Soğan Neden Gözleri Yaşartır?
Soğanı kesmediğiniz sürece herhangi bir sorun olmazken kesmeye başladığınızda ise gözlerin yaşarmasına neden oluyor.Peki neden?
Shakespeare’in Cleopatra’sında Mark Anthony “Soğanın içinde yaşayan gözyaşları” demişti. Peki soğanlar gerçekten de bizi neden ağlatır?
Neden
sadece bazı soğanlar doğranırken bizi hüngür hüngür ağlatırken sarımsak
gibi soğanın yakın akrabaları bizde tek bir damla bile oluşturmaz?
Bitkilerin savunma mekanizması
Ama
bir soğanın savunma mekanizması bundan da ileri gider ve bitkinin
haşereler tarafından yenmemesi için daha da rahatsız edici ve caydırıcı
bir kimyasal olan propanetial s-oksit salgılar.
Bu
uçucu kimyasal, gözyaşartıcı olarak bilinir. Uçuculuğu aynı zamanda
hücre dışına çıktığı anda buharlaşıp gözlerinize girebilmesi anlamına da
geliyor. Gözlerinize ulaştığında oradaki suda çözünür ve gözünüzü
kaplayıp sülfonik asit oluşturur.
Bu, gözyaşı bezi
olarak da bilinen lakrimal bezi uyarır. Oluşan asit çok az olduğu için
etki sadece rahatsızlık verici olmakla kalır.
Propanetial s-oksit‘in
salınmasının, gözün rahatsızlık duymasından sorumlu kimyasalın
salgılanmasını hızlandıran, allisinas (allicinase) olarak bilinen,
biyolojik bir katalizörle ilgili olduğu düşünülürdü.
Ama bazı araştırmalar, göz yaşartma etkisinde iki farklı enzimin olması gerektiğini açığa çıkardı.
Daha
karmaşık olan bu açıklama, soğanın topraktan emdiği ve daha sonra
PRENCSO 1 (1-propenil-L-sistein sülfoksit) olarak tuttuğu kükürt ile
başlıyor.
Soğan zarar gördüğü zaman allisinas
salgılar. Bu da PRENCSO ile tepkimeye girerek amonyakla beraber
1-propenil sülfenik asit denen başka bir kimyasalı açığa çıkartır.
LFS (Lachrymatory-factor synthase) olarak bilinen ikinci enzim, daha sonra bunu, başbelası propanetial s-oksit’edönüştürür.
Tastyart Ltd Rob White/Getty Images
Peki neden bazı soğanlar
diğerlerine göre daha fazla ağlatır?
Bu konuda akla yatkın
açıklamalardan biri, konunun soğanın topraktan emmiş olduğu sülfür
miktarı ile doğru orantılı olduğu şeklinde. Bu durum toprağın türü ve
yetişme ortamına bağlıdır. Toprakta daha fazla sülfür bulunması soğan
bitkisinin hem verimini, hem kokusunu artırır.
Tatlı soğanların daha az sülfür içerdiği
doğru olsa da, aynı çuvaldan iki soğanın birbirinden farklı olduğu da
gerçektir. Soğanın ne kadar göz yaşartıcı olduğunu anlamanın tek yolu,
doğramaktır.
Soğanın kuzeni
sarımsakta ise durum farklıdır. Sarımsakta sülfürün oluşturduğu madde
biraz daha farklı olan PRENCSO 2’dir. Sarımsak parçalandığında bu madde
göz yaşartıcı bir maddeye dönüşmek yerine, bu sebzenin birçok sağlık
faydasının kaynağı olan allisin adlı maddeye evrilir.Kısaca bu maddelere dönüşmek yerine alliin, sarımsağın faydalarıyla bağlantılandırılan allisin‘i üretir.
(Umberto Salvagni)-Bu soğan hücreleri ağlatmaktan sorumlu. Amino asit sülfoksitler, soğan kesildiğinde birbirine karışarak kimyasal bileşim gerçekleşir.Video[link]
Evde gen mühendisliği yapılabilirmi?
Ağlama problemine bir çözüm, alçakgönüllü soğanımızı yapay
seçilim veya genetik modifikasyon yoluyla LFS enzimini baskılayacak
şekilde tekrar tasarlamak olacaktır.
Bu
ayrıca soğanın tadını da arttırabilir çünkü ne kadar az propanetiol
s-oksit o kadar çok tiosülfinat (taze soğanın tadından sorumlu kimyasal)
demektir.
Aynı zamanda soğan doğrama problemini
çözmeye yönelik teknoloji gerektirmeyen bazı yöntemler de var. Tepkime
enzim içerdiği için göz yaşartıcı maddelerin üretimi, enzimlere hasar
vererek veya onları yavaşlatarak kesilebilir.
Teoride,
soğanları şoklamak (kaynar suda haşlayıp aniden soğuk suya daldırmak)
ilgili enzimleri denatüre ettiği için tepkimeyi önler.
Bu
yöntem, bir çok sebzeyi dondurmadan önce kullanılmasına karşı,
doğramadan önce soğanlarınızı haşlamak haliyle pek pratik olmayabilir.
Tepkimeyi yavaşlatmanın bir yolu da soğanlarınızı doğramadan önce buzdolabına veya dondurucuya koymak olabilir.
Ama
soğanları buzdolabında uzun süre tutmamak daha iyi olacaktır. Aksi
takdirde soğanlarınız yumuşayıp tatlarını kaybedebilirler.
En iyisi soğanlarınızı buzdolabı kadar nemli ortamlardan uzak tutup serin, hava akımı olan karanlık ortamları tercih etmek.
Diğer
yaklaşımlar, doğrama sırasında uçucu kimyasalların gözünüze ulaşmasını
engellemeye dayanıyor. Soğanlarınızı doğrarken suya tutmak veya bir
davlumbaz kullanmak gibi.
Hatta bu iş için bir
gözlük bile edinebilirsiniz. Ama buharlaşmış propanetiol s-oksit’in
gözlerinize ulaşabilme yetisi, ne yaparsanız yapın, soğanı doğrarken göz
yaşlarınızı silmeye hazır olmanız gerektiği anlamına geliyor.
Kaynaklar
1.https://en.wikipedia.org/wiki/Syn-Propanethial-S-oxide
2.https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41051704
3.Video-https://www.youtube.com/watch?v=9ZinH1jEhb4
4.https://www.npr.org/sections/thesalt/2016/06/22/482032913/the-science-of-why-onions-make-us-cry
5.https://www.youtube.com/watch?v=uZUSt696TUk
6.https://www.sciencealert.com/here-s-the-real-reason-cutting-onions-make-you-cry-according-to-science
3.Video-https://www.youtube.com/watch?v=9ZinH1jEhb4
4.https://www.npr.org/sections/thesalt/2016/06/22/482032913/the-science-of-why-onions-make-us-cry
5.https://www.youtube.com/watch?v=uZUSt696TUk
6.https://www.sciencealert.com/here-s-the-real-reason-cutting-onions-make-you-cry-according-to-science
7.https://rasyonalist.org/yazi/iste-sogan-dograrken-aglamanizin-gercek-sebebi/
8.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2492635/
8.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2492635/