Uzayda Yukarı Veya Aşağı Varmıdır?
Bu soruyu cevaplamak için öncelikle uzayda yukarı ve aşağı derken ne demek istediğimizi tanımlamamız gerekiyor. Ayrıca, "yukarı ve aşağı" kavramlarının var olmasının tek nedeni bizim kendi gezegenimizde kendimiz için yarattığımız terimler olmasindan dolayıdır. Dünyanın neresinde olursak olalım merkeze doğru bir çekim kuvveti var. Çekim kuvvetinin yönü bizim için aşağıdır, tersi yön ise yukarıdır. Bu sadece kütle çekimi olan yerler için (gezegen, uydu, galaksi vb) geçerlidir.Aşağı aslında düşme yönünü tanımlamada kullanılır. Uzay boşluğunda aşağı kavramı yoktur. Gezegenden uzaklaştığımızda gezegenin kütle çekimi mesafenin karesiyle ters orantılı olarak azalır.Yerçekimi kuvveti ve bunun vücudumuz üzerindeki etkileri sayesinde yeryüzüne tutunduğumuz için, yerçekimi yönünü 'aşağı' olarak adlandırdık. Bu durumda ters yön ise bize göre"yukarı" dır.
Bu iki terimi dünyamızı etkileyen çekim kuvvetlerine göre yarattık . Dolayısıyla, uzaydaki ölçümlerde bu iki terimi kullanıyoruz.
Fantezi bilim terimine göre uzayda yön varmıdır?
İnsanların inşa ettiği bu iki terime bağlı kalırsanız cevap evet. Ve biz buna bağlı kaldığımız için, uzayda bir iniş ve çıkış var.Dünyaya yaptığımız gibi aynı kuralları uzaya da uygularsak, o zaman 'aşağı' basitçe yerçekiminin sizi çektiği yön olacaktır. Bir astronot bir gezegenin yakınında uçuyorsa ve yerçekimi kuvveti sayesinde gezegene yaklaşıyorsa, o zaman gezegene doğru düşüyor demektir.
Dolayısıyla, 'yukarı', yerçekiminden uzak olduğu sürece herhangi bir yöndeki bir gezegenden uzakta olabilir.
Kuzey kutbu 'yukarı' değil ve Güney kutbu 'aşağı' değildir
Buna göre, Kuzey kutbu'ndaki yer çekiminin Güney kutbu'ndakinden farklı olmadığı gerçeğidir.
Kuzey kutbu'na seyahat ediyorsanız, 'yukarı' gitmiyorsunuz, sadece kuzeye gidiyorsunuz. 'Aşağı' dünyanın merkezine doğru olacak ve 'yukarı' yerçekimi sayesinde dünyanın merkezinden uzaklaşacaktır.Kuzey kutbunda elmayı bıraktığımız zaman elma kuzey-güney ekseninde yere düşer. Aynı şekilde güney kutbunda yere bırakınca güney-kuzey ekseninde yere düşer. Kuzey kutbundaki gibi kuzey-güney eksenini takip ederek atmosferden dışarıya çıkmaz.
Peki uzaydaki astronotlar?
Uluslararası Uzay İstasyonundaki astronotlar, yerçekimi yasalarına ve yukarı ve aşağıya hiçbir uyum olmadan havada süzülüyor gibi görünecekler. Ama bu yanlış.
Bu astronotlar aslında serbest düşüşte. Serbest düşüş, astronotların dünyanın yörüngesinde dönerken karşılaşabilecekleri bir durumdur.
Dünya yörüngesinde dönüyor olmaları gerçeği, dünyanın çekim alanı içinde oldukları ve bu nedenle dünyaya doğru düştükleri anlamına gelir.
Ya dünyaya yakın bir yerde değilseniz?
Yerçekiminden etkilenmeyecek kadar Dünya'dan yeterince uzaklaşırsanız , o zaman size kendi çekim kuvvetini uygulayacak başka bir astronomik cisme yeterince yaklaşana kadar uzayda yüzüyor olacaksınız.
Yukarı ve aşağı kavramı sadece dünyaya özgü kabul edilmiyor. Çünkü yukarı ve aşağı çekim kuvvetinin yönüne bağlı olarak söylüyoruz.
Bu, kütleçekim kuvvetine sahip olacak kadar kütleye sahip herhangi bir astronomik cismin aynı şekilde 'yukarı' ve 'aşağı' terimlerini oluşturacağı anlamına gelir.
Dolayısıyla, yerçekiminden artık etkilenmeyecek kadar dünyadan yeterince uzak olsanız bile, en azından insan tanımlarına göre uzayda yine de "yukarı" ve "aşağı" olacaktır.
Uzayda her zaman bir 'yukarı' ve bir 'aşağı' olacaktır çünkü uzayda her zaman yerçekimi ve çekim kuvvetine sahip büyük cisimler olacaktır.
Ya bir gezegene yakın değilseniz?
Bu hesaba göre, uzayda her zaman bir 'aşağı' vardır çünkü her zaman yerçekimi vardır. Ancak galaksimizdeki tüm gezegenlerden yeterince uzaktaysanız ve kendinizi uzayda yüzerken bulursanız, o zaman 'aşağı' Güneşe doğru olacaktır. Güneş, güneş sisteminde en güçlü yerçekimsel güce sahiptir Ancak dünya Güneşin çevresinde düz yörünge yapmaz.
Bunun dışında, galaksimizin merkezindeki kara delik , tüm güneş sistemlerinin ve yıldızların içine düştüğü ancak yörüngede döndüğü sabit bir 'aşağı' olacaktır.
Kendinizi Samanyolu galaksimizin dışında yüzerken bulursanız , "aşağı" galaksi kümesine doğru olacaktır. Galaksimizin içinde bulunduğu galaksi kümesinden yeterince uzakta olsaydınız, başka bir kümeye doğru "aşağı" düşerdiniz.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Bütün bunlar, uzaydaki tüm maddelerin sürekli "aşağıya düşmesi" anlamına gelir. Bunun nedeni, tüm maddenin yerçekiminden ve uzaydaki büyük nesnelerin çekim kuvvetinden etkilenecek olmasıdır.
Uzay ve tüm astronomik cisimlerin yeryüzünde bize kıyasla üzerinde olduğu muazzam ölçek nedeniyle bunu pek fark edemiyoruz. Ancak düşme kesinlikle gerçekleşiyor.
Uzaydaki nesnelerin astronomik boyutu sayesinde bu yavaş hareket nedeniyle, normalde 'düşme' kelimesini kullanmıyoruz, bunun yerine 'yörünge' terimleri olan ‘orbit’, ‘trajectory’ ve ‘path’ kelimelerini kullanıyoruz.
Ancak bunların hepsi, o sırada nesneyi etkileyen yerçekimi merkezine doğru bir şeyin 'aşağı' düştüğü anlamına gelen, gerçekte sadece fantezi bilim terimleridir !!!
Bir yer için aşağı ya da yukarı denebilmesi için bir merkez olması lazımdır çünkü kime göre aşağı kime göre yukarı belirsizliğini ancak merkez belirlenerek çözebiliriz. Uzayın bir merkezi olmadığı gibi evreninde merkezi olmadığını hesaba katarsak uzayda yukarı uzay ya da aşağı uzay diye bir şeyden söz edemeyiz.Zaten dikkatli düşünürsek bir gezegene giderken ona en rahat gidilecek şekilde güzergah belirlenir ve bu güzergah dümdüz gidilecek şekilde olur ve dünya kendi ekseni etrafında döndüğü için dünyadan bir uzay aracı kalktığında aşağı doğru ya da yukarı doğru hareket ederek enerji harcamak yerine dünya oraya en uygun konumda iken kalkar. Size yukarı doğru gidiyor diye gözükmesinin nedeni ise jetlerin alt tarafta bulunduğu için ve biz aşağıdan yukarıya yani yeryüzünden gökyüzüne baktığımız için yukarıya doğru gidiliyormuş gibi gözükür. Aslında o mekik sadece düz gidiyordur.
Evreni sadece gördüklerimiz ile algılamaya çalışırsak ancak ortaçağ zihniyeti fikirlerimiz olur.
Uzayda Yukarı veya Aşağı Olmadığına Göre Beynimiz Bununla Nasıl Başa Çıkıyor?
Uzaydaki astronotlar ve kozmonotlar, yön duygusu edinmede zorlandıkları veya "yukarı" veya "aşağı" olarak kabul edilebilecek şeyleri ayırt etmekte zorlandıkları uzaysal yön bozukluğu problemlerini bildirdiler. Buna "Visual Reorientation Illusions" (VRI) denir.
Buna bir örnek, bir uzay mekiği astronotunun bir sabah gözlerini açtığında odanın etrafında döndüğünü hissettiğini bildirdi. Diğer astronotlar ise, uzay yürüyüşü sırasında nerede olduklarını kısaca bilmediklerini 🔗bildirdiler.
Yeryüzünde genellikle hangi yönün yukarıda olduğunu biliriz çünkü vücudun vestibüler sistemi beynimizi bilgilendirir. İç kulaktaki sensörler yer çekimini algılar ve beynimize vücudumuzun yönelimi hakkında bilgi verir.
Bununla birlikte, 🔗yeni bir çalışmada, York Üniversitesi Görme Araştırma Merkezi'ndeki araştırmacılar, bir bireyin yerçekimi yönüne ilişkin yorumunun, beyninin görsel bilgilere nasıl tepki verdiğiyle değiştirilebileceğini buldu. Bu nedenle, beynimizin yönelimimizi nasıl işlediğine bağlı olarak "yukarı" gibi hissettiren şey aslında başka bir yön olabilir.
Araştırmacılar, insanların görsel çevrelerinden ne kadar etkilendiklerine göre farklılık gösterdiğini buldu. Bu bulgulara göre, bireylerin çevrelerini yorumlamak için görsel bilgileri nasıl kullandıklarını ve diğer görevleri yerine getirirken nasıl tepki verdiklerini anlamada yardımcı olabileceğini söylüyorlar.
Tüm katılımcılar aynı sahneleri ve fiziksel yön ipuçlarını gördüler, ancak tepkileri farklıydı. Araştırmada, araştırmacılar katılımcıların iki gruba ayrılabileceğini buldu: gerçekte uzanmış olmalarına rağmen dikey olarak ayakta durduklarını (görsel sahne ile uyumlu) algılayan bir grup ve daha gerçekçi bir fikir sürdüren ikinci bir grup ortaya cikti.
Uzayda astronotlar, ortak bir yön duygusu oluşturmak için belirli hilelere veya prosedürlere güvenirler. Uluslararası Uzay İstasyonunda, tüm modüllerin tutarlı bir "yukarı" yönü vardır, burada duvarlardaki yazı aynı yönü gösterir ve bilgisayarlar aynı yöne uyacak şekilde yönlendirilir.
Bir yön duygusu kazanmak, astronotlarin ilk uzay yolculuklarında sadece yön sorununu cözmekle kalmaz, aynı zamanda iç kulakta neyin yukarı ve aşağı olduğuna dair kafa karışıklığının hafif baş ağrılarından mide bulantısına değişen semptomlarla sonuçlanabileceği "uzay hastalığının" önlenmesine yardımcı olur. Hangi astronotların uzay hastalığına yakalanacağını ve hangilerinin olmayacağını tahmin etmek bu deneylerle zor olmadı.
Harris ve yüksek lisans öğrencisi Meaghan McManus da çalışmalarında hangi katılımcılarının en çok yön bozukluğu yaşayacağını tahmin etmekte zorlandı. Ancak, neyse ki, beynin hızla adapte olduğunu ve uyumsuzluğu uzlaştırmak için vestibüler sistemden gelen sinyallere güvenmeyi ve yeniden programlamayı öğrendiklerini buldular. Kişi, konumunu belirlemede en güvenilir görsel ipuçlarının olduğuna güvenmeyi öğrendikten sonra, kendilerini doğru şekilde yönlendirmeyi hizla başardı.
Harris, "Bu makalede bildirilen bulgular, insanları tekrar Ay'a indirdiğimizde yardımcı olabilir," dedi Harris, "Düşük yerçekimli ortamlar bazı insanların kendi hareketlerini farklı şekilde yorumlamasına neden olabilir - ve potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabilir. "diyor.
Kaynaklar
1.https://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0243381
2.https://www.universetoday.com/149559/since-theres-no-up-or-down-in-space-how-do-our-brains-deal-with-this/
3.https://askanastronomer.org/why-is-there-no-up-and-down-in-space/