Üç Maymun Türkiye`de doğru bilinen yanlışlar kategorisinde
Popüler kültürde kendine oldukça iyi bir yer etmiş olan üç maymun"three wise monkeys" özellikle gazeticiliğin sembolü haline gelmiştir.Medya için kullanılan en ünlü sözlerdendir üç maymunu oynamak. Son yıllarda Whatsapp uygulamasında emoji olarak gördüğümüz ve artık herkes tarafından bilinen üç maymun figürü uygulamadaki şekliyle kıyafetlerde bile kendini gösteriyor. Medyada sıkça kullanılan üç maymun hayatımızın da her yerinde kullandığımız bir deyim haline gelmiştir.Halk arasında “üç maymunu oynamak” olarak ifade edilen “Görmedim”, “Duymadım” ve “Söylemedim” veya “Görme”, “Duyma” ve “Söyleme” olarak tanımlanan algıyı daha çok gerçeği görüp de gerçeğin ifade edilmemesinin ve yayılmasının önüne geçilmesinde güçlüye karşı koyamamayı veya koymamayı tarif eden bir durum olarak biliriz.Doğru bilinen yanlışlar kategorisinde favoridir.Aslında üç maymun sorumsuzluk ve kayıtsızlığın sembolü değil, edepli, ahlaklı olmanın, gelişmiş birey olmanın yolunu gösterirmiş.
Örneğin “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” algısında olduğu gibi,
şeytandan uzak durmak için, gerçeklere gözünü kapatıp başını derde
sokmamayı, doğruları dinlemeden ve söylemeden aradan sıyrılmayı temsil
eder.
Üç Maymunun Hikayesi Ve Tarihsel Kökeni
İngilizce ifadesi modern olsa da, “kötülügü görme” ilkesinin antik çağa kadar uzandığına inanılıyor. Örneğin, Çin'in Savaşan Devletler döneminde derlenen "the Analects of Confucius" Konfüçyüs'ün Seçmeleri'nde (ideal insan için önerdiği davranışları simgeleyen 3 bilge) şu söz vardır: “Look not at what is contrary to propriety; listen not to what is contrary to propriety; speak not what is contrary to propriety; make no movement which is contrary to propriety.”
“Uyguna aykırı olana bakmayın; edebe aykırı olana kulak asmayın; edebe aykırı olan şeyleri söylemeyin; edebe aykırı harekette bulunmayın.”
Hindistan kökenli olduğu düşünülüyor
Tarihsel olarak Japonya'da ortaya çıkan üç maymun figürünün felsefesinin 8. yüzyılda Hindistan'da ortaya çıktığı ve Budist rahipler tarafından İpek Yolu aracılığıyla Çin'e, daha sonra da Japonya'ya geçtiği düşünülmektedir.İşin daha da ilginç boyutu Japonca'daki bir kelime oyunudur.Sonunda “ görme, duyma, söyleme ” anlamına gelen “ mizaru, kikazaru, iwazaru ”ya çevrildi. -zu / -zaru bir fiili olumsuzlamak için kullanılan yaygın (arkaik de olsa) bir son ek iken, saru -ya da bir son ek olarak, -zaru - Japonca'da "maymun" anlamına gelir. Böylelikle, bu atasözünün maymunlarla ilişkilendirilmesine yol açtı.Yani Mizaru hem gören maymun hem de görmemek anlamına geliyor.
Bir diğer inanışa göre bu maymunlar Sanshi ve Ten-Tei’nin insanların
günahlarını görmemesini, duymamasını ve bilmemesini sağlıyorlarmış.
Sanshi, insanın vücudunda yaşayan ve bütün hayatlarını yazan bir ruh
olduğuna inanılıyormuş. Ten-Tei’nin de Cennetteki Tanrı olduğunu
düşünmüşler. Eğer bu maymunlar Ten-Tei’yi engellemezse Ten-Tei insanları
kötülüklerinden dolayı cezalandırıp onları lanetlermiş. Tüm bunların
başlarına gelmesini engelleyen de, Japonlara göre, üç maymunmuş.
1603'ten
1868'e kadar süren Edo döneminde, halk tanrısı Shōmen-Kongō'nun
yoldaşları gibi Budist heykellerinde genellikle üç maymundan oluşan bir
grup tasvir edildi.Hindistan'daki kökeni 'görmezsek, işitmezsek, konuşmazsak, şeytan da bize dokunmaz, işimize karışmaz' şeklinde özetlenebilecek Vadjra düşüncesine dayanıyor.
Vadjra aslında üç gözü ve birçok eli olan mavi yüzlü, dehşetli ve korkunç bir Tanrı. Elleri ile sürekli gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatıyor. Böylece insanlara kötülüklere bulaşmama mesajı veriyor. Üç maymun figürünü bu kadar ünlü yapan da zaten yazı ile zor anlatılacak bir mesajı etkileyici, göz alıcı ve akılda kalıcı bir biçimde insanlara doğrudan iletmesidir.
1617'de, büyük Tōshōgu Mabedi Nikkō'de inşa edildi ve Tokugawa şogunluğunun ölümünden sonra tanrılaştırılan ilk şogun olan Tokugawa Ieyasu'ya ithaf edildi. Kompleksi oluşturan yapılardan biri, varlığı tartışma konusu olan efsanevi heykeltıraş Hidari Jingorō'ya atfedilen sekiz panelli bir heykelle süslenmiş Kutsal Ahır'dır.17.yüzyılda ülkedeki iç savaşı bitiren komutan Tokugawa’nın anısına, 1636 yılında, Tokugawa için yapılan anıtın önüne, üç maymunu ağaçtan oyarak yapmışlardır. Bunun sebebi olarak da anıta ve kutsal ahırlara bekçilik yapmaları için konulduğu düşünülmektedir.
Heykel, maymunlar tarafından canlandırılan yaşamın sekiz aşamasını tasvir ediyor. En dikkat çekici paneli, görmeme ( Mizaru ), duymama ( Kikazaru ) ve söylememe ( Iwazaru ) ilkesini temsil eden üç Japon makakını betimleyen “Üç Bilge Maymun” dur . Bu özel rahatlama, Meiji döneminde (1868-1912) batı dünyasına tanıtıldı ve “kötülük görme, kötülük duyma, kötülük konuşma” atasözünün madeni paraya yol açtı.
Japonya, Nikku'da üç maymun figürünün bulunduğu yeri gezdiren rehberler ise tapınaklardaki rahiplerin bir başka hikâyeleri olduğunu söylüyorlar. Doğrusu bu hikâye üç maymun figürüne çok iyi uyuyor:
Çok eski zamanlarda bir dağın bir yamacında iyi ve akıllı bir maymun kral, diğer yamacında da şeytan yaşarmış. Kralın çok yaşlı ama çok da akıllı üç danışman maymunu varmış. İnançlarına göre öbür yamaçta yaşayan şeytanı gören ve sesini duyanlar sonsuza kadar lanetlenip taş kesilir, maymun krallığı da felakete uğrarmış.
Bu üç danışman maymun bir gün kralları için tepede nadide çiçekler ararlarken çalıların arasında bir hışırtı duymuşlar.
Merakla çalıları aralayıp baktıklarında şeytanla yüz yüze gelmişler. Şeytan çirkin sesiyle çığlıklar atmaya başlamış. Maymunlardan birincisi görmemek için gözlerini kapamış ama şeytanın sesini duymuş. İkincisi kulaklarını kapamış ama o da şeytanı görmüş. Üçüncüsü ise hiçbir şey yapamamış, şeytanı hem görmüş hem de sesini işitmiş, bu ölümcül sırdan kimseye bahsetmemek için hemen ağzını kapamış.
Kalplerinin taşlaşacağını bilerek ormanda dalları yere değen bir söğüt ağacının altına gizlenmişler. Orada korkudan titreyerek saatlerce hareketsiz kalmışlar.
Gece yarısı bu sırrı kimseye söylemeyeceklerine, krallarını ve halklarını tehlikeye atmamak için ellerini kapattıkları yerlerden çekmeyeceklerine dair birbirlerine söz vermişler. O günden sonra insanlar ne zaman gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatmış üç maymun görseler anlamışlar ki onlar şeytanı görmüş ve duymuşlardır ama toplumun çıkarları uğruna bunu bir sır olarak saklamışlardır. Kaynaklar
1.https://en.wikipedia.org/wiki/Analects
2.https://www-japan--guide-com.translate.goog/e/e3801.html?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=de&_x_tr_pto=op,sc
3.https://en.wikipedia.org/wiki/Three_wise_monkeys
4.Video YT-Symbol Sage-https://www.youtube.com/watch?v=A2VBeZXmMFQ
5.https://www.omalayatravel.com/three-wise-monkeys-symbol-explained/