Eşcinsel Geni Var Mıdır?-Eşcinsellik Bir Hastalıkmıdır Yoksa Tercih Midir?

1
Loving gay couple 
Eşcinsellik Bir Hastalıkmıdır Yoksa Tercih Midir?
Neden bazı erkekler erkeklere ve bazı kadınlar yine hemcinsleri olan kadınlara aşık olurlar?
Günümüze kadar pek çok hayvandada homoseksüel yönelimler gözlemlenmiştir. Ördeklerden kedilere, maymunlardan penguenlere kadar... Hatta bir hayvanat bahçesinde iki eşcinsel penguenin bir buldukları bir yumurtayı sahiplenerek birlikte yetiştirmeleri, aile olarak yaşamaları dahi kayıt altına alınarak basında yer bulmuştur.
Bugün hala net bir cevabı olmayan bir soru.Ancak bu konuda çalışmalar devam ediyor ve teoriler mevcut.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği 1970'li yıllarda hastalıklar ve rahatsızlıklar kapsamından çıkartmıştır. 
Hamilelik bağlantısı
Araştırmacılar eşcinsellikte neyin tetiklediğini araştırmaya devam ediyorlar.Örneğin aileden direk olarak  genetik yoluyla değilde annenin hamilelik döneminde bunu tetikleyen bir mekanizmanın olabileceğini düşünüyorlar.Buna göre belirli koşullar altında,ilgili genetik şalter açılıyor yada kapanıyor olabilir.
Araştırmacıların bunun için olası bir açıklaması var.Erkek çocuğuna hamile kalan kadın bedeni fetüsü yabancı bir obje olarak algılar ve ona karşı antikor üretmeye başlar.Kadın bedeni üst üste erkek çocuk doğurdukça fetüsü feminenleştirmeye daha yatkın hale gelir.Ve buda abi sayısı arttıkça en küçük çocuğun eşcinsel olma ihtimalindeki artışı açıklamaktadır.
Yıllar önce fark edilen,büyük abisi eşcinsel olan kardeşlerin aynı yerde yaşamasalarda abisi gibi eşcinsel olma oranı yüksek olması nedeniyle bu ihtimal büyük.Erkek embriyoları anne karnında belli bir immün reaksiyona neden olur. Buda hamilelik boyunca, maternal vücut antikorları oluşturur.İkinci hamilelikte, bu antikorlar daha küçük erkek kardeşini etkiler, daha spesifik olarak beynindeki şalter daha sonraları cinsel yönelimi belirler.Bu mekanizma elbette eşcinselliği açıklamaya yeterli değil.Sonuçta tüm eşcinsellerin abiside yok.
Eşcinsellik geni yok
Araştırmacılar uzun zamandır, genlerin insanların cinsel yöneliminden sorumlu olup olmadığını öğrenmek istediler. 450.000'den fazla kişi ile 27.000 kişi aynı cinsiyete sahip olan,geniş çaplı bir Amerikan araştırması, cinsel yönelimin sadece genetik testlerle belirlenemediği sonucuna varmaktadır.
İstatistikci Andrea Ganna  "Science" dergisine yaptığı açıklamada"Eşcinsellik geni olmadığını açıklamaktan mutluluk duyuyorum "demiş.
Ganna ve meslektaşları eşcinsel deneklerin benzerliklerini tespit icin 7., 11.,12. ve 15. kromozomların arasındaki benzerlikleri belirledi.Eşcinsel erkeklerde bu kromozomların arasında sadece iki küçük değişiklik bulunmuş.Bu, daha önce erkeklerdeki kellikten sorumlu olan 15.kromozomdaki bir gen kümesidir.Diğer bir değişiklikte koku duyusundan sorumlu olduğu söylenen 11. kromozomda bulunmuş.
Ganna`ya göre bu mantıklı çünkü koku duyusu cinsel çekicilikte rol oynuyor.
Bildergebnis für gay gen 
Başka araştırmalarda farklı sonuçlar
Daha önceki diğer çalışmalarda kromozomların cinsel yönelimde sorumlu olduğu belirtilmişti.2017`de Amerika İllinois`ten North Shore University`nin yaptığı bir çalışmada 13.ve 14.kromozomun eşcinsellikte sorumlu olduğu sonucuna varmışlardı
Alan Sanders "Telegraph"a yaptığı açıklamasında "Biz eşcinselliğin genetik bağlantısını araştırdık"demiş.Ancak bu konuyu tamamen cevaplamaya yetmiyor.
Ganna`ya göre ise genetik varyasyon kişinin cinsel yönelimini belirleyemez - buna göre, insanların cinsellik tercihleri karmaşık yapıdadır. Çalışmadan çıkan bir ilginç sonuçta,eşcinsellerde daha sık görülen genetik varyasyonlardan bazıları, özellikle çok sayıda cinsel partneri olan heteroseksüellerde de görülmüş.
Bilim insanlarına göre, bu, eşcinsellerin heteroseksüellerden daha az yavrulara sahip olmalarına rağmen, popülasyonda neden azalmadığınıda açıklıyor. 
Eşcinsel geni fikri, 1993 yılında ABD genetik uzmanı Dean Hamer tarafından formüle edilmişti. O dünemde araştırmacı X kromozomunun belirli bir bölümünü eşcinsellik ile ilişkilendirmişti.
Sigmund Freud ise "Three Essays on the Theory of Sexuality"kitabındaki tezine göre,bütün insanlar doğuştan biseksüeldirler.Yani sadece biyolojik olarak cinsiyetlidirler.Ve aslinda cinsiyet olarak belirsizdirler.Heteroseksüel mi yoksa eşcinsel bir eğilimin mi sonuçlanacağına çocukluk dönemindeki gelişimi ve ortamı karar verir.Freud'un teorisine göre, “babadan ayrı büyüme” söz konusu olduğunda, oğlunun eşcinsel olma olasılığı artacaktır. Babadan uzak olan çocuk, bu açığı daha sonra erkek bir eşle kapatmak istemesine yol açar.
Biyolojik faktör X,Sosyal faktör Y=Eşcinsellik
Günümüzde artık eşcinsellikle ilgili tek bir faktörün sebep olduğuna inanan bilimadamı çok az.Biyolojik olarak cinsiyeti ne olursa olsun kültürel ve sosyal hayatındaki cinsiyet rolü tercihte etkili olabiliyor.Bilimadamlarının çoğunluğunun  biyolojik, kültürel ve sosyal faktörlerin ayrı ayrı değerlendirilemeyeceği yönünde fikirbirliği var.
Sonuç olarak bu zamana kadar herhangi bir"eşcinsel gen"bulunamadı.Ancak hamilelik döneminde tetikleyen bir mekanizma olabileceği görüşüde bulunuyor.Ve bilimadamlarına göre bu tercih sadece gen ile açıklanamaz.Sosyo kültürel etkilerin önemli rol oynadiği görüşü hakim. İnsanları eşcinsel yapan sebeplerin kesin nedeni yada nedenleri leri bugün hala bilinmiyor.


