Florida Üniversitesi'nden Dr. Phil Koehler, parmak izi gibi insandan insana değişiklik gösteren metabolizma ve vücut kimyasının sivrisineklerin hedeflerini belirlemede önemli bir rol oynadığını belirtti. Dr. Phil, sivrisinekler için 'çekicilik' derecesinin zaman içerisinde değişebileceğini ifade etti.
"0" KAN GRUBU SÄ°VRÄ°SÄ°NEKLERÄ° CEZBEDÄ°YOR
Japonya'da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisineklerin kan grubu 0 olan kişileri ısırma ihtimali, kan grubu A olanları ısırma ihtimalinden iki kat daha yüksek.
Araştırmacılar, sivrisineklerin 0 grubu kanı daha 'lezzetli' bulduğunu belirtiyor. Sivrisinekler, kişinin hangi kan grubundan olduğunu ise, insan vücudunun salgıladığı bazı maddeler aracılığıyla tespit ediyor.
ABD merkezli bir araştırma ise, sadece bir şişe dahi olsa, bira içmenin, sivrisinek ısırığına maruz kalma ihtimalini arttırdığını ortaya koyuyor.
Yine ABD kaynaklı bir araştırmaya göre, sivrisinekler, dolunay zamanında, diğer zamanlarda olduklarından 500 kat daha hareketli oluyor. Gökyüzünde dolunay olduğu zamanlar özellikle günbatımı ve şafak vaktinde, yiyecek arayan dişi sivrisinekler tarafından ısırılma ihtimaliniz çok yüksek.
Sivrisinekleri çeken başka bir etken ise, ayak kokusu. Bilim adamı Bart Knols, yaptığı bir araştırmada, sivrisineklerin vücutta en çok ayak kokusuna geldiğini, ayaklar kokulu bir sabunla yıkandığı zaman ise, vücudun diğer bölgelerine yöneldiğini keşfetti.
Knols'un araştırmasına göre, ayaklarda kötü kokuya yol açan ağır kokulu peynirler de, sivrisinekleri çekiyor.
SÄ°VRÄ°SÄ°NEKLER HAMÄ°LELERÄ° FARKEDÄ°YOR
Hamilelerin sivrisinek ısırığına maruz kalma riski de hamile olmayan kadınlarla karşılaştırıldığında daha yüksek. Araştırmacılara göre, gebeliğin son safhalarında olan kadınların nefes verme oranı yüzde 21 artıyor ve nefesteki nem ve karbondioksit sivrisinekleri çekiyor.
Hamile kadınların karın bölgesinde yaklaşık 1 derecelik daha yüksek sıcaklık olduğundan, bu, vücudun, ter yoluyla, sivrisineklere çekici gelen maddeler salgılamasına yol açıyor. Florida Üniversitesi'nden Dr. Koehler, kadınlarda ovülasyon (yumurtlama) döneminde sivrisinek ısırma riskinin daha yüksek olduğunu belirtiyor.
NEFES VE TERDEKİ ASİTLER SİVRİSİNEKLERİ İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR
Nefes verirken atılan karbondioksit ve terdeki laktik asit gibi maddeler, sivrisineklerin avını daha kolay bulmasına yardımcı oluyor. Bu yüzden, eğer koşuyorsanız ya da egzersiz yapıyorsanız, daha hızlı nefes aldığınız ve terlediğiniz için ısırılma riskiniz daha yüksek. Araştırmalar, fiziksel aktivitenin ısırılma riskini yüzde 50 oranında artırdığını ortaya koyuyor.
Dr. Koehler, koyu renk elbise giyenlerin, açık renk giyenlere oranla, sivrisinekleri daha çok cezbettiğini belirtiyor. Sivrisinekleri en çok çeken iki renk siyah ve kırmızı. En az çeken renk ise sarı.
Sıtmanın yayılma hızı, sivrisineklerin daha çok insanları ya da hayvanları ısırmayı tercih etmesine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸir. Davis’teki Kaliforniya Ãœniversitesi’nde çalışan bir grup araÅŸtırmacının yaptığı çalışmalar, sivrisineklerin bu tercihlerini etkileyen genlere sahip olduÄŸunu düşündürüyor. Dr. Bradley J. Main ve arkadaÅŸlarının yaptığı araÅŸtırmanın sonuçları PLoS Genetics’te yayımlandı.
Çalışmalar sırasında Anopheles arabiensis türü
sivrisineklere odaklanılmış. İnsanları ısıran 23 ve sığırları ısıran 25
sivrisineğin genleri üzerinde yapılan çalışmalar, sivrisineklerin
ısıracakları canlıyı tercih etmelerini sağlayan genlere sahip olduğuna
işaret ediyor. Kromozomlarında özel bir dizilim olan sivrisinekler
insanlardan daha çok sığırları ısırıyor. Böylece sıtma paraziti insanlar
arasında daha az yayılıyor.
Sivrisinekler, yumurtalarını olgunlaştırmak dolayısıyla üremek için kana ihtiyaç duyan böceklerdir. Erkek bireyler yumurta bırakmazlar, bu da demek oluyor ki bizleri ısıranlar yalnızca dişi bireylerdir. Dişiler yumurta üretirler ve kan emebilecekleri bir canlı ararlar. Dişi sivrisinekler, yığınla yumurta üretirler ve ürettikleri her yığın için kana ihtiyaçları vardır. Çok az insan sivrisineklerin ana enerji kaynağı olarak şekere ihtiyaç duyduklarını fark eder. Hem erkek hem de dişi bireyler bitki nektarı, meyve suyu ve bitiklerden elde edebilecekleri diğer sıvılarla beslenirler. Elde ettikleri şekeri yakarak uçmak için enerji sağlarlar. Yeterli yakıtı sağlamak için her gün düzenli olarak beslenirler. Kan ise yumurta üretimi için saklanır ve genellikle besin olarak kullanılmaz.
Dişi sivrisinek derimizi ağız uzantılarıyla deldiği zaman, kanı emmeye başlamadan önce, açtığı yaraya az miktarda tükürük enjekte eder. Tükürük, hem deriden ve dokulardan geçişi kolaylaştırıp damara daha rahat ulaşmayı sağlar, hem de emilim sırasında sivrisineğin ince yemek kanalından geçen kanın pıhtılaşmasını önler. Sivrisinek ısırdıktan sonra derimizde oluşan şişlik ve kızarıklar vücudun yaraya gösterdiği bir tepki olmayıp tükürük yüzünden oluşan alerjik reaksiyonlardır. Genellikle kaşıntı ve şişlik birkaç saat içinde kaybolur. Fakat bazı insanlar sivrisinek ısırıklarına karşı daha duyarlıdır ve bu rahatsız edici kaşıntıya günlerce katlanmak zorunda kalırlar. Şişlikleri kaşımak, tırnak arasında bulunabilecek bakteriler yüzünden bölgede enfeksiyon oluşmasına sebep olabilir. Bu yüzden şişlikler elden geldiğince kaşınmamalıdır. Kaşıntıyı azaltmak için antihistaminik kremler kullanılabilir.
Sivrisinekler, yumurtalarını olgunlaştırmak dolayısıyla üremek için kana ihtiyaç duyan böceklerdir. Erkek bireyler yumurta bırakmazlar, bu da demek oluyor ki bizleri ısıranlar yalnızca dişi bireylerdir. Dişiler yumurta üretirler ve kan emebilecekleri bir canlı ararlar. Dişi sivrisinekler, yığınla yumurta üretirler ve ürettikleri her yığın için kana ihtiyaçları vardır. Çok az insan sivrisineklerin ana enerji kaynağı olarak şekere ihtiyaç duyduklarını fark eder. Hem erkek hem de dişi bireyler bitki nektarı, meyve suyu ve bitiklerden elde edebilecekleri diğer sıvılarla beslenirler. Elde ettikleri şekeri yakarak uçmak için enerji sağlarlar. Yeterli yakıtı sağlamak için her gün düzenli olarak beslenirler. Kan ise yumurta üretimi için saklanır ve genellikle besin olarak kullanılmaz.
Dişi sivrisinek derimizi ağız uzantılarıyla deldiği zaman, kanı emmeye başlamadan önce, açtığı yaraya az miktarda tükürük enjekte eder. Tükürük, hem deriden ve dokulardan geçişi kolaylaştırıp damara daha rahat ulaşmayı sağlar, hem de emilim sırasında sivrisineğin ince yemek kanalından geçen kanın pıhtılaşmasını önler. Sivrisinek ısırdıktan sonra derimizde oluşan şişlik ve kızarıklar vücudun yaraya gösterdiği bir tepki olmayıp tükürük yüzünden oluşan alerjik reaksiyonlardır. Genellikle kaşıntı ve şişlik birkaç saat içinde kaybolur. Fakat bazı insanlar sivrisinek ısırıklarına karşı daha duyarlıdır ve bu rahatsız edici kaşıntıya günlerce katlanmak zorunda kalırlar. Şişlikleri kaşımak, tırnak arasında bulunabilecek bakteriler yüzünden bölgede enfeksiyon oluşmasına sebep olabilir. Bu yüzden şişlikler elden geldiğince kaşınmamalıdır. Kaşıntıyı azaltmak için antihistaminik kremler kullanılabilir.
Kaynaklar,
1. https://journals.plos.org/plosgenetics/article?id=10.1371/journal.pgen.1006303
2.https://www.ted.com/talks/bart_knols_cheese_dogs_and_pills_to_end_malaria?language=de#t-36179
3.Youtube-OHA diyorum- https://www.youtube.com/watch?time_continue=12&v=PHatHdRdYQQ