"Eşek Kulaklı Midas" Efsanesinin Mitolojik Çıkış Noktası
Mayıs 26, 2020
0
Kral Midas kimdir?
Kral Midas ya da Asur kaynaklarındaki adıyla Muşkili Mita, MÖ 738 - MÖ 696 yılları arasında, Frigya'nın Polatlı'da kurulmuş olan başkenti Gordion'da, yaşamış olan efsanevi Frigya kralıdır. Krallığı gibi yaşamı ve ölümü üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Yaşamı boyunca acılar çekmiş olan Midas, "eşek kulak"larıyla ya da "dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle" ünlenmiştir.
Altın Midas:
İlk efsaneye göre Yunan tanrısı Dionysos, dağ tırmanışı yaptığı sırada akıl hocası olan satir Silenus’u kaybeder. Sarhoş olduğu için tekrar Dionysos’un yanına dönemeyen Silenus, Frigyalılar tarafından bulunarak Midas’a götürülür ve büyük bir misafirperverlik ve hoşgörüyle karşılaşır.
Satire yaptığı büyük iyiliklerin sonucunda Midas, Dionysos’un takdirini kazanır ve istediği bir şeyin gerçekleşeceği vaat edilir. Bunun üzerine Midas, hırsının bir göstergesi de sayılabileceği üzere, dokunduğu her şeyin altına dönmesini diler. Tanrı, Midas’ın bu isteğini gerçekleştirir ve Midas mutlu bir şekilde evine döner.
Kral, ev ahalisine yeteneğini göstermek ve biraz da keyif çatmak üzere bir ziyafet hazırlanmasını emreder fakat bu emri onun keyfini değil ne yazık ki pişmanlığını besler. Ziyafetin ilk dakikalarında eline aldığı her yemek altına dönüşür ve bu sebeple yemek yiyemez. Pişmanlığını çığ gibi büyüten bir diğer olay ise kızını sevmek isteyen Midas’ın kızının da altına dönüşmesidir. Bunun üzerine Midas büyük bir telaşla Dionysos’un yanına döner ve bu laneti ondan alması için tanrıya yalvarır. Dionysos, kralın bu durumuna acıyarak ona Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler. Midas, tanrının söylediği şeyi hemen uygular ve altına dönüştürdüğü her şeyin tekrar eski haline geldiğini görür. Diğer rivayete göre ise kralın kızı eski haline dönmemiştir ve kral açgözlülüğünün bedelini en ağır şekilde, kızının canıyla ödemiştir. Aristotales’e göre ise hikaye Midas’ın açgözlülüğünün bedelini hiçbir şey yiyemez hale gelerek kendi canıyla ödemesiyle son bulur.
"Eşek Kulaklı Midas" Efsanesinin Mitolojik Çıkış Noktası
Marsyas: Mitolojiye göre Frigyalı ünlü bir satyrdür. Müziği icat ettiği söylenen Hyagnis'in oğludur. Efsaneye göre, Tanrıça Athena geyik kemiği ya da, bir başka söylenceye göre Büyük Menderes Çayı'nın kaynağındaki bir gölde yetişen uzun sazlardan biri üzerine delikler açarak ilk flütü icat eder. Bununla gurur duyan Athena, tanrılar önünde flütü çalmak için tanrıların ziyafetine katılır. Şölende Aphrodite ve Hera, flüt çalarken Athena’nın yüzünün aldığı şekille alay edince, Athena sinirlenir ve flütü yere fırlatıp toplantıyı terkeder. Ida Dağı eteklerinde bir su kaynağına gidip yansımasında, çalarken yanaklarının şiştiğini ve çirkinleştiğini görünce, flütü lanetler ve bundan sonra onu kullananın çok büyük cezalara çarptırılmasını diler. Bundan haberi olmayan çoban Marsyas kırlarda dolaşırken flütü bulur, çalmaya başlar ve sesine hayran kalır.
Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü büyük bir beceriyle çalan çoban Marsyas, çok güzel ezgiler çıkarmaya başlar. Ünü kısa sürede çevreye yayılır, güzel sanatların ve müziğin tanrısı Apollon'a kadar ulaşır. Apollon da müziğe düşkündür ve lir çalmakta çok ustadır. Kimse onunla yarışmaya cesaret edemez. Tanrı Apollon, Marsyas'in müzikteki şöhretini kıskanır ve onu herkesin önünde yarışmaya davet eder ve yenenin yenilene istediği cezayı verebileceğini belirtir. Yarışma, tanrı Timolos'un dağı olan Bozdağ'ın eteklerinde, Frigya Kralı Midas'ın başkanlığındaki üç kişilik bir jüri ve halkın önünde yapılır.
Apollon liriyle tanrısal ezgiler çalarken sanat ve su perileri olan museler, koro halinde eşlik ederler. Marsyas flüt çalmaya başlayınca tanrı Apollon'dan aşağı kalmaz, o da çok güzel ezgiler çalar. Halk Marsyas'ı daha çok beğenip alkışlar. Apollon'un cezalandırmasından korkan jüri kararını açıkladığında, Kral Midas adil davranarak iki puan sayılan oyunu Marsyas'a verir ve berabere kalırlar.
Bunun üzerine Marsyas, beraberlikten hoşnut, ayrılmak üzere iken Apollon lirini baş aşağı çevirip aynı melodiyi çalar, Marsias'tan aynısını yapmasını ister. Jüri, bu meydan okumanın adil olduğuna karar verir. Flütün tersten ses çıkarmaması yüzünden Marsyas yenilir. Apollon, Midas'ın oyunu Marsias’tan yana kullanmasına çok kızar. Kulaklarının iyi işitmediğini ve insana özgü kulakları hak etmediğini söyleyerek Midas'ın kulaklarını uzatıp eşek kulaklarına çevirir. Marsyas'ı da kayalıkta bir zeytin ağacına astırıp diri diri derisini yüzdürür ve çeşitli işkencelerle öldürtür.
Marsyas'ın ölümüne üzülen kayaların ağlayarak Suçıkan kayalıklarını oluşturduğu söylenir. Bir başka söylenceye göre flüt ustasına üzülen sanat perileri, öylesine ağlamışlardır ki gözyaşları dağların arasından akıp Marsyas ırmağını oluşturmuştur. Yine bir başka söylence de, Apollon'un daha sonradan yaptığına pişman olduğu, lirini kırıp bir daha hiç çalmadığı ve Marsyas’ı bir ırmak haline getirdiği şeklindedir.
Gerçek Kral Midas hakkında ne biliyorsunuz?
Midas’ın M.Ö. 700’lü yıllarda Frigyalılara hükmettiği, günümüzde Türkiye toprakları olan alana büyük ölçüde egemen olduğu düşünülüyor. Penn Müzesi arkeologları, Gordion’da 1957’de yürüttükleri kazıda Kral Midas’ın babası Gordios’un mezarını bularak tüm dünyayı şaşkına çevirdiler. Budukları kralın iskeleti sedir tabutun kalıntıları içinde yatmaktaydı, mezarın kendisi ise el değmemiş biçimde duruyordu. Cenaze ziyafetinin debdebeli kalıntıları etrafını çepeçevre sarmıştı.
Peki ya Midas’ın o meşhur “altın dokunuşu”? Küratör C. Brian Rose’un teorisi şöyle:
Antik şehirden gelen “tekstil ürünlerinin bir kısmını kısa süre önce analiz ettik,” diyor. Anlaşılan o ki, giysiler demir oksitle kaplanıyor, bu da kumaşa altınsı bir renk veriyormuş. “Yani, bu hikaye elit kesimin giydiği frapan kıyafetlerden çıkmış olabilir,” diyor.
Kaynaklar
1.https://www.wannart.com/kral-midas-ve-efsaneleri/
2.https://www.youtube.com/watch?v=GnpOxxQKkiA&feature=youtu.be
3.https://share.america.gov/what-do-you-know-about-real-king-midas/
Tags