Neden Canlılarda Eşey Üreme Ortaya Çıkmıştır?Zevkmi Yoksa Ürememi?

0
Bildergebnis für Üreme
Neden Canlılarda Eşey Üreme Ortaya Çıkmıştır?Zevkmi Yoksa Ürememi?
Üremek için zevkmi yoksa zevk için ürememi?
Burada öcelikle zevk kavramının içinin doldurulması gerekir.
Zevk veren eylemler bizim vücudumuzun salgıladığı bazı hormonlarla ilgili, yani ne ile zevk alacağımızı bilinçli olarak kendimiz değil, vücudumuzdaki biyolojik mekanizmalar belirliyor.
Yani cinsel ili
şki sonucunda zevk alınırken elin kulağa sokulmasında zevk alınmamasının sebebi neyin zevkli olduğuna bizim karar vermiyor oluşumuzla ilgili. Buradan da anlaşılacağı üzere, çok açken yenilen yemeğin bir nevi orgazm yaşatması en temel içgüdülerden olan hayatta kalma içgüdüsünün; seks yapıldığında gerçekleşen ejakülasyon sonucunda alınan zevkin orgazm olması da üreme içgüdüsünün bir sonucu.
Üremek amacı olmadan, yani korunarak seks yapıldığında dahi bunun zevkli geliyor olmasının ardında üreme içgüdüsü yatar. Eğer seks yaparak değil de tokalaşarak ürüyor olsaydık hormonlar
cinsel ilişki sonucunda değil tokalaşmayla salgılanacağı için seks bu kadar önemli olmayacaktı.
Buradan da sevişmenin zevk için yapıldığı, bu zevk ve tutkunun da bizi üremeye sevk ettiği anlaşılıyor.

Kadın ve erkeğin seks sırasında neden zevk aldığı konusuna gelirsek; bunun cevabı evrimsel gelişimdir. Türün devamı için çiftleşme zorunludur. Aslında çok sıkışıp tuvalete gittiğimizde ya da çok açken karnımızı doyurduğumuzda ya da susuzluktan yanarken su içtiğimizde de zevk alırız. kısacası yaşamsal öneme sahip tüm aktiveteler ödüllendiriliyor.
"Seviştikten hemen sonra çiftleri etkisi altına alan bezginlik ve keder, yaşam iradesinin, bizim mutluluğumuzdan çok kendi çıkarlarını gözettiğini açıkça göstermektedir." Arthur Schopenhauer  
Ayrıca milyonlarca yıllık süreçte genlerimize işlenmiş bir bilgiden bahsediyoruz.Bu gen bilgileri bilincimizede ve içgüdülerimizde yer ediyor.Atalarımızın mirası kromozomlarla sonraki nesillere aktarılır.Bazı hastalıklarda bile doktorlar "bu hastalık ailenizde varmıydı? "diye sorarlar.
insan da dahil olmak üzere bütün hayvan türlerinin genlerle aktarılan içgüdüsel davranış örüntüleri vardır. Hayatta kalabilmek ve neslimizin devamının sağlayabilmek için davranışlarımızı temelde açık, susuzluk ve cinsel doyumu sağlamaya yönelik şekillendiriz. Sergilediğimiz her davranışın arkasında, bilincinde olduğumuz veya olmadığımız bir haz alma isteği vardır. Temel güdülerimizi doyurduktan sonra ortaya çıkan da bu haz hissidir. Organizma açlık veya susuzluk hissi yaşadığında bunu gidermek için amansız bir mücadele verir. Açlık ve susuzluk gibi güdülerimizin yanında cinsel doyumun sağlanması da oldukça haz verir.
Cinselliğin keşfi
Doğadan tamamen izole edilmiş, cinselliğin ne olduğunu öğrenmemiş, gözlemlememiş bir insan bile kendi cinsel organına dokunduğu anda vücudunda birtakım biyolojik değişimlerin yaşandığını (hormonları aktive olması), eterojen bölgeye dokunmanın verdiği hazzı kavrar ve bu süreci etkili biçimde yaşar. (Freud bebeklerin bile bu hazzı kavrayabildiğini, 5-6 yaşında ise cinsel organına dokunması ile mastürbasyonu keşfettiğini belirtir. Bunu da destekleyen ciddi vaka çalışmaları vardır.) Haz duyması aynı davranışın tekrar sergilenmesi için bir pekiştireç görevi görür, eğer bir davranışın sonucunda karşılıksız haz almak varsa bütün hayvan türleri bu davranışı sürekli olarak tekrarlar.(gerek sürtünme gerekse dokunma) Cinsel organına dokunduğu anda haz aldığını anlayan kadın-erken bu davranışı sürdürmeye devam eder. Üremenin keşfedilmesi yine erkek için kadın, kadın için ise erkeğin cinsel organını görmek ile başlar. Cinsler bu süreye kadar kendilerine haz vermenin bir yolunu bulmuşlardır ancak karşılarında kendi organlarının karşıtı olan bir uyaranla karşılaştıkları anda bunu anlamamaları olanaksızdır. 
Alet yapma becerisi kazanmış bir türden bahsediyorsak, daha iyi haz almanın ne olduğunu, çevresindeki canlıları gözlemleyip yorumlar yapabilecek, bunları kavrayabilecek beyin yapısına sahip olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu andan itibaren cinslerin doğadan aldıkları kazanımlar, doğal gözlemler devreye girer. Cinsel organların birbirini tamamlaması gerektiğini düşünülür. Nasıl erojen bölgeler, mastürbasyon keşfedilebiliyorsa, karşı cins olduğu anda cinsel birliktelik ve üreme de kaçınılmaz oluyor. Bunları gerçekleştirebilmesi için yeterli motivasyon da canlıların atalarından aktarılıyor. 
Amaç üremek  için ise zevk boyutu neden önplanda?
Primatlarda deneylerin ispatladıgı"et karşılığı seks"olayıdır. isviçreli bilim adamlarına göre bir zamanlar insanlar da sadece üremek için cinsel ilişkiye girmekteydiler. Kadın ve erkek beraber avcılık yapmaktadır o zamanlar. Bir gün kadının "Bıktım artık bizon peşinde koşmaktan, mağaramın kadını olacağım" demesi seksin üreme maksadı dışına çıkmasının ilk adımı olmuştur. Kadın mağarasının kadını olacaktır ancak protein ihtiyacını karşılamak için ete muhtaçtır ve mağarada oturup et bulması olanaksızdır. Düşünür ve "et karşılığı seks" çözümünü üretir. Buna göre kadın erkeğin fantezilerini gerçekleştirecek(tabi önce ihtiyaç oluşturulacak pazarlamanın doğası gereği) ve karşılığında et alacaktır. bu çözüm başarılı da olur. artık kadının hayatı daha kolaydır. Ancak kolay hayat bir süre sonra fiziksel güç dengesini bozmuş ve kadını erkekten zayıf kılmıştır. Erkeğin şiddetine maruz kalmaya başladığında kadının aklını "dişi bizon da erkeği kadar güçlüyken ben neden güçsüzüm?" gibi sorular kurcalamaya başlamış ve yaptığı hatanın farkına varmıştır. Ancak artık çok geçtir. 
Neden insanların ve diğer canlıların seks yaparak ürediğini hiç düşündünüz mü?
Eğer olaya sadece üreme olarak bakarsak, eşeysiz üreme, hız ve etki bakımında eşeyli üremenin çok önünde. Hatta eşeysiz üreme gerçekleştirebiliyor olsaydık, bu konuda kendimize uygun partner arama zahmetine bile katlanmayacaktık ve zaman kazanacaktık.
Eşeyli üreme, iki canlı organizma arası malzemelerin birleştirilmesi yoluyla yeni bir canlı oluşması olayına denirken; eşeysiz üreme, tek bir organizmadan yalnızca bu organizmanın genlerini alarak yeni bir canlı oluşmasına deniyor.
Örneğin bir maymun türü sürüsünde sürüye dışarıdan katılmak istiyorsanız erkek dişi demeden sürüdeki herkesle cinsel ilişkiye girmeniz gerekmektedir. erkek filler kavga ettikten sonra birisi ölürse ya da ağır yaralanırsa diğer erkek fil onla cinsel münasebete girerek (yalancı çiftleşme de denmektedir) üstünlüğünü sürüsüne belgeler. yunusların sık sık bir birlerinin pipileri ile oynadıkları bilinmektedir. özellikle dişiler tarafından çiftleşme için seçilmeyen, bizim deyimimizle çirkin sayılacak özürlü bireyler diğer erkekler tarafından sıkça tatmin edilirler.
Peki birçok organizmanın eşeyli üremesinin sebebi gerçekten ne olabilir?
‘Science Guy’ olarak tanınan Bill Nye’ye göre bu durumun altında bir teori bulunuyor. Bu teoriye göre eşeyli üreme, eşeysiz üremeye göre çok daha fazla genetik çeşitlilik yaratıyor ve bu gelişmiş genetik çeşitlilik, mikrop ve parazitlere karşı daha etkili korunma sağlıyor. Bir başka deyişle, her ne kadar seks, üreme konusunda daha az etkili bir yöntem olsa da, daha uzun yaşamamızı sağlıyor.
Kırmızı Kraliçe Hipotezi’ne göre eşeyli ürememizin sebebi, genetik çeşitlilik yaratarak, mikrop ve parazitlere karşı korunma 
Liverpool Üniversitesi’nde eşeyli üremenin evrimi üzerine çalışan Michael Brothurst ise bu soruya daha ilginç bir yanıt veriyor: ‘Seksi açıklamak oldukça zor. Erkekler kendi başlarına üreyemedikleri ve sıklıkla yavrularına genleri dışında hiçbir katkı sağlayamadıkları için, aseksüel dişi topluluğu, eşeyli üreyen topluluktan fazla bir oranda.’
Peki, o halde erkekler neden varlar? Neden insanlar ve birçok bitki ve hayvanın iki cinsiyeti var?
Aslında hem bu sorunun hem de neden seks yaptığımızın cevabı Bill Nye’nin de teori diye bahsettiği ‘Red Queen Hipotezi’nde saklı. Ünlü ‘Alice Harikalar Diyarı’ kitabının devamı niteliğindeki ‘Alice Harikalar Diyarı ve Aynadan İçeri’ kitabında Alice ve Kırmızı Kraliçe, bir yarışa tutuşurlar. ikisi de bir tepe üzerinde koşar ama hiç ilerlemezler. Bunun üzerine;
‘Benim ülkemde, genelde bizim yaptığımız kadar uzun süre ve hızlı koşunca bir yere varılır.’ der alice.
‘Yavaş bir ülkeymiş! Buradaysa, gördüğün gibi, konumunu muhafaza etmek için bütün hızınla koşmalısın. Eğer başka bir yere gitmek istiyorsan bunun en az iki katı kadar hızlı koş.’ diye karşılık verir Kırmızı kraliçe.
Bu romana atıfla, Kırmızı Kraliçe Hipotezi’nde organizmaların ve parazitleri sürekli olarak birbirinin genetik mutasyonuna cevap verme adına koştuklarını anlatmaktadır ve bu sayede denge oluşmaktadır. Bu noktada seks, parazitlere üstünlük oluşturmak adına genleri karıyor ve onlara üstünlük sağlıyor.
Kaynaklar,
1.https://en.wikipedia.org/wiki/Red_Queen_hypothesis
2. https://www.livescience.com/15096-sex.html
3.https://www.lehmiller.com/blog/2016/10/28/video-the-evolutionary-benefits-of-sex-beyond-the-obvious
4.http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0005116
5.http://www.dummies.com/education/psychology/psychologist-sigmund-freuds-stages-of-sexual-development/
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !