Araştırmacılar, dindarlık ile
zekanın ters orantı içinde olduğunu öne sürdüler. Bilim insanları,
dindarların zeka gösterge itibarlarının azaldığını çünkü zeka konusunda
sezgilere değil rasyonel gerçeklere güvenildiğini belirtiyor.
Dailymail’de[kaynak] yer alan habere göre, Imperial College London’un
bünyesindeki araştırmacılar, 63 bin katılımcıyı planlama, muhakeme,
dikkat ve hafızayı ölçen görevler üzerinden inceledi. Katılımcılar,
araştırmacılara , ateist, dindar veya agnostik olup olmadığını ve de 30
dakikalık 12 bilişsel görev setini tamamlayıp tamamladığını sordular.Bilim insanlarının yaptığı araştırma sonucunda, insanların yaşı, eğitimi ve ülkesi ne olursa olsun, dindarların ateistlere göre daha az zeki olduğu ortaya kondu. Araştırmacılar, araştırma sonucuna göre agnostiklerin ise dindarlardan daha zeki, fakat ateistlerden daha az zeki olduğunu belirttiler.
Dr. Richard Daws önderliğindeki araştırmacılar, “Dindarlığın zeka ile ters orantılı olduğunu” belirledikleri araştırmayı ‘Frontiers in Psychology’ adlı bilimsel yayında yayımlanan makalede açıkladılar: ‘Belirgin şekilde bu hipotezde, korelasyonun sezgisel problem çözme yönündeki davranışsal önyargıları yansıttığını ve bunun sezgi ile akıl yürütmenin çeliştiği zaman hatalara neden olduğunu belirtmektedir. ‘
Bilim insanları Independent’a “Sezgiselliğin ve mantığın birbirine zıt unsurlar taşıdığı görevlerdeki kötü performansın bir sonucu olarak dindar insanların daha düşük bir IQ’su var.” diyerek açıklamada bulundular.
Araştırmacılar, bazı görevlerde “ateistlerin en dogmatik dini gruba göre belirgin bir farkla daha üstün” olduğunu ancak diğer görevlerde bunun oluşmadığını belirtirken, diğer yandan, bu farklılığın genel zekadan ziyade davranışsal önyargılardan kaynaklandığına inanıyorlar: “Bu bulgular, dindarlık etkisinin akıl yürütme yeteneği ya da zeka ile arasındaki çatışmanın(akıl yürütme ve sezgi arasında) genel olarak daha fazla olduğu hipotezini destekleyen kanıtlardır.”
Bu ayın başlarında yapılan bir ankette, her dört ateistten birinin ateist olduklarını ısrarla belirtmelerine rağmen zor zamanlarla karşı karşıya kaldıklarında dua ettikleri ortaya çıkmıştı. Ateistler ve agnostikler için, kişisel kriz ya da trajedi anları, neden dua ettiklerine dair en yaygın sebebidir; %25’lik dua eden orana sahip ateistler dua etme sebebini kendilerini rahatlatma veya daha az yalnız hissetmek için olduğunu kabul ediyor.
Ayriyetten 63 meta-analize göre ateistler dindar insanlardan daha zeki
Rochester Üniversitesi ve Northeastern Üniversitesi’nden Miron Zuckerman, Jordan Silberman ve Judith A. Hall, zeka ve dindarlık arasında anlamlı negatif bir ilişki olduğunu ortaya koyan 63 araştırmayı barındıran bir meta-analiz (çoklu bilimsel araştırmaların sonuçlarını birleştiren istatistiksel bir analiz) yaptılar.
Dindarlık, “dinin bazı yönlerine veya her yönüne katılım derecesi” olarak tanımlandı. Buna, doğaüstü etkenlere olan inançlar, mülkün bir fedakarlık olarak sunulması gibi “bu etkenlere bedeli ağır olan taahhütler sunma” da dahil edildi. Başka bir “”bildirim” olarak, kiliseye gitme ve “doğaüstü etkenlere olan inanç nedeniyle ölüm gibi varoluşçu endişeleri azaltma” gibi (yani cennete gideceğinize inandığınız için ölümden daha az korkmuş olmak) toplu törenlere katılmak belirlendi.
Araştırma yaklaşık 80 yılı kapsayan ve her yaştaki bireyle olan ilişkisini ölçüyor ve dindar olmayan insanların neden daha zeki oldukları tam olarak açık değil ancak fark yaşa göre değişkenlik gösteriyor. Üniversite ise ayrışmanın yaşandığı en güçlü olduğu dönem.
Analiz, bunun nedeni olarak, daha zeki öğrencilerin ateizmi bir uygunsuzluk biçimi olarak benimseme ihtimalinin daha yüksek olmasından kaynaklandığını söylüyor. Üniversite, insanları yeni fikirlere ve etkilere maruz bırakma eğiliminde bir dönem olarak tanımlanırken; öğrencilere inançlarını kaybetme eğiliminde veya bu arada daha dindar olma eğilimi gösteriyor. Bu değişiklikler çoğu kez “ortaya çıkan yetişkinliği simgeleyen kendini tanıma döneminin” bir sonucu olarak ve sıklıkla öğrencilerde görüldüğü gözlemlenirken,”evden ayrılma ve sorgulamayı teşvik eden bir bağlama maruz bırakmanın dini inançları etkilemesine” neden olduğu sonucuna varılıyor.
Analitik (sezgiselliğe karşıt olarak) düşünmeyi kullanarak, daha zeki üniversite öğrencilerinin dinden kaçınma eğilimi daha yüksek olabilir. Ateizm bireyin evinde onaylanmazsa, konformist/muhafazakar uyumluluk baskısına karşı, direnç olarak daha yüksek zekanın ortaya çıkmasına olanak tanınıyor olabilir.
Araştırmaya göre, daha zeki insanların daha yüksek seviyede iş sahibi olma ve okulda daha çok zaman harcama ihtimalini daha yüksek buluyor ve bu da benlik saygısını arttırırken, “kişisel inançların kontrolünü de teşvik ediyor.” Bununla birlikte, yaşlanmanın ölüm farkındalığını arttırmasının daha muhtemel olduğu da ortaya konuyor.
“Dini inançlar, kişinin ölüm dehşetini yönetmeye yardımcı olabilir.”
Çalışmaya göre, zeka ve ölüm kaygısı arasındaki ilişki ile ilgili bir kanıt yok. Araştırma, “Yaşamın sonlarında zeka ve dindarlık arasındaki negatif ilişkinin düşüş gösterilebileceğini ileri sürse de, sahip olduğumuz deliller aksini belirtmektedir.” diyor ve örneklemin oldukça zeki üyelerinin, 75-91 yaşlarında olsalar dahi, genel nüfusa göre düşük dindarlık skorlarını koruduğunun gözlemlendiği belirtiliyor.[kaynak]
Kaynaklar,
1.https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fpsyg.2017.02191/full
2.https://neurosciencenews.com/religion-atheism-intelligence-8391/
3.https://docs.google.com/viewer?url=http%3A%2F%2Femilkirkegaard.dk%2Fen%2Fwp-content%2Fuploads%2FThe-Relation-Between-Intelligence-and-Religiosity-A-Meta-Analysis-and-Some-Proposed-Explanations.pdf
4.https://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-5325751/Religious-people-smart-atheists.html