Kaynaklar
1.https://www.sciencemag.org/news/2018/10/giant-study-links-dna-variants-same-sex-behavior
2.https://www.nature.com/articles/s41598-017-15736-4
3.https://www.sciencemag.org/news/2014/11/study-gay-brothers-may-confirm-x-chromosome-link-homosexuality 
4.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8332896
5.https://en.wikipedia.org/wiki/Three_Essays_on_the_Theory_of_Sexuality
6.https://www.telegraph.co.uk/science/2017/12/07/genes-linked-homosexuality-discovered-scientists/
7.Video-AsapScience-https://www.youtube.com/watch?v=k6p1nmOnILA

Yorum Gönder

1 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
  1. Gayların olumsuz olarak görülmesi ve kötü işlerde çalışmalarına dair yaklaşımlar devamlı olarak önyargılı olmanın bir sonucu olarak kendini gösteren değerlendirmeler olarak görülmektedir. Ankara Gayları diğer insanlar gibi bir iş ve sosyal hayata sahip olmalarıyla bilinmektedir. İş ve sosyal çevreleri konusunda kusursuz olmaya dayalı bir anlayışa sahip olmalarından ötürü devamlı olarak takdir toplayan kişiler olarak da görülmektedirler. Gay bireyler bundan ötürü de kariyerlerine en iyi başlangıcı yapan ve bu istikrarı da aktif olarak an be an sürdüren kişiler olarak da ifade edilebilmektedirler. Böylelikle de her kurum ya da işletme içerisinde de görev alabilecek pozisyonda da kabul görebileceklerdir.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !