Charles Darwin Irkçı ve Türk Düşmanı Mıydı?
Evrim karşıtları bu iddiaya referans olarak, Darwin’in W. Graham’e 3 Temmuz 1881 yılında yazdığı mektubu kullanır. Fakat söz konusu mektupta yer alan meşhur paragrafın doğru çevirisi ile yaratılışçıların bilinçli olarak yanlış çevirdiği hali birbirinden oldukça farklıdır. Hepimizin bildiği gibi, insanların İngilizce bilmemelerinden bu şekilde faydalanarak onlara yanlış bilgi aktarmak ve kanıtları çarpıtmak, yaratılışçıların sık başvurduğu bir yöntemdir.
İddiaya göre,
Darwin ırkçı ve Türk düşmanıydı. W. Graham’a yazdığı 3 Temmuz 1881 tarihli mektubunda, ırkçı düşüncesini şöyle ifade etmişti:
”Avrupalı ırklar olarak bilinen medeni ırklar, yaşam mücadelesinde TÜRK BARBARLIĞINA karşı galip gelmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, BU TÜR AŞAĞI IRKLARIN çoğunun medenileşmiş yüksek ırklar tarafından elemine edileceğini (yok edileceğini) görüyorum” (Harun Yahya, Yaratılış Atlası 1, s.606)Yaratılışçıların yukarıda çevirdikleri metnin orijinali şöyledir:
“The more civilized so – called Caucasian races have beaten the Turkish hollow in the struggle for existence. Looking to the world at no very distant date, what an endless number of the lower races will have been eliminated by the higher civilized races throughout the world”şeklinde yer alan metnin çevirisi şöyle olmalıdır:
Görüldüğü gibi İngilizce metinde ne Türkler’in “barbar” olduğundan, ne de "aşağı ırkların yok edilmesi gerektiğinden" bahsedilmektedir. Darwin sadece “diğerlerinden daha gelişmiş ırklar (daha uygar toplumlar)” ifadesini kullanmış ve gayet de tutarlı bir tespitte bulunmuştur. İnsanlık tarihinde az gelişmiş toplumlar gerçekten de daha gelişmiş toplumlar tarafından sömürülmüş ve farklı biçimlerde sömürülmeye devam etmektedir. Bu şekilde ortadan kaldırılan veya kaldırılmaya çalışılan toplumlar gerçekten de olmuştur; bunun güncel örnekleri de fazlasıyla mevcuttur. Bu gerçeğe parmak basmak, bir insanı “ırkçı” yapmaz.
“Kafkas ırkları olarak bilinen daha uygar ırklar, varolma mücadelesinde Türkler’i tam bir yenilgiye uğratmıştır. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine bakarsak, daha düşük uygarlık seviyesindeki sayısız ırk, daha uygarlaşmış ırklar tarafından tüm dünyadan ortadan kaldırılmış olacaktır.”
Türkiye Cumhuriyeti kurucumuz Atatürk`ünde benzer şekilde bir sözü mevcuttur.
"Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar." ( 1925 ). (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)
Darwin ırkçı ve kafatasçımıydı?
Yaratılışçıların Darwin’le ilgili olumsuz kampanyalarından biri de, ırkçı olduğu iddiasıdır. Darwin kesinlikle bir ırkçı, kafatasçı değildi. Kölecilik karşıtlığını nesiller boyu gelenek olarak yaşatan bir aileden gelmekteydi. Çünkü ortaçağ ırkçılığın beslendiği ana kaynak kölecilikti. Bunla ilgili pek çok şey yazılabilir; biz Darwin’in Beagle yolculuğu sırasında kız kardeşi Catherine’e yazdığı 1833 tarihli mektupta yer alan bir paragrafı aktaralım:
” Seçimlerde de görüldüğü gibi, köleliğe karşı yaygın duyarlılığın, sürekli arttığını gözlemekteyim. İngiltere köleliği tamamen kaldıran ilk Avrupa ulusu olsa, bu onun için ne kadar övünülecek bir şey olur! İngiltere’den ayrılmadan önce, köleliğin olduğu ülkelerde yaşadıktan sonra tüm düşüncelerimin değişeceği bana söylenmişti; şu an farkında olduğum tek değişiklik, zenci karakteri hakkında bende çok daha yüksek bir takdirin oluştuğudur. Böyle neşeli, içten, dürüst ifadeli ve böylesine sağlıklı, kaslı bedenlere sahip bir zenci görüp de, ona karşı sevecenlik duymamak olanaksızdır”.[kaynak]Darwin bunları ne zaman söylemişti? Örneğin, 19. yüzyıl Amerika’sının en önemli doğa bilginlerinden, Yaratılışçı Louis Agassiz’in zencilerle beyazların ayrı türler olduğunu ve Tanrı tarafından yaratıldığını söylediği bir dönemde.
Darwin İnsanın Türeyişi kitabında, “Bugünkü insan ırkları, renk, saç, kafatası biçimi, vücut oranları, vb. gibi birçok bakımdan farklı olmakla birlikte, yapılarının tümü dikkate alınırsa, pek çok noktada birbirlerine büyük ölçüde benzemektedirler. Bunların birçoğu öylesine önemsiz ya da apayrı niteliktedir ki, kökenleri başka olan türlerin ya da ırkların onları ayrıca kazanmış olması, son derece olanaksızdır. Aynı düşünce, en farklı insan ırkları arasındaki zihni benzerliğin pek çeşitli yönleri için de, aynı ölçüde ya da daha çok geçerlidir”diyordu. Yaşadığı dönem göz önüne alındığında, Darwin’in sözlerinin değeri daha iyi anlaşılacaktır.[4]
Bu arada Darwin'in Türkler diye kastettiği Osmanlı İmparatorluğu'dur. O dönemdeki (1881 yılı) Osmanlı İmparatorluğu'nun halini bir düşünün. Sonra kimliğinizden sıyrılıp objektif bir bakışla o dönemin Avrupa'sını, Birleşik Krallığı ve Osmanlının durumunu karşılaştırın. Sonra Darwin'in sözlerini tekrar okuyun.
Irkçılıktaki zirve dönemi
Darwin bunları, evrim karşıtı (yaratılışçı) bilim insanlarının zenciler ile beyazların farklı ırklar olduğunu ve Tanrı tarafından farklı zamanlarda yaratıldıklarını iddia ettikleri bir dönemde söylemiştir. Darwin’in zamanında İngiliz halkının çoğunluğu, zencileri aşağı bir ırk olarak görmekteydi. Bu çağda yaşamış bir insan olarak Darwin, zamanına göre oldukça liberal görüşlere sahipti. Yaşadığı dönemde dini akımlardan da beslenen bu ırkçı görüşler göz önüne alındığında, kendisine yapılan “ırkçılık” suçlamalarının ne kadar yersiz ve haksız olduğunu daha da net bir şekilde kavrayabiliriz. Bu gerçekten de içler acısı bir karalama kampanyasıdır.
Irkçılık iddialarında kullanılan bir diğer argüman, Darwin'in “Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Hayat Kavgasında Ayrıcalıklı ırkların Korunumu Üzerine" isimli kitabında yer alan “ayrıcalıklı ırkların korunumu” ifadesidir. Buradaki ırk kavramı insan ırklarını değil, canlı türlerini ve çeşitliliği ifade eder; doğada ortaya çıkan çeşitliliğin bazılarının şartlara bağlı olarak daha başarılı bir şekilde sürdürüldüğüne ilişkin bilimsel gerçeğin altını çizer. Hattâ bu kitabında insanın evrimine dair yok denecek kadar az bilgi vardır; esas olarak hayvan türleri ele alınır.
Darwin ayrıca yukarıda da değinildiği üzere sadece kölelik karşıtı değil, dini akımların güdümünde doğan ve Tanrı’nın zencileri beyazlardan farklı zamanlarda yarattığını savunan yaratılışçı akımların da karşısında duruyor, bu akımların kaynağı olan poligenizm'e de şiddetle karşı çıkıyordu. Bunun aksi olan monogenizmi savunuyordu. Darwin’in savunduğu monogenizm de yine, yaşadığı çağın antropologlarının yaygın görüşlerinin tam zıttıydı. Dolayısıyla evrim karşıtı kaynaklarda bunun tam aksinin iddia ediliyor olması, büyük bir çarpıtma ve her şeyden öte etik anlamda da bu önemli ve cesur bilim adamına yapılan büyük bir ayıptır. Göz göre göre açıkça yalan söylemektir.
İddia gerçek olsaydı ne olurdu?
Yaratılışçıların iddiaları doğru olsaydı bile bu durum, evrim teorisini ve ona dair bilimsel kanıtların geçerliliğini zerre kadar etkilemezdi. Darwin’in veya kişilerin şahsi fikirlerinin, evrimle veya bilimsel gerçeklerle ilgisi yoktur. Bu açıkça, adam karalama (ad hominem) argümanı kullanılarak yapılan klasik bir mantık hatasıdır.
Kaldı ki, basit bir akılcı çıkarım bile evrim teorisine yüklenmiş olan bu yersiz iddiayı geçersiz kılmaya yeter. Evrim teorisi, insan ırklarını aşağı veya yukarı şeklinde ayırmadığı gibi; sadece insanların değil, bütün canlıların ortak atadan türediğini söyleyerek onları birbiriyle akraba yapan, doğaya ve canlılara olan bakış açımızı tamamen değiştiren ve hepsini ortak geçmişimizin birer parçası kılan kapsayıcı bir bakış açısı sunar. Ve yine aynı şekilde, bu böyle olmasaydı da, bilimsel gerçekler şahsi fikirlerden zerre kadar etkilenmeyeceği için, konuyla ilgisiz bir argüman olurdu. Hiçbir canlı diğerinden daha aşağılık veya üstün değildir, her canlı yaşadığı ortama en iyi şekilde uyum sağlamaya çalışır. Bunu başaramayanların nesli tükense bile, bunlara aşağılık canlılar demeyiz (en azından evrimi anlayan bir kişi bunu demez). Örneğin, dinozorlar kendi yaşadıkları yaklaşık 135 milyon yıl boyunca gayet başarılı bir hayvan grubuyken, şartların değişmesiyle dezavantajlı konuma düşmüşlerdir.
Kaynaklar,
1.https://www.darwinproject.ac.uk/letter/DCP-LETT-206.xml
2.http://www.baharkilic.org/post/2012/09/01/Darwin-irkci-ve-turk-dusmani-mi.aspx
3."Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği" kitabındaki ilgili bölümden alıntılar içermektedir; Bilim ve Gelecek Kitaplığı (s.244)
4.Kitaptaki ilgili bölümde bulunan yazılar, Türk Biyologlar Derneği üyesi sayın Prof. Dr. Haluk Ertan’ın Cumhuriyet Bilim&Teknoloji ekinde çıkan yazısının derlemesi niteliğindedir; 9 Şubat 2007,1038/21
5.http://www.talkorigins.org/indexcc/CA/CA005_1.html