Dogon Kabilesi Sirius-B Gizemi

0

 Ã„hnliches Foto

Medyadaki ve dergilerdeki Dogon Tanımı

Afrika`nın Mali Cumhuriyetinde yaşayan Dogon Kabilesi 250.000 kişilik nüfusa sahiptir. Dogonlara göre; onlar bu dünyada birer misafir. Ve yaratıcı gezginler bir gün geri dönecekler. Dogonlar dünyanın yuvarlak olduğunu bilir, dünyanın Güneş etrafında döndüğünü, ayın dünya etrafında döndüğünü, Satürn'ün halkalarını, Jüpiter'in uydularını, Sirius'un aslında tek bir yıldız olmayıp.. Sirius A, B ve C olarak üçlü bir sistem oluşturduğunu ve bunların birbirleri etrafında 50 yılda döndüklerini bilmektedirler.Sirius sistemiyle güneş sisteminin evlendiğini, Dogon'ların da bu evlilikten doğduğunu söylemektedirler.Dogon kabilesine göre ölenlerin ruhları sirius b yıldızına gidiyor.

 Bildergebnis für dogon god amma

Dinleri ile ilgili bilgiler

Tanrıları Amma'dır. Amen de denir. inanışlarına göre Amma yaşam anlamında ilk olarak dört tane erkek yaratmıştır. ardından bu dört erkeğin ikizi olarak da dört kadın yaratır. Bunlara "oğullar" denir. Kadınlar da bu oğullara giriyor bu arada. Oğullar dünya'ya embriyo ya da tohum halinde Nommo'nun gemisiyle gelmiştir.[2
Nommo'nun gemisi yalnızca bu oÄŸulları deÄŸil içerisinde tüm varlık türlerini ve onların oluÅŸum hallerini de barındırıyor. Yani gemi bir nevi içerisinde yaÅŸamı ve ona dair her ÅŸeyi barındıran bir ana rahmi gibi. Ana rahmini dünya'ya yollayan kiÅŸi  Amma. Yaygın olarak erkek olarak adlandırılsa da, Amma'nın hem erkek hem de kadın prensiplerini sembolize ettiÄŸi düşünülür ve sonuç olarak cinsiyetsiz ya da çift cinsiyetli olarakta yorumlanabilir. Amma’nın karakterinin bu ikili yönü, geniÅŸ kapsamlı kozmolojik ilkeleri ve Dogon din ve kültürünün her yönüyle sembolik olarak ifade edilen gelenekleriyle tutarlıdır. [3]
Gemi bir kutsal kitap olarak da düşünülebilir. Tabii bu gemideki tüm varlıklar dünya'ya inmemiş dogonlar böyle inanıyorlar. Biz insanlar da yalnızca bu inen varlıkları biliyormuşuz. Diğer bir ayrıntı ise geminin özünde altmış bölmeli olduğu düşünülüp insanlar tarafından yalnızca yirmi iki bölmesinin biliniyor oluşu. Nommo "kelam" günü dünya'ya tekrar gelecekmiş. Ayrıca bu nommo denen gemi dünya'ya Sirius'tan geliyormuş. Gemi Tanrı Amma'ya bir zincir ile bağlı, bu da oğulların Amma'ya bir şekilde bağlı oluşu anlamını taşıyor. Gemiye dair bir diğer ilginç detay ise geminin yeryüzüne sekiz günde inmiş oluşu. Gemi yere ilk indiğinde ise insanlar ilk defa güneşin doğuşuna tanık olmuşlar. Bu da böyle bir kabileydi.

