Adölesan Psikiyatrisi Bölümü Yöneticisi.
Schlozman"Benim hikâyemde, insanlar bulaşıcı bir virüs sonucu zombi oluyor. Bildiğimiz zombilerden farklı olarak burunları akıyor ve öksürüyorlar.Aynı nezle gibi, basit bir hapşırıkla geçebiliyor. Kötü niyetli kişiler tarafından genetik mühendislerine ürettiriliyor. Havada geziniyor ve ‘prion’ (ölümcül beyin hasarı yaratan proteinler. Deli dana hastalığının da sebebi) öğeleri taşıyor. Enfeksiyon, beynin en önemli bölgelerini kemirmeye başlıyor. İlk olarak amygdala’yı (duygusal beyin) hedef alıyor. Aynı zamanda, beynin doyma hissini sağlayan noktalarına (ventromedial hipotalamus) zarar veriyor. Beynin, problem çözmeden sorumlu ön loblarını yiyor."
Konu hakkındaki TED konuşması için,[link]
5 Gründe für eine Zombie-Apokalypse - YouTube 
Zombilerin imkânsızlığının bilimsel kanıtları
Acımasız hava koşulları zombilerin önünde kesinlikle büyük bir engel olurdu. Yüksek sıcaklık ve nem etin çürümesini hızlandırmakla kalmaz, enzimlerini geçirdikleri her şeyi tüketen pek çok böcek ve bakteri için mükemmel bir ortam sağlar. Kemik çatlatan karakış, zombilerin kemiklerini olduklarından daha hassas ve kırılgan yapar. Ufak bir darbe, düşme veya kendi ağırlıkları bile iskelet sistemlerinin tamamen çökmesine neden olabilir. Morötesi güneş ışınlarının, fırtına gücündeki rüzgarların ve şiddetli yağmurların yaratacağı olumsuzlukları da söz konusu. 
Bağışıklık sistemi sorunu:Virüsler, mantar hastalıkları, bakteriler ve diğer mikroskobik işgalciler, insanoğluna zamanın başlangıcından beri büyük bedeller ödeterek ömrümüzü kısalttılar ve çoğu zaman hayatımızı cehenneme çevirdiler. Beyaz kan hücrelerinden oluşan ordusuyla bağışıklık sistemimiz enfeksiyonları yok eder ve bizi hayatta tutar. En azından belli bir süreye kadar… Bağışıklık sistemi zayıflayan insanlar pek çok problemle boğuşmak zorunda kalır. Zombilerin durumu da az çok öyledir; bağışıklık sistemleri yoktur. Yaraları açıkta dolaşan zombiler, sayısız bakteri, mantar hastalığı ve virüs için adeta bir cennettir. Bu hastalıklar kendilerini evlerinde hissederler ve zombileri içten yiyerek yok ederler.
Metabolizma sorunu: Biz insanlar besin tüketerek kimyasal enerjiyi, nefes almak veya çiftleşmek gibi hayatta kalmamızı sağlayan aktivitelere dönüştürürüz. Bu süreçlerin sağlıklı bir biçimde yürütülmesinden metabolizmamız sorumludur. Teoride zombiler de bu şekilde etle beslenerek işlev görürler. Fakat bir problem var. Zombiler aslında yaşamıyorlar. Ölüler toplumunun bireyleri olarak herhangi metabolizma kabiliyetine sahip olamazlar. İnsanların tükettiği besinler, bir pizza dilimini veya pideyi çiğnemeye başlandığımız anda sindirilmeye başlar. Sonra görevi mide devralır ve besinleri, yaşamak için gerek duyduğumuz kalorilere dönüştürür. Diğer taraftan zombilerin bir metabolizması yoktur. Bu yüzden de enerji üretemezler ve hayatta kalsalar bile hareket edecek gücü bulamazlar. 
So deprimierend kurz würden wir die Zombie-Apokalypse überleben | Auto und  Technik | GQHayvanlar:Sırtlanlar, kurtlar, ayılar, çakallar ve yaban köpeği sürüleri… kıyamet koptuktan sonra bu yırtıcı hayvanlar inanın zombiler kadar korkutucu olabilirler. Üstelik bu hayvanlar zombilerden çok daha hızlı, vahşi ve aç kaldıkça daha cesur hareket ederler. Peki bu hayvanlar senaryomuzdaki yürüyen et torbalarının kokusuna ve manzarasına nasıl tepki verebilirler? Aynı kendini zombi kıyametinin ortasına bulan insanlar gibi hayatta kalmak için her yolu denerler. Ayrıca bu kaostan faydalanan hayvanlar yukarıda saydığımız tehlikeli yaratıklarla da sınırlı kalmaz. Sıçan, rakun ve keseli sıçan gibi daha ufak hayvanlar da açık büfe zombilerden bir ısırık almak için birbirleriyle yarışacaklardır.
Duyular:Görmek, duymak, hissetmek, tatmak ve koklamak; kısaca tüm duyularımız hayatta kalmak için kritik önem taşır. Duyularımız olmasaydı bu gezegende amaçsızca dolaşır, zehirli bitkiler yer, kafamızı kapı kirişlerine vurur ve ayak parmaklarımızı kahve sehpasına çarpar dururduk. Zombiler sürekli çürüdüğünden, lezzetli beyinlerimizi avlamak için gerekli hayati eylemleri nasıl yerine getirdiklerini anlamak güç. Yumuşak dokularından dolayı, bir ölünün ilk kaybedeceği organlar arasında gözler ön sırada yer alır. Bu da zombilerin körebe oynamasına neden olurdu. Ayrıca kulak zarları kıvrılır, yırtılır ve parçalanarak düşerken işitsel sistemin geri kalanı da iflas eder. Hem kör, hem de sağır bir zombi için insan avına çıkmak oldukça zor olsa gerek.
Kondisyon:Doğa, mikropları yaymak için zeki ve dehşet verici aygıtlar geliştirmiştir. Örneğin kızamık, öksürük ve hapşırıkla yayılır. Bu hastalık o kadar bulaşıcıdır ki, hasta birisine yaklaşanlara bulaşma oranı yüzde 90’dır. Zombiler ise taşıdıkları hastalığı bulaştırmak için kurbanlarını ısırmak zorundadır. Bu bulaşma yöntemiyle ilgili pek çok sorun sayabiliriz ama bunlardan en önemlisi son derece verimsiz bir yöntem olmasıdır. Öncelikle, kurbanlarından ısırık almaları için zombilerin önce bu kişiyi tutması gerekir. Kol ya da bacağını kaybetmiş bir zombi için zor bir görev. İkincisi de, kurbanı ısırmak için harcanan zaman ve enerjidir ki bunların ikisi de zombilerin aleyhindedir. Üçüncüsü de, ısırmak için avınızın dibine kadar yaklaşmanız gerekir. Senaryomuzda insanların kendini korumak için elinden geleni yapacağını düşünecek olursak, geriye zombilere şans dilemekten başka bir şey kalmıyor.
Sindirim:Ortalama bir insan midesi yaklaşık bir kilo kadar sıvı ve katı madde barındırabilen kaslı bir torbadır. Bu yüzden çok yemek tüketenin midesi genişler, az tüketenin ise daralır. Zombiler ise engin iştahlarıyla tanınan canavarlardır. Bu tür bir diyet için pek çok problem bulunuyor. Bunların başında tüketilen yiyeceklerin nereye gittiği geliyor. Zombiler, işlevsel bedenleriyle tanınmadıkları için, ağızları ve anüsleri arasındaki yolda muhtemelen bazı eksiklikler vardır. Bu yüzden yedikleri besinlerden ne kadar faydalanabilecekleri tartışılır. Tabi tipik bir zombinin vücudunda çok az parçanın düzgün olarak çalışmasından dolayı, yedikleri “çıkmaz bir sokağa” girebilir. Zombiler daha fazla yedikçe sindirilemeyen yemekler zamanla mayalanır, gaz baloncukları oluşturur ve nihayetinde de midesinin duvarlarını yıkarak patlar.
Katastrophenschutz in den USA: Was können Bürger gegen Zombies tun 
Elektrik sinyalleri:Hepimiz bir nevi mekanik hayvanlarız; gezinebilmemiz, kaslar arasındaki bağlantılar, kirişler, iskelet öğeleri ve diğer etkenler tarafından mümkün olur. Bu sistemin bir parçası aksadığında hareket bile edemeyiz. Tüm bunlara rağmen, sarkan kemikleri ve etleriyle zombilerin ortalarda rahatça dolaşması şaşırtıcıdır. İnsanın merkezi sinir sistemi, beyinden kasın hücrelerine elektrik sinyalleri ateşleyerek tüm kas hareketlerimizi kontrol eder. Pek çok zombi, herhangi bir beyni çalışmaktan alı koyan büyük kafa travmaları geçirmiş olsa da elini kolunu sallayarak imkansız bir şekilde yürüyebiliyor.
Sonuç olarak, 
Besin zincirinin en üstünde insanlar bulunuyor.Diğer türlerin bizi öldürmesi zor.Zira biz diğer türleri rahatlıkla öldürebiliyoruz.Daha zeki olduğumuz için.Zeki olduğumuz gibi silahlanmadada avantajlıyız.Bu yüzden vahşi hayvanlara yem olmuyoruz.Birde zombileri düşünün ve bize karşı şanslarını hesaplayın.Hedefsiz yürüyen,silahları olmayan ve av için strateji geliştiremeyen rakipler.Tehlike durumunda kaçamayan saklanamayan ve vahşi hayvanlara açık hedef konumundalar."Ayılar şehire gelip Zombi mi avlayacak?"diye aklınızdan geçiyorsa küçük olan sineklerin veya karıncaların insanlara ne kadar tehlikelere sebep oldugunu düşünebilirsiniz.Ayrıca hedefsiz yürüyen zombiler gece görme şanslarıda olmadıgı gibi misal elektrik kaçağı olan yerlerde dikkat etmeyecek,denizde yürüyüp akıntıya kapılıp yok olacak,köprülerden aşağıya düşüp sayıları ciddi şekilde azalacaktır.İnsanların yapacağı beton bariyerleri veya sığınakları aşma şanslarıda yok.
Zombilerin mermilerin üzerine yürümekten başka şansı yok.İnsanların ise her türlü silahları bulunuyor.Bunun içinde uzaktan avlayan sniper,havadan helikopter,uçak veya kitle imha silahları,el bombası vs. gibi.En basitinden insanlar beyzbol sopası,molotof kokteyli,demir kullanabilir hatta araba ile bile zombiyi ezebilir.Asker ve polisi olan insanlar silahlanma konusunda kısa sürede organize olabilirler.Korku filmlerindeki gibi korkan ve panik olan insanlar olmayacaktır.Kısa sürede acil duruma ve krize koordine olacaklardır.
Bütün bu avantajlara baktığımızda zombi istilası basit ve komik bir engel gibi duruyor.Avcı toplayıcı geçmişi olan ve yaşamak için hergün kendi türünü ve hayvanları öldüren Homo Sapiens`lere zombiler pek sorun olmasa gerek.

Kaynaklar
1.https://www.livescience.com/57407-zombie-apocalypse-would-take-100-days.html 
2.https://le.ac.uk/news/2017/january/zombie-apocalypse-would-wipe-out-humanity-in-just-100-days-students-calculate 
3.https://www.wired.com/2009/08/zombies/
4.https://en.wikipedia.org/wiki/Zombie 
5.https://www.dailymail.co.uk/news/article-3301230/Thought-zombies-just-voodoo-fiction-woman-staggering-demented-Haitian-village-years-funeral-prove-walking-dead-frighteningly-real.html
6.http://www.radikal.com.tr/radikalist/zombiler-hakkinda-bilinmeyen-9-sey-1221217/
7.https://en.wikipedia.org/wiki/Clairvius_Narcisse 
8.https://www.welt.de/kultur/article160308095/Eine-Epidemie-ist-laengst-ueberfaellig.html 
9.http://mehreinkommen24.com/blogartikel/7-wissenschaftliche-gruende-warum-eine-zombie-apokalypse-scheitern-wuerde-und-zwar-schnell/ 
10.https://www.gazeteduvar.com.tr/bilim/2016/08/08/zombilerin-imkansizliginin-10-bilimsel-kaniti/
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !