Kahve ve Bira İçtikten Sonra Neden Daha Sık Tuvalete Gideriz?
Temmuz 23, 2019
0
Bira İçtikten Sonra Neden Daha Sık Tuvalete Gideriz?
Öncelikle bira ve alkollü içecekler ile kahve içenlerin sık tuvalete gitme ihtiyaçlarının aynı sebepten olmadığının altını çizelim.Kahvede kafein etkisi söz konusu değil ancak biradaki alkol önemli rol oynuyor.
Bira içince sık tuvalete gidilmesi, vücuttaki bir hormondan kaynaklanır.Antidiuretic ADH (Vasopressin) adı verilen bu hormon,vücuttaki su ve tuz dengesini sağlıyor. Böbrekler sürekli idrar üretiyor. ADH su ve tuz miktarındaki değişikliğe göre, böbreklere çalış veya çalışma diyor.
Antidiuretic yani ADH’nin salgılanmasında en büyük etken alkol. Alkollü içecekler içinde ise en çok bira.
Yani bira içildiğinde ADH daha az salgılanıyor, böbrekler durmadan çalışmaya devam ediyor. Bu nedenle de bira içince (alkol alınca) sık sık çişe gidiliyor.
Sıvı olarak biranın tuvalet ihtiyacı doğurması da bir gerçektir fakat aynı miktarda su içtiğinizde aynı sıklıkta tuvalete gitmediğinizi düşünürseniz, tuvalet ihtiyacı doğuran etmenin aslında, alkol alınca daha az salgılanan AHD olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Alkol aldıktan sonra durmadan çalışan böbrekler vücutta su kaybına neden oluyor. Bu nedenledir ki; alkol alınan gecelerin sabahında yanmış biçimde uyanıp, kana kana su içilir. Bira (alkol) haricinde idrar söktürücü etkisi olan diğer bitki ve içeceklerde, AHD salgılanmasına etki ederek sık tuvalete gidilmesine neden olurlar.
Kahve İçtikten Sonra Neden Daha Sık Tuvalete Gideriz?
Kahvenin kolon üzerindeki etkisi ,yaklaşık 1000 kalorili ögün yemekle aynıdır.
Gizmodo`daki makaleye göre,"Gut" dergisinin 1990 Nisan sayısında yayımlanan “Kahvenin distal kolon üzerindeki etkileri” isimli makalede, sindirim sistemi ve kahve ilişkisi ayrıntılı şekilde incelenmiş. Araştırmanın, anket ve anal incelemeler olmak üzere iki bölümü bulunuyor.
Kahveyle tuvalet arasındaki bağlantıdan etkilenmeyenler olabilir. Aslında, çoğunluk da böyle. Araştırmanın sonuçlarına göre, ankete katılan genç erişkinlerin 3’te 2’si, kahveden etkilenmiyor. Araştırmaya dahil olan 58 erkek 34 kadından sadece %29’u kahve içtikten sonraki ilk 20 dakika içerisinde tuvalet ihtiyaçları doğduğunu belirtmiş.
Araştırmanın yazarı S.R. Brown’ın açıklamasına göre, bu %29’u oluşturanlar, kadınların %53’ü ve erkeklerin %19’u. Bu gruptakilerin %52’si kahveye verilen tepkinin sadece sabahları bu şekilde olduğunu belirtirken, %58’i eğer gün içerisinde tuvalete girmedilerse bu etkiyle karşılaştıklarını söylüyor.
Aslında bir bardak kahve hemen tuvalet ihtiyacınızı getirmiyor. Kahveyi içtiğiniz zaman, vücudunuzun günlük ritmi ve hatta cinsiyetiniz, kahveyle ilgili duyarlılığınızı yakından etkiliyor. Araştırmacılara göre, kahveden bu şekilde etkilenen kadınların bağırsak aktivitelerinde erkeklerden farklı bir doğal varyasyon gösteriyor.
Daha önceleri yapılan araştırmalara göre, kadınlarda rektum, erkeklere göre şişkinlik konusunda daha hassas. Hassas bağırsak sendromu (spastik kolon) da, kadınlarda daha yaygın. Dışkı tutamamanın da en çok görüldüğü grup ise, doğum yapan kadınlar.
Anal incelemeler
Anal incelemeler, birçok farklı şekillerde ve farklı amaçlarla yapılabiliyor. Multilumen manomatrik araçlarla rektosigmoid (kalın bağırsak ve rektumun birleşimi) içinde yapılan araştırmalarda, kasların büzülmesi ve iç basıncın artması, dışkılama ihtiyacının arttığını gösteriyor. Kahveyle yapılan araştırmalarda ise, bu kasılmaların şiddetinin ve süresinin arttığı görülüyor.
Brown ve arkadaşları, kahveden tuvalet konusunda hiç etkilenmediğini belirten 14 katılımcıyla araştırma yapıyor. Sabah 11:00’de başlayan araştırma, katılımcılar rahatlarken, 30 dakika boyunca doğal motor aktiviteleri ölçülüyor. Sonrasında 45°C sıcaklıkta ayrı ayrı 200 mililitre kahveyi, kafeinsiz kahveyi ya da suyu içen katılımcıların sonraki 60 dakika içerisindeki rektosigmoid baskıları görüntüleniyor.
Katılımcıların 6 tanesinin rektosigmoid aktivitelerinde içeceklerin hiçbirinden sonra herhangi bir değişiklik görülmüyor. Ancak kahveden etkilenmediğini belirten diğer 8 kişi, kahveye karşı bunun aksi şekilde reaksiyon veriyor. Aşağıdaki görselde, kahvenin katılımcılar üzerindeki fizyoloji etkisini görebilirsiniz.
Kafein etkisi olabilirmi?
Soldaki görselde, kahvenin rektosigmoid aktiviteyi ne kadar ve ne hızda arttırdığını görebilirsiniz. Kahvenin mideye girdiği 4. Dakikadan itibaren, kalın bağırsaktaki baskının yoğunluğu ve süresi artıyor ve en az 30 dakika boyunca bu seviyede kalıyor.
Araştırmanın ilginç bulgularından biri, kafeinsiz kahve içilmesinden sonra da benzer etkilerin görülüyor olması. Katılımcıların hiçbirinde, sıcak su içildikten sonra artan bir bağırsak aktivitesi görülmemiş.
Sağdaki görselde kahve, kafeinsiz kahve ve su içilmesinden 30 dakika önce ve sonrasında bağırsak aktivitelerindeki değişiklik karşılaştırılıyor. Kahve ve kafeinsiz kahve rektosigmoid aktiviteyi arttırırken, su bu konuda herhangi bir etkide bulunmuyor.
"The American Journal of Clinical Nutrition"araştırmasındada kafein etkisi görülmemiş.
Yapılan araştırmaların birçoğu, kahve içmenin bağırsak aktiviteleri üzerinde etkisi olduğunu gösteriyor. Peki nasıl etkiliyor?
Bir kısım araştırmacı, bu durumu kafeine bağlıyor olsa da, Brown’ın araştırması, kafeinsiz kahvenin de bağırsak faaliyetlerini etkilediğini gösteriyor. Ancak yukarıda görebileceğiniz gibi, içilen sıvının sıcaklığı ya da miktarı da belirleyici etken değil. Çünkü aynı miktarda ve sıcaklıkta su, kahveye benzer herhangi bir etki yapmıyor.
Brown’a göre, kahvenin etkisini içildikten 4 dakika sonra göstermesi ilginç. Çünkü kahvenin bu kadar zaman içerisinde sindirim ya da kan yoluyla bağırsaklara ulaşması mümkün değil. Kahvenin bağırsakları direk değil ancak dolaylı yoldan etkilediğini düşünen Brown, kahvenin mide ve ince bağırsaktaki reseptörleri etkileyerek “gastrokolonik etki” yaratıyor olabileceği görüşünde.
Kısaca açıklamak gerekirse, kahvenin bağırsaklar üzerindeki etkisi birkaç farklı hormonal ve sinirsel mekanizmle birlikte çalışarak gastrokolonik bir etki yapıyor.
Kahve üzerine yapılan araştırmalar, bununla da kalmıyor. Kahve konusunda hala birçok konuda fikir ayrılığına düşen bilim insanları, yaptıkları araştırmalarda karşıt sonuçlara da ulaşabiliyor.
Müshil etkisi
Dailymail`deki makaleye göre,American Chemical Society, kahvenin tuvalete çıkma ihtiyacı yaratmasına açıklık getirmiş. Kahvenin pek çok insan üzerinde, bir müshil etkisi yaptığı bilim insanları tarafından uzunca bir süredir biliniyordu. Bu durumu tetikleyen mekanizma da anlaşılmış.
Araştırmacılar önce bağırsak hareketlenmelerini kafeinin tetiklediğini düşünüyorlardı. Ancak daha sonra, enerji içecekleri ve kafeinli meşrubatların böyle bir etkisinin olmamasına rağmen, kafeinsiz kahvenin bu etkiye sahip olduğunu gördüler. Böylece bu etkinin başka bir sorumlusu olduğunu düşündüler.
Yapılan çalışmalar sonucunda, bu tetikleyicilerden birisinin kahvenin asidik doğası olabileceğine kanaat getirdiler. Bu durum midenin normalden daha fazla gastrik asit salgılamasına neden oluyor.
Asitlikteki bu artış midemizi, içerisindekileri hızlı bir biçimde bağırsaklara doğru atması için uyarabilir. Bu da kahvenin sindirim sürecimizi neden hızlandırdığını açıklamamıza yardımcı olabilir.
Kahvenin kalın bağırsak üzerinde de etkisi bulunuyor. İçecek, kan dolaşımımızda vücudumuzu atık maddelerden temizlememize yardımcı olan gastrin ve kolesistokinin denilen iki hormonun seviyesinde artışa sebep oluyor.
Gastrin hormonu; atıkları dışarı atan kaslarda peristalsis denilen dalga biçimli kasılıp gevşeme hareketinden sorumlu. Kolesistokinin ise, sindirim enzimlerinin salınımını ve dışkılama sürecini düzenleyen safrayı tetikliyor.
Fakat bilim insanları kahvenin içerisinde bulunan yaklaşık 1000 kadar bileşenin hangisinin bu etkiye neden olduğundan emin değiller.
American Chemical Society’ye göre kahvenin sebep olduğu bu müshil etkisi 10 insandan 3’ünde görülüyor. Eğer sabah içtiğiniz kahve sizde de müshil etkisi yaratıyorsa, bu şanslı grubun içerisinde yer alıyorsunuz demektir.
American Chemical Society’nin YouTube hesabındaki Reaksiyonlar video serisinin son bölümünde, merak edilen bu soru yanıtlanmıştı.
Alttaki "Today"videosunda kahve konusu detaylı şekliyle anlatılıyor.
Kaynaklar
1.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1378422/
2.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2769003
3.https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S155085790480007X
4.https://academic.oup.com/ajcn/article-abstract/52/3/553/4650922?redirectedFrom=PDF
5.https://io9.gizmodo.com/why-does-coffee-make-you-poop-5975041
6.Video-Today-https://www.youtube.com/watch?v=k44pO4ytC20
Tags