Evrim Teorisine Göre Uçmak Bize Avantaj Sağlar Mıydı?

0

Bildergebnis für human flying evolutionEvrim Teorisine Göre Uçmak Bize Avantaj Sağlar Mıydı?

Hollywood filmlerini izlerken "Keşke bizde uçabilseydik"diyenlerdenmisiniz?Yada "Süperman gibi olup hem havada hemde karada daha avantajlı olamazmıydık?"diyerek içinizi geçirip  uzayıp giden istekleriniz mutlaka olmuştur.Peki evrim bize neden uçmayı layık görmedi?

Uçmak bizim için daha avantajlı olmazmıydı?Evrim henüz bitmedi.Kimbilir belki birgün hayatta kalma baskısı yaşayan yada yiyecek bulmakta zorlanacak olan türümüz milyon yıllar sonra uçabilecek.Tabi ortada yaşanacak dünya kalırsa.Yada başka gezegenlere kalıcı yolculuk yapmadıysak .Bu gidişle zor görülüyor.Sudan karaya geçmiş türümüz için çokta imkansız olmasa gerek.Ancak konuyu günümüz şartlarına göre cevaplayalım.Öncelikle uçmak gerçekten daha avantajlımı olurdu sorusunu sormalıyız.Maalesef Süperman filmlerindeki süper kahramanlar sadece heyecan veren hikayelerden ibarettir.
Her özelliğin avantajı olduğu gibi dezavantajı da vardır.Uçmak ekstra bir avantaj sağlasa da yine de hafif olmak gerektiğinden beraberinde dezavantajlar getiriyor. Daha güçlü canlılara av olmak gibi. Ya da avınızı daha güçlülere kaptırabilirsiniz.

Kuşların uçabilmeleri için görece hafif ve dayanıksız bir bedene, içi süngerimsi, hava dolu yapıda kemiklere sahip olması gerekir.Bu da kıyaslandığında zırhlı tank gibi kara avcılarına karşı karada hiç şansları olmadığı anlamına gelir.Sırf bu yüzden kalan artıklarla beslenen ve olay yerine sonra yetişip leşleri toplayan akbabalar ve bazı kuş türleri vardır.

Evrim karşıtlarının sıklıkla dile getirdiği"Aklı şuuru olmayan doğa nasıl harika bir düzen sağlıyor"sorusuna en iyi cevap bu olsa gerek.Evrim zekası olan, karar alan bir sistem değildir.Evrim canlının hayatta kalmasıyla ilgilidir. Evrimin en mükemmel canlıyı ortaya çıkarmak gibi bir derdi yoktur. Evrim "mükkemmel canlı" gibi bir hedefe doğru ilerleyen bir mekanizma değildir.Canlının hayatta kalma ihtimalini artıran mutasyonların, devamlılığını sürdürme ihtimali daha yüksektir sadece.Evrimde gelişmiş olana doğru gidiş diye bir şey yok. Evrim teorisi de, birkaç parçadan oluşan ve Darwinin tek başına açıklamadığı bir teori. Canlılarda , mutasyon vb. sebeplerle dna sında değişimler olur, bu değişimlerden ortaya farklı özellikte canlılar çıkıp bunlardan yaşadığı çevreye ayak uydurabilenler neslini devam ettirir. Bu sürece müdahale edilirse yapay seçilim, kendi haline bırakılırsa doğal seçilim olur. Yapay seçilim ile, bilinçli ve sürekli bir seçme olduğu için doğal seçilime göre daha kısa sürede farklı türler çıkarmak mümkündür, mesela kurttan köpek diye bir tür çıkarmak gibi. Darwin bu mekanizmanın, doğada rastgele ve çok uzun zamanlarda gerçekleştiğini açıklayan doğal seçilimi ortaya atan kişidir. Ve teorisi de her geçen gün test edilip henüz yanlışlanmamıştır.

Uçmak için çok farklı gereksinimler var. Öncelikle çok büyük enerji istiyor ve hızlı bir metabolizma, dolayısıyla kısa ömür gerektiriyor. Hızlı oksijen alışverişi nedeniyle farklı bir solunum sistemi gerektiriyor. Daha az kaldırma kuvveti uygulayabilmek için hafiflik gerektiriyor. Ek olarak uzuv kaybı gerektiriyor. Metabolizma sıcaklıkları 48 dereceye kadar yükselir. Soğuk havalara dayanıksızdırlar.Bu nedenle sürekli göç etmek durumundadırlar. Böylelikle"göç etmek için doğdular, ya göç edecekler ya da ölecekler."Dolaysıyla çok fazla enerjiye gereksinim duyarlar.Demekki yerleşik bir yaşam için kanat dezavantaj konumunda.Beyinleri ve sindirim sistemleride ilkel yapıdadır.Uçmak yerçekimine karşı yapıldığı için kütle dezavantajdır. Uçma yeteneğine sahip canlıları incelerseniz hacmine göre kütlesi çok düşük değerde kalmaktadır.Eğer bir canlı türünün gelişmişliğini beyin gelişimine bağlarsak, büyük bir beyin oluşumu uçan canlılarda gözlenemez.

ONE-WAY AIRFLOW: Air sacs and parabronchi make a bird’s respiratory system different, and much more efficient, than our own. Illustration by Elisabeth Rowan.Uçabilen canlıların kanatları vardır, kanatları olan canlıların da insanlarınki kadar hassas elleri ve parmakları olmaz. Yarasanınki gibi ilkel bir uzantının ötesine geçemez. Dolayısıyla eğer uçucu bir tür olarak evrimleşseydik, bu soruyu soracak ve cevaplayacak parmaklarımız olmayacak ve dolayısıyla parmaklarımız olmadığı için de bunca medeniyet ve teknoloji gelişmeyecekti. Beyin gelişimimiz bile bu aşamaya gelemeyecekti. Olsa olsa en fazla "kanatlı primatlar" diye bir gruba dahil olurduk ve havada süzülürken küçücük beynimizi, av ya da avcı olmanın ilkel içgüdülerinden başka bir şey meşgul etmiyor olurdu. el, kol, başparmak, kafatası, göz, ayak, bel kemiği, dil vesaire gibi bir sürü alakasız gibi görünen organ, bugün bizi biz yapan hikayede çok kilit rollere sahipler. Bir tanesini bile çıkardığınızda , hikaye bambaşka yerlere gidiyor. 

Her hangi bir türün üyesi iken geçirdiğin mutasyon yaşadığın ekosistemde size bir avantaj sağlamıyorsa bu mutasyonla ortaya çıkan özelliğin seninle birlikte yok olup gidiyor, diğer kuşaklara aktarılamıyor. Eğer mutasyonla kazandığıniz yeni özelliğiniz size artı bir puan kazandırıyorsa ( daha kolay eş bulma, daha çok ve kolay gıdaya ulaşma, düşmanlarından kurtulma) bu sizin genlerinizin daha fazla bireylere aktarılmasını sağlıyor. Bir süre sonra (milyon yıl) mevcut ortamda sadece sizin genlerinizi barındıran nesiller ortalıkta kalıyor.

Misal, kutuplarda yaşayan ayı bireylerinden bir tanesi tesadüfi bir mutasyon sonucu tüyleri beyazlaştı. Bu mutasyonun mevcut Ayıya nasıl bir avantaj sağlayabileceğini tahmin edebiliyorsunuz. Bu kamuflaj sayesinde avına daha kolay yaklaşır, daha fazla besin demek daha uzun süre yaşamak, daha çok dişiyle birlikte olmak, diğer rakip erkekleri daha kolay ekarte etmek gibi bir çok şey sayılabilir. Bu basit mutasyon milyonlarca yıl içinde o bölgede beyaz Ayının genlerinin aktarılmasını arttırırken, siyah olanların zamanla sahneden silinmesine zemin hazırlıyor kutuplarda.Yoksa mutasyonlar doğada canlı türler arasında sürekli oluşuyor. Eğer bu değişim kendisine artı bir özellik katmıyor ise o bireyle yok olup gidiyor.

Evrim hayatta kalma ve genlerin aktarılması istikametinde kendisine bir yol çizer. Paradigması böyledir.Yoksa şunu şunu yaparsam daha güzel, faydalı olur mantığıyla ilerlemez. X ortamındaki bir mutasyon o türün alıp yürümesini sağlarken, aynı mutasyon y ortamında o özelliğin sahneden yok olmasına sebep olabilir. 

Homo Sapiens uçmaya en yatkın memelilerdendir, atası olan primatlar yüksek ağaçlarda yaşamış, uçma benzeri teknikler geliştirmiştir. insan ise atalarından ayrı bir evrim sürecine girerek iki ayak üstünde kuyruk desteği olmadan yürüme ve el kullanımı konusunda yetenek geliştirmiştir.Bu esnada uçma ile ilgili biyolojik yetenekleri körelmiş, yükseklik korkusu geliştirmişlerdir.

Bildergebnis für human flying evolutionÖyleyse neden Neandarteller değil de Homo sapiensler yaşıyor?

Malum zeka ve alet kullanmak, dolayısıyla kanat ve gaga yerine el ve ağız ile iletişim, alet yapabilme becerisi uçmaktan da kaba kuvvetten de daha değerli.Türümüz zekasıyla besin zincirinin en yukarısındadır.Ve uçmak icin yüksek enerji harcamadan uçak icat edip kuştan daha hızlı ve uzaga gitme başarısına sahiptir.Türümüz uçmayı avlanmak için kullanmamaktadır.Tarımla,üretimle vs her türlü yiyecege rahatlıkla ulaşabilmektedir. Uçmak fiziksel açıdan o kadar avantajlı olsaydı dünyada egemen tür memeliler değil kuşlar olurdu. Uçmak avantajlı olsa kuşlar insanların kafesinde yaşamazdı. 

Uçmak dezavantajlı ise ve büyük enerji istiyorsa dinazorlar neden uçuyordu?

Devasa et-yiyici dinozorlar, 50 milyon yıllık bir süreç içerisinde düzenli olarak "küçülerek" kuşlara evrimleştiler. Teropodlar olarak bilinen dinozor grubu, modern kuşlara evrimleşmeleri sırasında 163 kilogramdan 0.8 kilograma kadar düşerek, 12 kat küçüldüler. Ayrıca evrimsel süreçte iskeletleri diğer dinozorlara göre 4 kat hızlı evrimleşerek küçüldü. Araştırma sonuçları Science dergisinde yayımlandı.

Araştırma sonucunda doğrudan kuşlarla akraba olan büyük dinozor grubunun 200 milyon yıl öncesinden başlayarak küçüldüğü gösterildi. Bilinen en büyük ortalama vücut büyüklüğüne sahip olan erken kuş türü Archaeopteryx cinsinin 162.5 kilogramdan düşmeye başladığı görüldü. Kuşların bu atalarında, tüyler de dahil olmak üzere yeni adaptasyonlar evrimleşti ve bu evrim, diğer dinozorlara kıyasla 4 kat hızlı oldu. 

Bildergebnis für human flying evolutionİnsanlar neden kanatlara sahip olacak şekilde evrimleşmedi?

Şimdi insanların neden kanat açamadığına bakalım.

Omurgalılar dahil tüm canlıların genleri vardır. Bunlar, vücudumuzda nasıl büyüyeceğimize ve vücudumuzun neler yapabileceğine karar veren küçük talimat kitapçıkları gibidir. Genlerimizin yaptıklarını değiştiremeyiz. Örneğin, gözlerinizin siyah, kahverengi veya mavi olmasının nedeni genlerinizdir - ancak bunu kontrol edemezsiniz.

Ayrıca "🔗 hox genleri " adı verilen genlerimiz var . Bunlar, yaşlandıkça vücudumuzun belirli bir şekilde büyümesini sağlar. Örneğin, boyunuz uzarken, hox genleri, bir örümcek gibi sekiz bacaklı değil, yalnızca iki kol ve iki bacağınızın olmasını sağlar. Aslında, bir örümceğin kendi hox genleri ona sekiz bacak veren şeydir.

Dolayısıyla, insanların kanat geliştirememesinin ana nedenlerinden biri, genlerimizin sadece kolları ve bacakları büyütmemize izin vermesidir.
Ya kanatlarımız olsaydı?

Kanatlarım
ız olsada, hemen uçamazdık.

Uçmak için doğru vücut boyutuna ve metabolizmaya da ihtiyacımız var. Metabolizma, vücudumuzun enerji üretmek için yakıt (yediğimiz yiyeceklerden olduğu gibi) kullanma yeteneğidir ve bu da hareket etmemize yardımcı olur.

Kuşların metabolizmaları bizden çok daha yüksektir. Bir sinek kuşunun kalbi dakikada 1.200 defaya kadar atabilirken, bir insan sporcunun kalbi dakikada sadece 220 atış kadar hızlı gidebilir. Bu, sinek kuşlarının enerjiyi insanlardan daha iyi yakabileceği anlamına gelir.

Uçan kuşlar ayrıca daha iyi nefes almalarına yardımcı olan çok daha hafif kemiklere, uçarken onları kaldırmaya yardımcı olan tüylere ve vücutlarına oksijen pompalanmasını sağlayan güçlü akciğerlere sahiptir.

İnsanlarda bunlara sahip olmadıkça, kanatlarımız olsa bile uçamayız. Dinozorlar da sadece vücutlarını zamanla çok daha küçük ve hafif hale getirerek kuşlara dönüştüler.

 Kaynaklar

1. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/147166

2.https://evrimagaci.org/dinozorlar-kuslara-evrimlesirken-duzenli-olarak-kuculduler-2716

3.https://web.archive.org/web/20180909051858/http://www.bbc.co.uk:80/nature/28563682 

4.https://en.wikipedia.org/wiki/Hox_gene

5.https://www.birdwatchingdaily.com/news/science/eldon-greij-describes-amazing-way-birds-breathe/ 

6.Video-ABC Science-https://www.youtube.com/watch?v=_ALzxKRtIXY

Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !