Modern Kuşlar Arası Geçiş Türü Archaeopteryx
Kasım 22, 2018
0
Archaeopteryx lithographica fosili
Modern Kuşlar Arası Geçiş Türü Archaeopteryx lithographica
Archaeopteryx, kuşumsu bir dinozor, uçamayan tüylü dinozorlar ve modern kuşlar arası geçiş, cinsidir. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı arası dönemde Archaeopteryx, paleontologlar ve popüler kitaplarca bilinen en eski kuş olarak kabul görmekteydi (Avialae grubu üyesi)[1]
İlerleyen süreçte Anchiornis, Xiaotingia ve Aurornis gibi daha yaşlı potansiyel avialanlar tanımlandı.[2]
Archaeopteryx yaklaşık 150 milyon yıl önce Geç Jura döneminde Güney Almanya'da yaşadı. Yaklaşık olarak Avrasya saksağanı boyutunda olup, en büyük bireyleri muhtemelen bir kuzgun boyutuna ulaşabilen[3]
Archaeopteryx 0.5 m uzunluğa ulaşabilmekteydi. Küçük boyutu, geniş kanatları ve uçabilme veya havada süzülebilme yetenekleri olduğuna kanaat getirilmesine rağmen Archaeopteryx diğer küçük Mesozoik dinozorlarla, modern kuşlarla barındırdığından daha çok ortak özellik barındırmaktadır. Keskin dişli çene, pençeli üç parmak, uzun bir kemikli kuyruk, ileri derecede genişletilebilen ikincil ayak parmağı, tüyler (ki sıcakkanlı olduğuna işaret eder) ve çeşitli iskeletsel özellikleri gibi yönleri bilhassa dromaeosauridler ve troodontidler ile paylaşmaktadır.[4]
Paleontologlara göre fosillerin Mona Lisa`sı
Bu özellikler Archaeopteryx'i net bir şekilde uçamayan dinozorlar ve kuşlar arasında bir geçiş fosili adayı yapmaktadır.Bu nedenle Archaeopteryx sadece dinozorlar alanında değil aynı zamanda kuşların kökeni alanında yapılan çalışmalar için önemli bir role sahiptir. 1861 yılında bir tüyden yola çıkarak isimlendirilmiş ve aynı yıl ilk defa bütün halinde Arhaeopteryx örneği bulunduğu duyurulmuştur. İlerleyen süreçte on fosil daha gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu fosiller arasında farklılıklar olmasına rağmen birçok uzman bulunan fosilleri tartışmalı şekilde tek bir tür olarak tanımlamıştır.
Bu on bir fosilin çoğu tüy izleri barındırmaktadır. Fosillerdeki tüylerin gelişmiş bir formda (uçuş tüyleri) olması, tüylerin evriminin Geç Jura'dan önce başladığının ispatıdır. Archaeopteryx'in tür örneği, Charles Darwin'in Türlerin Kökeni kitabının yayınlanmasından iki yıl sonra keşfedilmiştir. Archaeopteryx Darwin'in teorilerini doğrulamakta ve bulunduğundan itibaren kuşların kökeni, ara geçiş formları ve evrim konuları için anahtar kanıt niteliğini taşımaktadır.
Nerde bulundu?
Adının anlamı "eski kanat"tır (archaeo=eski, pteryx=kanat). ilk taşılı 1861 yılında Bavyera'nın Solnhofen kasabasındaki tortul katmanları arasında bulunmuştur. Sonraki on yıl içinde 6 örneği daha çıkarılmıştır. Archaeopteryx ilk bulunduğunda tüm bilim dünyasını şaşkına çevirmişti .Zira eğer fosilinin üzerinde bulunduğu kayanın etrafındaki litografik tüy izleri olmasa rahatlıkla küçük bir coelurosaur sanılabilirdi. archaeopteryx kabaca bir hindi boyundaydı.Dişlerle kaplı güçlü bir çenesi, üç pençeli kolları,uzun bir kuyruğu ve güçlü bacakları vardı.göğüs kemiğinin küçüklüğü uçmakta pek mahir olmadığını göstermektedir. Archaeopteryx o zamanlar sıcak ve sığ bir denizle çevrelenmiş tropikal adacıklarla kain olan,bugünün orta avrupasını oluşturan bölgede yaşamaktaydı. Herhalde güçlü pençelerini ağaçlara tırmanmak için kullanıyor; sıcak rüzgarla ağaçlar arasında süzülerek yakaladığı böcekler ve küçük sürüngenlerle; ve belki de denizin ara sıra kumsallara sürüklediği leşlerle besleniyordu.