Bildergebnis für dogon 

Astronomi ve Sirius Bilgileri

 Dogonlarla ilgili olarak ilk araÅŸtırmalardan sonra kimse bunları sorgulama gereÄŸi duymamıştı.Taki 1991 yılına kadar.1991 de Walter Van Beek olayı cok ciddi bir ÅŸekilde araÅŸtıran kiÅŸi oldu.Önceki yazarların yazdığına göre Dogonlarda yetiÅŸkin erkeklerin en az yüzde 15 i Sirius bilgisine sahip hipotezi Walterin iÅŸini kolaylaÅŸtıracaktı.Ve bunu anlamak cok kolay olacaktı.Walter kabilenin yolunu tuttu.Ve Sirius`u bilip bilmediklerini sordu.Ama Sirius la ilgili olarak hiçbir Dogon`lu birÅŸey bilmiyordu.Ama daha da kötüsü. Dogon'lular Sigu tolo'nun Sirius olduÄŸu konusunda hemfikir deÄŸildi: bazıları festivalin baÅŸlangıcını ilan eden parlak yıldız (sigu) olarak Venüs'ü özdeÅŸleÅŸtirdi.

Van Beek`in sonucuna göre,

Birden fazla kişi tarafından onaylanmamış bir iddia veya olay kabul edilemez.Dogon'un Sirius'a eşlik eden bir yıldız bulduğu doğru değil. Dieterlen ve Griaule, Dogon kozmolojisinin yeniden inşasını tek bir adamın sözleri üzerine kurdular. Bu antropolojide kabul edilemez bir uygulamadır. Bir insanın inançlarını anlamak için antropologların birden fazla tanığa ihtiyacı vardır. Daha sonra antropologların, Sirius'u belirten yıldızı bilen tek bir kişiyi bulamaması gerçeği, Dogon kozmolojisinin gerçek olmadığının göstergesidir. Bu olay böylelikle kapandı.
 Griaules´in verileri diÄŸer araÅŸtırmacılar tarafından tastik edilmedi (Walter van Beek, 1991; Ortiz de Montellano, 1996).
Markus Pössel ve Klaus Richter, Dogon´ların Sirius gizemi ile yaptıkları ayrıntılı araÅŸtırmalar, Sirius gizeminin olmadığı yönünde sonuçlandı.
Belçikalı etnolog Walter van Beek, Dogon´larda sürdürdüğü yıllarca süren incelemelerinde, Marcel Giraule´nin Dogon´larla yaptığı anketin metodik hatalar içerdiÄŸini ve böylece Dogon´lardaki bilgilerin etkilendiÄŸini ortaya çıkardı . Gök bilimciler, bunun ötesinde Sirius´un sözde kompleks olan sistemini tastiklemediler
.[6]

Ogotemmêli's drawing allegedly showing the Sirius system 

The Dogon representation of ‘Sirius’ as reported by Marcel Griaule and Germaine Dieterlen, drawn by Ogotemmêli.
The oval represents Amma, the primordial egg and contains:
A: Sigu tolo (identified as Sirius)
B: Pô tolo
C: Emma ya
D: The Nommo
E: The Yourougou (a mythical male, destined to pursue his female twin)
F: The star of women, a satellite of Emma Ya
G: The sign of women
H: Woman’s reproductive organs, represented by a uterus


Not:Griaule`nin kitabında bahsettiği C:Emma ya isimli yıldız gerçekte gözlemlenenemedi.

Sirius`da yaÅŸam olabilirmi?

Hayır.Sirius oldukça sıcak bir yıldızdır. Sirius bir yıldızdır ve bir yıldızda (GüneÅŸimiz gibi) hiçbir yaÅŸam mümkün deÄŸildir. EÄŸer Sirius çevresinde yaÅŸanabilir  bir gezegen olsaydı, yaÅŸam olabilirdi veya kendisi gezegen olsaydı mümkündü. Sirius çevresinde herhangi bir gezegen bulunamamıştır.[10]
Ayrıca Sirius A astronomi açısından genç bir yıldızdır.Yaşam olabilecegini kabul etsek bile evrimsel süreç olarak bizim normlarımızdaki hayata ulaşmaları için yeterli zaman degildir.Tek sorun buda değil ömrüde kısa bir yıldızdır.[11

 Ya uzay yolculuÄŸu?

Kaba bir hesapla" rölative uzay gemisine" sahipseniz ve ışık hızına yakın bir uzay aracınız varsa ortalama 30.000 yıl gerekli dünyaya ulaşması için.Einstein`in e=mc2 formülüne göre hız arttıkça kütle hareketide büyüyecektir.Buda daha fazla enerjiye ihtiyacınız var demektir.Bu enerjiye nasıl ulaşılacak ve yakıt sorunuda bir başka konu.Birde bu kadar hıza sahip bir aracın bu hızdaki yolculuğunda bir meteorla çarpışmasında felaket kaçınılmazdır.Kalkan yapılabilir derseniz buda ayriyetten bir enerjiye ihtiyacınız olduğu manasına gelir.Ve böyle bir yolculuğun maliyetini karsılayacak ve risk alacak bir medeniyet zor görünüyor.ışık hızının altında yolculuk olursa bu defa motivasyon problemi ortaya çıkacak ve yaşam olup olmadığından emin olmadığınız yere jenerasyonlar değiştirilerek ulaşmaları gerekecek ve o astronotları yaşam olduğundan emin olunmayan yolculuğa ikna etmek gerekecek.[12]
Böyle bir yolculuktan önce sonde göndermiş olmalarıda gereklidir.hayat olup olmadığını öğrenmek için.Böyle bir sondenin öncelikle ispatlanması gereklidir.Böyle bir sonde bulunamadı.[13]

Mit`mi gerçekmi?

Sonuç olarak bir araştırmacı dogon kabilesini incelemek icin bizzat oraya gider ve araştırır.Araştırmalarının sonucunda Dogon kabilesinin Sirius hakkında ve astronomi konusunda bilgili olduklarını söyler.Bu 40 yıl boyunca hiçkimse tarafından araştırılmadan kabul görür ve ilk yazarın bilgilerine dayanılarak kitaplar çıkarılır.Ve Dogon hakkında en dogru bilgiler olarak kabul edilir.Hatta ülkemizdeki en büyük gazeteler ve dergilerde bu bigileri kullanırlar.Ama 40 yıl sonra Walter Van Beek olayı tekrar incelemek icin bizzat Dogon kabilesini incelemeye karar verir.Ama birde bakarki Sirius hakkında hiçbir bilgisi olan yoktur.Ve konuyu kapatır.Nedeni fizikteki gibidir.Bir fizikçinin deneyiyle son karar verilemez,aynı deneyler tekrarlanarak aynı sonuç alınması halinde kabul görür.Farklı deneylerde aynı sonuç görülemezse geçerliligi kanıtlanmamış olur.Sonuç olarakta Walter`in arastırmaları ilk bilgileri doğrulamadığı için antropolojidede aynı kural geçerlidir.Ve olay böylelikle kapanmıştır.

 Bildergebnis für dogon

Peki ilk araştıran doğruyu söylemiş olamazmı ve 40 yıl sonra din ve kültürlerinde değişim olamazmı argümanını sunanlara ise şunu söyleyebiliriz.

Eger Giraule gerçekleri yazdığını kabul edersek,

Bazı astronomi bilgilerini sonradan öğrenme ihtimalleride mevcuttur.
Birinci Dünya Savaşı'nda Fransız tarafında yaklaşık 200 bin Afrikalı asker vardı; Yaklaşık 30.000'i öldü. 1915 yılında Mali  Bamako'dan askerlerin ordudan çıkması için büyük bir muhalefet gösterdi.Hatta Fransa için savaÅŸanlara "Hain" bile denildi. Blaise Diagne, sorunu Fransız vatandaÅŸlığı vaat ederek çözdü.[7] 
Fransızların Malili ve Afrikalı lar birlikte savaştığı yıllar ile yine Fransız araştırmacılar Giraule`nin Dogon gizemi zamanı uyuşuyor.Afrikanın Fransızların sömürgesi olduğu yıllarda birkaç kişiye siperlerde Sirius öğretilmiş olabilir.Fransızlar Malili savaşcıları mermi yemi olarak kullandığı bu savaşcıların savaşta ölmesi ve sonraki Malililer tarafından bu bilgilerin kayıp olmasıda mümkündür.Dogonda yaşayanlarda böyle bir bilgi yoktu zaten.Bu teori Giraule nin araştırma sonuçlarını çarpıtmadan gerçek olarak yazdığını kabul edersek geçerli.

Peki olayın gerceği nedir?

Van Beek Marcel Griaule`nin "sorgulama"metodunun yanlış  ve geçersiz olduÄŸunu bu yüzden kabul edilemez sonucuna vardı. Bu kadar ilkel yaÅŸayan bir toplumun olaÄŸanüstü astronomi bilgi sahibi olması ve tek rakibim NASA diyebilmesi saçmadır.NASA gözlemlere dayalı ve fizik kurallarını bilen yıllarını fiziÄŸe vermiÅŸ kiÅŸilerin birikimleri deneyleri ve gözlemleriyle sonuca ulaÅŸmıştır.Peki Dogon kabilesi Sirius bilgisine gözlemleyerekmi ulaÅŸtı?Yoksa birilerindenmi öğrendiler?Sirius'un dünyadaki insanlar mitlerinde bu kadar önemli olmasının nedeni, “sabit yıldızların” en parlak olmasındandır.Venüs`de buna bir örnektir.
Diğer medeniyetlerdeki Sirius inançları için.bkz,[8]
Diğer medeniyetlerdeki Venüs inançları için,bkz.[9]
Son olarak 40 yıldaki deÄŸiÅŸim iddiasıda geçerli olamaz.40 yılda din veya kültürlerinde deÄŸiÅŸim olsa bile bu kadar kısa sürede eski kültürlerini unutmuÅŸ olamazlar.Muhtemelen ilk yazan  Marcel Giraule uzaydan geldiÄŸimize inananlardandı tıpkı Daniken gibi.Daniken´de insanlığın 10.000 yıl önce uzaylılar tarafından atılan tohumlarla gercekleÅŸtiÄŸini söylemiÅŸti.Artık bunun bilimsel olarak geçerli olmadığını biliyoruz.Insanlık 10.000 yıldan çok çok eski.Ayrıca uzaylılar henüz dünyayı ziyaret etmediler.Hiçbir kanıtta yoktur.Mısırlılarla ilgili olarakta benzer iddialar sürekli atılmıştı.Annunaki gibi.Giraule muhtemelen bu düşünceye tüm insanlığı inandırmak için böyle birÅŸey yaptı.Harward`da makalesinde böyle bir astronomi bilgisine sahip olmalarının mümkün olmadığını yayınlamıştı.bkz.[5] Emma Ya diye bir yıldızda yok.Zaten kültürel ve dinsel yaÅŸam tarzları ve ilkel yaÅŸamları bilimsel bir bilgi birikimine sahip olmadıklarınıda açıkca gösteriyor.Dogon`un kozmolojik "sigu tolo" inançlarının çarpıtıldığı  açıkca görülüyor.
Sonuç olarak mitolojik bir uydurmadır.


kaynaklar,
1.http://www.skepdic.com/dogon.html
2.https://en.wikipedia.org/wiki/Nommo
3.https://www.britannica.com/topic/Amma
4.http://www.badarchaeology.com/extraterrestrials/the-sirius-mystery/
5.http://articles.adsabs.harvard.edu/full/1977Obs....97...26P
6.https://www.jstor.org/stable/2743641?seq=1#page_scan_tab_contents
7.https://en.wikipedia.org/wiki/Senegalese_Tirailleurs
8.https://en.wikipedia.org/wiki/Sirius
9.https://en.wikipedia.org/wiki/Venus_(mythology)
10.Daniel Benest, Planetary Orbits in the elliptic restricted problem - II. The Sirius system, Astronomy & Astrophyiscs, vol. 223, p. 361 - 164, 1989.
11.Peter D. Ward und Donald Brownlee (Unsere einsame Erde, Berlin u.a. 2001, Kapitel 3)
12.https://www.gwup.org/infos/themen/91-prae-astronautik/339-das-sirius-raetsel
13.Klaus Richter, Neue Strategien für die Suche nach außerirdischen Zivilisationen, Sagenhafte Zeiten 1/2000
Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !