İnsan beyninin yüzde kaçının kullanıldığı konusunda bazı söylentiler var. Üstelik bu konuda Lucy gibi filmler bile çekiliyor. Günümüzde sosyal medyanında işin içine girmesiyle en ufak yanlış anlaşılma dünya çapında yayılabiliyor. Örneğin beynimizin %2, %5 ya da %10'ununu kullandığımız bilgisi gibi.
Aslında bu durum çok doğal. Çünkü bilim, salt bir doğru ve değişmez gerçekler üzerine kurulu değildir. Bir bilgi her zaman yenisi kanıtlanınca yanlışlanabilir. Beynimizin %10'unu kullandığımız efsanesi, Einstein'ın yaşadığı yıllarda kabul gören bir gerçekti. Ancak bu gerçek daha sonradan yapılan çalışmalar ile değişti. Bize kalan, artık yanlış olan bir bilginin popüler kültürdeki yeri oldu.
Beynimizin %10'unu kullandığımıza dair söylentiler nasıl ortaya çıktı?
Böyle bir algının yaygınlaşması için bu alandaki bazı araştırmaların olması gerekiyor. Tabii ki beynimizin %10'unu kullandığımızı söyleyen araştırmalar da mevcut, ancak bu araştırmaların tarihi 1890'lara kadar dayanıyor.
O dönem Harvard'da görev yapan psikologlar William James ve Boris Sidis, beyin çukurunu boşaltarak davranışlarda ve düşüncelerde bir değişiklik olup olmadığını gözlemlediler. Sonuçlara göre insanlar, beyinlerinin sadece %10'unu kullanıyordu. Albert Einstein da bu konu hakkında destekleyici açıklamalar yapınca görüş popüler bir hal almaya başladı.
Bu efsanenin muhtemel kökenlerinden biri Harvard psikologlarından William James ve Boris Sidis'in dahi çocuk Williams Sidis üzerinde yaptıkları testlerden sonra insanların zihinsel potansiyellerinin sadece küçük bir kısmına ulaşabildiklerini iddia 🔗etmeleridir.1936 yılında Amerikan yazar Lowell Thomas bir kitabın önsözünde; "Harvard profesörü William James ortalama bir insanın sadece zihinsel potansiyelinin yüzde onuna ulaşabildiğini söylemiştir."yazarak bu iddiayı yanlış bir yüzde ekleyerek 🔗özetlemiştir.Fakat bu kitap yüzde on rakamını kullanan ilk kitap değildir. Bu kitaptan önce birkaç kişisel gelişim kitabı bu asılsız iddiayı kullanmıştır. Örneğin "Mind Myths: Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain" adlı bir kitapta üzerinde yüzde on efsanesiyle ilgili " İnsan beyninin başarabileceği şeylerin bir sınırı yoktur. Bilim adamları ve psikologlar bize beynimizin sadece yaklaşık yüzde onunu kullandığımızı söylemiştir." yazan 1929 yılında yayınlanan "World Almanac" kitabından bir sayfa gösterilmiştir.
1970'lerde psikolog ve eğitmen Georgi Lozanov beynimizin sadece yüzde beşi ile yüzde onununu kullanabildiğimize inanarak bir öğretme metodu geliştirmiştir Bu efsanenin kökeni Amerika doğumlu Montreal Nöroloji Enstitü'sünün ilk müdürü olan Wilder Penfield'dan dolayı da 🔗kaynaklanmaktadır.
Bir iddiaya göre yüzde on efsanesi büyük ihtimalle 19. yüzyıl sonlarında ya da 20. yüzyılın başlarında yapılan nörolojik araştırmaların yanlış anlaşılmasından ortaya çıkmıştır. Örneğin beynin bazı bölgeleri çok karmaşık olduğundan dolayı hasar aldıklarında hasarın etkisi çok fazla göze çarpmaz bu da o yıllardaki nörologların bu bölgelerin ne işe yaradıklarını düşünmelerine yol açmıştır. Ayrıca bu araştırmalarda ilk başta beynin çoğunun çok küçük fonksiyonları olan gliyal hücrelerden oluştuğu keşfedilmiştir. Dr. James W. Kalat, 1930'larda nörologların beyinde birçok sayıda "lokal" nöron bulunduğunu bildiklerini söylemiştir. Bu lokal nöronların fonksiyonlarının yanlış anlaşılması yüzde on efsanesinin ortaya çıkmasına yol açmış olabilir. Efsane bazı insanların herhangi bir zamanda beyinlerinin belli bir yüzdesini kullandığı fikrinin yayılması yüzünden ortaya 🔗çıkmış olabilir.Aynı makalede John Henley : "Araştırmalar gün boyunca beynimizin yüzde yüzünü kullandığımızı göstermektedir" demiştir.Beynin büyük bir kısmını keşfetmiş olmamıza rağmen, beyin hücrelerinin birlikte çalışarak nasıl karmaşık hareketler sergiledikleri ve karmaşık hastalıklar oluşturdukları hala bir gizem olarak kalmaktadırSon çalışmalar gösteriyor ki beynimizin %10'unu kullanıyor olsaydık, bitkisel hayatta olmamız gerekirdi:
Gelişen teknolojiyle birlikte herhangi bir cerrahi müdahale olmadan da beyinle ilgili veriler elde edilebiliyor. Hemen hemen herkesin duyduğu MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme), insan beyninin kullanılmayan hiç bir bölgesinin olmadığını rahatlıkla gösterebiliyor. Bir diğer tıbbi veriye göre, gerçekten beynimizin %10'unu kullanıyor olsaydık, bitkisel hayatta olmamız gerekirdi.
Bir diğer basit denklem de aslında bu söylentinin ne kadar saçma olduğunu gösteriyor. Bilindiği üzere insan vücudunda üretilen enerjinin yaklaşık %20'si beyni çalıştırmak için kullanılıyor. Bu enerji kullanımınının sadece %10'u aktif olan bir organ için çok fazla olduğu söyleniyor. Bu yüzden beynimizin %10'unu kullandığımızı savunan düşünceye artık sadece bir mit deniyor. Böylece insan beyninin %100 oranında kullanıldığı artık tescillenmiş bir gerçek.
Çok basit bir hareket olan parmak şıklatma sırasında bile beynimizin %70'ini kullandığımızı ortaya koydu:
Dr. Muzaffer Kaşer tarafından da onaylanan ve çokça dile getirilen bu gerçek, insanlığın beyinleriyle ilgili gerçekleri kabul etmesi adına büyük bir adım.
Beynimizin %10'unu kullandığımızı savunan söylentiler, bazı insanlar tarafından beynin %100'ünü kullandığımızda süper güçlere sahip olacağımız şeklinde bile yorumlanmıştı. Bugün bile toplumun büyük bir çoğunluğu, bu tutarsız söylentiye inanmakta.
Alttaki TED Ed videosunda detayli bilgileri bulabilirsiniz.
Kaynaklar
1. https://www.webtekno.com/beynimizin-10-unu-kullandigimiz-efsanesi-neden-yalan-h66981.html
2.Video-TED ed-https://www.youtube.com/watch?v=5NubJ2ThK_U&t=163s
3.http://www.cyberspacei.com/englishwiz/library/friends/how_to_win_friends.htm
4.https://bigthink.com/videos/debunking-common-brain-myths
5.Beyerstein, Barry L. (1999), "Whence Cometh the Myth that We Only Use 10% of our Brains?", Della Salla, Sergio (Ed.), Mind Myths: Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain, Wiley, s. 11,
6. https://www.psychologytoday.com/intl/blog/consciousness-and-the-brain/201106/do-we-use-only-10-percent-our-brain
7.https://www.scientificamerican.com/article/do-people-only-use-10-percent-of-their-brains/