Modern anlamda bir kuş olduğunu söylemek imkansız
Kuşlarda olmayan uzun ve kemikli kuyruğu, kanatlarında pençeleri, gaga yerine dişleri vardır. bunlar tipik dinozor özellikleridir. Eğer Archaeopteryx fosillerinde hiç tüye rastlanmasaydı kendisini hep küçük bir dinozor olarak bilecektik. Zaten ilk bulunan beş örneği de öyle sınıflandırılmış, hatta ilk başta compsognathus'la karıştırılmış: o da tavuk büyüklüğünde ve benzer yapıda ama tüyü olmayan (veya tüylü örneğine hiç rastlanmamış) bir dinozor. Archaeopteryx'i dinozorlardan ayıran ve modern kuşlarla ilişkisini ortaya çıkaran temel özellikler ise (tüylere ek olarak) kuşlarınkine benzer lades kemiği ve kuşlarınkine benzer yapıda ayaklar. Protoavis'ten 75 milyon yıl sonra yaşamış.
Archaeopteryx fosilinin modern bir kuşun iskeletiyle karşılaştırılması
Neden hep aynı bölgede bulundu?
Bilinen bütün örneklerini Bavyera'da Solnhofen bölgesinde bulunmuştur. Peki neden 13 tane örnegin hepsi aynı bölgede bulunmuştur?
Bu bölge 200 milyon yıl önce Tethys adı verilen zamanının okyanuslarından birinin kenarında bir takımada imiş. Bu bölgede bugünün pasifik okyanusundaki atoller gibi atol ve lagunler oluşmuş. Zamanla okyanustan bağlantı kesildikçe burası tuzlu su ile dolu bir göl gibi kalmış. Su da buharlaşınca tuz kalmış geriye. Bu da son derece kaliteli ve dünyaca ünlü olan Solnhofen kireçtaşını oluşturmakta bugün.İşte bu yüzdendir ki bölge fosil anlamında bayağı bir zengin bölge. Bölgede büyük bir taş ocağı da bulunuyor.[5]
Hala yaşıyormu?
Kanatlarının ucundaki pençeler evrimsel süreçte kullandığı ellerinin zamanla kanat formuna ulaştığını gösterir. Bilim sahtekarlarının günümüzde hala yaşıyor dedikleri türün Archaeopteryx ile tek benzerliği kanatlarının ucundaki pençeleridir. Ve bahsettikleri kuş Hoatzin (opisthocomus hoazin) adlı kuştur.[6]
Günümüzde hala yaşayan 2 ara geçiş formu canlılarından biridir.Ama tek farkla Hoatzin Archaeopteryx`un en yakın akrabalarından biriydi ve zamanla kuyruğunu kaybetmiş çene yapısı değişmiş ve dişleri körelmiştir uçabilme yeteneğini geliştirmiş ve günümüz kuşları kadar iyi uçabilecek hale gelmiştir. Suya düşen yavrularının dallara tutunup çıkmalarını sağlayan pençeleri ortama uymalarını sağlamış ve türün kullandığı gereksinim duyduğu bu organ türün devamını sağlamıştır. Yani Archaeopteryx ve Hoatzin ayrı türlerdir ve Archaeopteryx Hoatzinin de atasıdır. Hoatzinn de günümüz kuşlarına geçişte bir halkadır. Evrimsel değişimi açıkça göstermekte olan bu iki türe ve aralarındaki kuş türüne doğru gidişata dikkat edelim lütfen.
Ara geçiş formları illa tükenmek zorunda değillerdir. Ortama uyum özelliklerine sahiplerse nesillerini sürdürmeye devam ederler ve ondan sonra gelen yeni nesillerle evrimsel süreç devam eder ve yeni bir tür oluşabilir zamanla. Günümüzde hala yaşayan bir ara geçiş formu daha vardır.
Sürüngenlerden gelip kuş tüyü yerine kürk kazanan bir tür olan platypus (gagalı memeli). Yarı memeli yarı sürüngen olan bu tür (en ilkel memelidir zatı muhterem) evrimin canlı kanıtlarından biridir. Üremek için tüm diğer memelilerden farklı bir yönteme sahip olup yumurtlar (sürüngenlerin yaptığı gibi )
Araştırmalarda tüylerinin, dolayısıyla da renginin siyah olduğu kesinleşmiştir.[7]
Kaynaklar,
1.https://www.nature.com/articles/nature10288
2.Godefroit, Pascal; Cau, Andrea; Hu, Dong-Yu; Escuillié, François; Wu, Wenhao; Dyke, Gareth (2013)
3. Erickson, Gregory M.; Rauhut, Oliver W. M.; Zhou, Zhonghe; Turner, Alan H.; Inouye, Brian D.; Hu, Dongyu; Norell, Mark A. (2009)
4.https://en.wikipedia.org/wiki/Archaeopteryx
5.https://en.wikipedia.org/wiki/Solnhofen_Limestone
6.https://en.wikipedia.org/wiki/Hoatzin
7.https://www.newscientist.com/article/dn21146-archaeopteryx-was-robed-in-black/
Tags