Telif:EHT Collaboration
Gerçek Karadelik İlk Kez Görüntülendi
Bu resimde görülen ortadaki siyah çekirdeğin 100 milyar km çapında
olduğunu ve bu çapın her biri dünya ağırlığına gelecek kadar yoğunlaşmış
küp şeker boyutundaki parçalardan oluştuğunu düşününce toplam ağırlığını hayal etmek bile zor.
Böyle bir ağırlık ki kütle çekim kuvvetiyle etrafındaki maddeleri ışık
hızında döndürüyor. Ortasında ise çekim kuvveti ışık hızından bile fazla
ki gelen ışıkları bile emiyor ve sadece siyah bir yuvarlak görüyoruz. Bu sebepten de bizim anladığımız anlamda zaman yok orada. Zira insan
zamanı sadece ışığa endeksli olarak ölçebiliyor.Ortada gördüğümüz siyah şey aslında kara deliğin tam olarak kendisi
değil. Bilim adamlarının olay ufku dediği yani kara deliğin çekim
gücünün en fazla (nesneleri ışık hızından daha hızlı bir hareketle
döndürecek kadar fazla) olduğu alan. Teorik olarak siyah gördüğümüz
yuvarlağın içinde de parçalar kara deliğin etrafında sarı hüzmedeki gibi
dönüyor ama ışık hızından fazla olduğu için göremiyoruz. Yani aslında
kara delik onun da ortasında bir hiçlik.
Gökbilimciler, uzak bir galaksinin merkezinde yer alan süper kütleli kara deliğin ilk kez fotoğrafını çekti.
40 milyar km çapıyla Dünya'dan üç milyon kat daha büyük olan dev kara deliği bilim insanları "canavar" olarak tanımladı. Dünya'dan 500 bin katrilyon (500 kentilyon) km uzaktaki kara deliğin fotoğrafını çekmek için dünyanın farklı bölgelerinde yer alan 8 teleskop kullanıldı.
Event Horizon Teleskobu‘nu kullanan bilimciler , fotoğrafla ilgili ayrıntıları bugün "The Astrophysical Journal Letters" adlı dergide yayımlandı.Bu proje ile yapılan gözlemler, görünür ışık dalga boyunda değil de, radyo dalga boyunda gerçekleştiriliyor. Yani, gözlemler sırasında radyo teleskoplar kullanılıyor.
Dev kara deliğin fotoğrafını çekme önerisini Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nden Profesör Heino Falcke getirmişti.
BBC'ye yaptığı açıklamada Fackle, bu kara deliğin Virgo galaksi kümesindeki M87 adlı galakside bulunduğunu söyledi.
Fackle, kara deliği, "Evren'deki kara deliklerin ağır sıklet şampiyonu denebilecek bir canavar" olarak niteledi.
"Bu gördüğümüz şey güneş sistemimizden daha
büyük. Güneş'in 6,5 milyar katı bir kütleye sahip. Mevcut en büyük kara
delik olduğunu düşünüyoruz."
Fotoğrafta, yoğun bir parlaklığa sahip "ateş çemberi"nin çevrelediği tam yuvarlak bir kara delik görülüyor. Bu parlaklığa, kızgın gazların deliğe düşmesi neden oluyor.
Ortaya çıkan ışık, galaksideki milyarlarca yıldızın yaydığı toplam ışıktan daha fazla olduğu için Dünya'dan da görülebiliyor.
Fotoğrafta, yoğun bir parlaklığa sahip "ateş çemberi"nin çevrelediği tam yuvarlak bir kara delik görülüyor. Bu parlaklığa, kızgın gazların deliğe düşmesi neden oluyor.
Ortaya çıkan ışık, galaksideki milyarlarca yıldızın yaydığı toplam ışıktan daha fazla olduğu için Dünya'dan da görülebiliyor.
Işık, çember şeklinde görülen noktadan kara deliğe giriyor. Kara deliklerin çekim gücü öylesine fazla ki ışığı bile çekip yutuyor. İşte burası tüm fizik kurallarının devreden çıktığı nokta olarak görülüyor.
Londra'daki UCL üniversitesinden Dr. Ziri
Younsi, fotoğrafın teorik fizikçilerin ve Hollywood yönetmenlerinin
tasavvur ettiğine benzediğini söylüyor.
Kendisi de fotoğraf çekimi projesinde yer alan Younsi, "Göreceli olarak basit nesneler olmalarına rağmen kara delikler uzay ve zamanın özüne, dolayısıyla varoluşumuza ilişkin en karmaşık sorunları gündeme getiriyor" diyor.
"Gördüğümüz imge teorik hesaplamalarla elde ettiğimize çok benziyor. Şimdiye dek Einstein bir kez daha haklı çıktı."
Ancak araştırmacılar ilk gerçek fotoğrafla bu esrarengiz nesneler hakkında daha fazla bilgi edinebilecek.
Parlak çemberin nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor. Ama en çok merak edilen konu, kara deliğe giren nesnelere ne olduğu.
Profesör Falcke 1993'te doktorasını yaparken böyle bir proje fikri geliştirmiş. O zaman kimse böyle bir şeyin mümkün olacağını düşünmüyormuş.
Ancak Falcke, kara delik etrafında belli bir radyoaktif emisyonu oluşacağını ve bunun Dünya'dan teleskopla görülebileceğini tespit eden ilk kişi olmuş.
Kendisi de fotoğraf çekimi projesinde yer alan Younsi, "Göreceli olarak basit nesneler olmalarına rağmen kara delikler uzay ve zamanın özüne, dolayısıyla varoluşumuza ilişkin en karmaşık sorunları gündeme getiriyor" diyor.
"Gördüğümüz imge teorik hesaplamalarla elde ettiğimize çok benziyor. Şimdiye dek Einstein bir kez daha haklı çıktı."
Ancak araştırmacılar ilk gerçek fotoğrafla bu esrarengiz nesneler hakkında daha fazla bilgi edinebilecek.
Parlak çemberin nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor. Ama en çok merak edilen konu, kara deliğe giren nesnelere ne olduğu.
Profesör Falcke 1993'te doktorasını yaparken böyle bir proje fikri geliştirmiş. O zaman kimse böyle bir şeyin mümkün olacağını düşünmüyormuş.
Ancak Falcke, kara delik etrafında belli bir radyoaktif emisyonu oluşacağını ve bunun Dünya'dan teleskopla görülebileceğini tespit eden ilk kişi olmuş.
1973'te okuduğu bir makalede ise dev çekim
gücünden dolayı kara deliklerin normalde olduklarından 2,5 kat daha
büyük görüneceklerine dair bir bilgiye rastlamış.
Daha önce bilinmeyen bu iki faktör, imkansız olarak görülen bir şeyin mümkün olmasını sağlamış. Bu konudaki önerilerini 20 yıl boyunca dile getiren Falcke, sonunda Avrupa Araştırma Konseyi'ni bu projeyi finanse etmeye ikna edebilmiş. Daha sonra ise ABD'den Ulusal Bilim Vakfı ile Doğu Asya'dan bazı kuruluşlar 52 milyon dolarlık bu projeye destek sunmuşlar.
Profesör Falcke, dev kara delik fotoğrafının yayınlanmasıyla bu yatırımın doğruluğunun kanıtlandığını söylüyor.
"Görev tamamlandı. Uzun bir süreç oldu, ama kendi gözlerimle görmek istediğim bir şeydi bu. Gerçek olup olmadığını öğrenmek istiyordum.
Daha önce bilinmeyen bu iki faktör, imkansız olarak görülen bir şeyin mümkün olmasını sağlamış. Bu konudaki önerilerini 20 yıl boyunca dile getiren Falcke, sonunda Avrupa Araştırma Konseyi'ni bu projeyi finanse etmeye ikna edebilmiş. Daha sonra ise ABD'den Ulusal Bilim Vakfı ile Doğu Asya'dan bazı kuruluşlar 52 milyon dolarlık bu projeye destek sunmuşlar.
Profesör Falcke, dev kara delik fotoğrafının yayınlanmasıyla bu yatırımın doğruluğunun kanıtlandığını söylüyor.
"Görev tamamlandı. Uzun bir süreç oldu, ama kendi gözlerimle görmek istediğim bir şeydi bu. Gerçek olup olmadığını öğrenmek istiyordum.
Kara deliğin fotoğrafını bir tek teleskopla
çekmek mümkün değil. Bu nedenle bu alanda yapılan en büyük deney
kapsamında, Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Profesör Sheperd
Doeleman yönetiminde, dünyanın farklı bölgelerindeki sekiz teleskop
arasında bağlantı sağlayan bir proje geliştirildi.
Telif:Jason Gallicchio-
Bu teleskoplar Hawai ve Meksika'da
yanardağlar üzerinde, Arizona'da ve İspanya'nın Sierra Nevada bölgesinde
dağlar üzerinde, Şili'deki Atakama Çölü'nde ve Antarktika'da yer
alıyordu. 200 kişiden oluşan bir ekip, teleskopları M87 galaksisi yönüne
çevirip 10 gün boyunca merkezini gözledi.
Elde edilen veriler internet üzerinden gönderilemeyecek büyüklükteydi. Bu nedenle yüzlerce sabit sürücüde depolanıp Boston ve Bonn'daki işlem merkezlerine aktarıldı. Profeösr Doeleman bunu "olağanüstü bir bilimsel beceri" olarak görüyor.
"Bir kuşak öncesinde imkansız gördüğümüz bir şey başardık. Teknolojik gelişmeler, dünyanın en büyük radyo gözlemevleri arasındaki bağlantılar ve çığır açıcı algoritmalar sayesinde tüm bilgiler birleştirilerek kara deliklere tümüyle yeni bir pencere açıldı."
Elde edilen veriler internet üzerinden gönderilemeyecek büyüklükteydi. Bu nedenle yüzlerce sabit sürücüde depolanıp Boston ve Bonn'daki işlem merkezlerine aktarıldı. Profeösr Doeleman bunu "olağanüstü bir bilimsel beceri" olarak görüyor.
"Bir kuşak öncesinde imkansız gördüğümüz bir şey başardık. Teknolojik gelişmeler, dünyanın en büyük radyo gözlemevleri arasındaki bağlantılar ve çığır açıcı algoritmalar sayesinde tüm bilgiler birleştirilerek kara deliklere tümüyle yeni bir pencere açıldı."
Aynı ekip, güneş sisteminin da içinde
bulunduğu Samanyolu galaksisindeki süper kütleli kara deliği de
gözlemliyor. Ancak ilginçtir ki bu iş, beş ışık yılı uzaktaki bir
galaksinin fotoğrafını çekmekten daha zor. Zira bilinmeyen bir nedenden
dolayı, Samanyolu'nun merkezindeki kara deliğin etrafındaki "ateş
çemberi" daha küçük ve daha soluk.
Genel görelilik kanıtlandı
Ayrıca toplam 2 yıllık bir araştırmanın sonucu olan bu çalışma Albert Einstein`ın neredeyse 100 yıl önce ortaya attığı genel görelilik kuramı, bugün
insanlığa duyurulan fotoğraf ile bir kez daha kanıtlanmıştır.En önemliside nihayet teori olmaktan çıktı yukarılarda bir yerde ışığı bile yutan hayal bile
edemeyeceğimiz bir kütleye sahip sevimli kara deliklerimiz gerçekten
var.
Fake olabilirmi iddiaları
"Karadelik ışığı bile çekip yutuyorsa bu resim nasıl elde edildi?"şeklinde soranlar mevcut.
Bilim insanlarının 10 sene boyunca çalışıp petabyte'lar dolusu veri analizi yaptıkları bir çalışmadan bahsediyoruz.Dünyanın farklı bölgelerinden yapılan odaklamalar ile aslında dünyamız devasa bir teleskop haline getirilmiştir ve fotoğraf radyo dalgaları kullanılarak görüntülenmiştir.Zira o gördüğünüz ışıltılı halka bir kara delik değil, kara deliğin olay ufkunu saran madde diskinden yayılan radyo dalga boyundaki ışınımın fotoğrafı.
Görüntülenen gölge, aslında kara deliğin olay ufkundan 2,6r daha büyük bir alanı kaplıyor. O gölge kara delik olmuyor. Hatta olay ufku da kara delik olmuyor. Gerçek kara delik, bütün bu sistem içerisindeki tekillik noktası.
Fotoğrafta simsiyah görünen merkez bu anlamda hiçliği temsil etmektedir. Sadece madde değil, ışık bile içerisinde bir hiçliğe dönüşmektedir.
Alttaki videoda karadeliklerle ilgili teorilerden yola çıkarak nasıl görünmeleri gerektiğine dair çıkarımlarda bulunup resmedildiği açıklanmakta.
Kaynaklar
1.https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47868739
2.https://iopscience.iop.org/issue/2041-8205/875/1
3.https://eventhorizontelescope.org/
4.Video-Veritasium-https://www.youtube.com/watch?v=zUyH3XhpLTo&feature=youtu.be