Dyatlov Geçidi Kazası Neden Çözülemiyor?
Haziran 29, 2020
0
Dyatlov Geçidi Kazası Neden Çözülemiyor?
Dyatlov Geçidi vakası ya da Dyatlov Geçidi kazası, 9 kayakçının Ural Dağları’nda 2 Şubat 1959 gecesindeki gizemli ölümlerini belirtmek için kullanılıyor. Olay, Kholat Syakhl dağının doğusunda bulunan ve bu olayın ardından grubun lideri olan Igor Alekseievich Dyatlov’un soyadını alan Dyatlov Geçidi’nde gerçekleşti.
14 Şubat’ta en yakın şehre haber vermeleri gereken kayakçılardan haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışmaları yapılmış ve ilk olarak olaydan 22 gün sonra, yani 26 Şubat günü kayakçıların çadırı bulunmuştu. Yapılan incelemede, kayakçıların olay gecesi bilinmeyen bir nedenden dolayı çadırlarını içeriden yırtarak eksi 30 derece soğukta ve ağır kar yağışında yalın ayak çadırı terk ettikleri saptanmıştı. İlerleyen günlerde bulunan cesetlerden ikisinin üzerlerinde sadece iç çamaşırları olduğu halde kaçtığı, kayakçıların hiç birinin botlarını giymedikleri anlaşıldı.
Bulunan cesetlerden ikisinin kafatasında; diğer iki tanesinin ise kaburgalarında kırıklar bulunmuş olmasına rağmen yapılan incelemelerde hiçbir darbeye ya da şiddete maruz kalmadıkları tespit edildi. Kayakçılar arasında yer alan Lyudmila Alexandrovna Dubinina'nın ise dilinin, gözlerinin ve dudaklarının olmadığı ortaya çıktı. Ancak olayın bir diğer ilginç yanı ise, olay yerinde kayakçılardan başka kimsenin ayak izine rastlanmamasıydı.
Komplo teorilerine dönüştü
Olayın hemen ardından Rus makamları inceleme başlatsa da cesetler üzerinde yapılan otopsi işlemlerinde net bir sonuca ulaşılamadı. Adlî tıp uzmanları, beş cesedin hipothermi ile (yani soğuk etkisi ile donarak) öldüğünü açıkladı. Ancak dosya, ölüm sebeplerine “zorlu doğal güç” yazılarak çözülmeden gizli bir şekilde rafa kaldırıldı. Gizemi çözülemeden dosya rafa kaldırılınca, gerisinde birçok komplo teorisini bıraktı.
Grubun son kamp yerinin, Baykonur Uzay Üssü (R-7 roket testinin yapıldığı alan) ile Novaya Zemlya’nın (Sovyet Rusya’nın nükleer araştırmalar yaptığı yer) arasında kurulu olması, gizli silah testleri yapıldığına dair komploların ortaya atılmasına neden oldu.
"Çok gizli birşeyleri gördüler"ihtimalleri zayıf.Bu tür bölgelerin etrafında mutlaka korunaklar, korumalar ve güvenlik sistemleri olur.O grup"top secret" laboratuvarları göremezdi.
Bölgede yaşayan yerel Mansi halklarının saldırısına uğramış olabilecekleri iddia edildi. Bazı bilimadamları hipotermiden ölen kişilerde, yanma hissi duyduklarından dolayı “paradoksik soyunma” vakasına rastlandığını açıkladı. Bazı araştırmacılar, çığ düşmüş olabileceği ve kayakçıların çığdan kaçmak için o şekilde çadırı terk etmiş olabilecekleri tezini ortaya attı. Mantıklı bir açıklamaya göre gruptaki dağcılar, kar fırtınasının sebep olduğu infrasound yüzünden kafayı sıyırdılar (infrasonun herkesi aynı şekilde etkilemesi gerekmiyormuş).
infrasonun insanın halüsinasyon görmesini sağladığı ve korkuttuğu bilinmektedir.
NatGeo`ya göre,Kuzey Amerika'da her yıl gerçekleşen yaklaşık 40 ölümün yüzde 90 oranında sorumlusu çığ felaketleri.Ancak diğer bir teori olarak gösterilen"Infrasound"la ölüm oranı "0".Snopes`de önemli teoriler özetlenmiş.
Bölgede kızılötesi sesle duyulduğu veya Rus ordusunun paraşüt mayın bombaları test ettiği iddiaları da komplo teorileri arasında yer aldı.
Rus Yetisi mi?
Ancak gizlenen dosya, 1990 yılında tekrar açıldı ve olayla ilgili toplanan bütün deliller kamuoyu ile paylaşıldı. Bu deliller arasında ise kayakçıların çektiği bir fotoğraf çok dikkat çekti. Söz konusu fotoğrafta ne olduğu belirlenemeyen ama bir Yeti veya popüler tabirle Kocaayak'a benzetilen bir yaratık görülüyordu. Resmin orijinal olduğu tespit edilirken, kayakçıların “katillerinin” fotoğrafını çekmiş olduğuna dair birçok iddia ortaya atıldı.
Öyleki Discovery`deki yayınlanan belgeselde "Yeti"olabileceği öne sürüldü.Bu tür Discovery şovlarına ne kadar belgesel (!) denilebilirse.
Birçok araştırmacıya göre kayakçıların ölümü gizemli değil; zira adli tıp raporlarına göre kayakçıların beşi hipotermi, 4'ü ise aldıkları şiddetli darbelerden dolayı ölmüştü. Gizemli olan kısım ise gecenin o soğuğunda botlarını dahi giymeden onları çadırlarından çıkmaya zorlayan şeyin ne olduğuydu.
Gizemi hala çözülememiş bu olay, bugün hala Rusya'nın ‘John F. Kennedy’ vakası olarak da nitelendiriliyor. Olay birçok filme, belgesele de konu oldu ve çok sayıda kitap yazıldı.
BBC`de bu yıl Dyatlov vakasını yeniden inceledi.
Bu gerçekten bir cinayet olabilir mi?
Rusya'da bir televizyon kanalında işlenen son teori bu. Na Samom Dele adlı bir saatlik programda, adli tıpçı Edvard Tumanov şok içindeki izleyicilere öğrencilerden birinin bir ağaca bağlı bulunduğunu ve işkenceyle öldürüldüğünü söyledi.
Bunu destekleyen son teori
Belkide soğuk savaşın son sırlarından birisiydi bu olay.Bu konuda en son versiyonu, Alexei Rakitin takma isim kullanan bilinmeyen bir yazardan geldi.Muhtemelen böylesi tehlikeli bir konuda can güvenliğinden dolayı gerçek kimliğini gizli tutmayı tercih etmişti.
Yazar "Dyatlov Geçidi ölüleri:Soğuk savaşın son sırrı"adlı kitabında , ABD istihbarat raporlarına ve Sovyet KGB'nin bulgularıyla birlikte uzman komisyonunun araştırma dosyalarına atıfta bulunmuş.Yazar, önemli olarak tanımladığı kanıtların çoğunu kullanarak, dokuz kayakçının başarısız bir KGB gizli servis operasyonunun kurbanı olduğu bir senaryodan bahsediyor.Rakitin'in kitabının altyazısında bahsettiği gibi - aslında Soğuk Savaş'ın son gizemlerinden birini çözmüştü.
Dyatlov Geçidi'nde bulunan bazı kıyafetlerin radyoaktif olarak kontamine olması şaşırtıcıydı.
Bu kıyafetler gizli nükleer tesis "Chelyabinsk-40"'da çalışan kayakçı grubundan bir mühendise aitti.Mayak nükleer atık işleme tesisi Ozyorsk yakınlarında bulunmaktadır. Soğuk Savaş sırasında tesis plütonyum zenginleştirme yeri olarak da faaliyet göstermekteydi.
Bu muhtemelen KGB'nin o zaman olaya neden müdahale ettiğini ve Dyatlov geçidinde ölülerle ilgili soruşturmayı yavaşlattığını açıklıyor.Bu mühendis aynı zamanda Sverdlovsk'ta o zamanlar kapalı olan bir mezarlıkta lehimlenmiş bir çinko tabutun içine gömülen grubun tek üyesiydi.Diğer ölülerden farklı olarak, ailesinin veda etmek için tabutu açmalarına izin verilmemişti.Bu ölen kişi mezara ne tür bir sırla gitmişti?
Kitap yazarı Rakitin,ölen mühendisin KGB tarafından çifte ajan olarak görevlendirildiğinden şüpheleniyor.Bu ajan Amerikalılara aslında Sovyetlerde gerçekte olmayan radyoaktif "stronsiyum-90"taşıyan denizaltı gemisinden örnekler alıp bilgisini verecekti.Böylelikle rakibin araştırma ve geliştirme kapasitelerini yararsız bir operasyona sokması umuldu.
Rakitin'e göre mühendis, geziye başlamadan önce KGB'den üç adet kıyafet aldı ve bu kiyafetlerde bulunan radyoaktif stronsiyumdu.
Urallar boyunca grubun yaptığı kayak yürüyüşü sırasında, kayakçı olarak gizlenmiş CIA komando grubunun yolu plana göre Dyatlov grubuyla "tesadüfen" kesişecek ve bu vesileyle radyoaktif kıyafetleri alacaktır.Mühendisle birlikte, grubun sadece iki üyesi KGB ajanları olarak operasyona başladı.
Ancak Rakitin'in şüphelendiği Cholat Sjachl dağı üzerindeki teslimat eylemi başarısız oldu.Muhtemelen CIA ajanlarından şüphelenilmiş olabilir.Başlangıçta silah zoruyla Rus kayakçıları koruyucu giysiler olmadan buz gibi gecede dışarıda yürümeye zorladılar.Böylelikle saldırganlar kendilerince kayakçıların hiçbirinin hayatta kalmayacağı güvenli bir yolu tercih ettiler.Bir süre sonra onları takip ettiler ve zayıf düşen kayakçıları bilinçsiz hale gelene kadar dövdüler ve hatta onlara işkence ettiler.Bulunan son iki kurbanın korkunç yaralanmaları bunu gösteriyor.
90'lı yıllarda olayı merak eden Boris Yeltsin'in dosyaları inceledikten sonra"bir daha bunun hakkında konuşmayacağım" demesi işin içinde KGB olduğunu gösteren detaylardır.
Sovyet ordusu insanlık dışı eylemlerde bulunmuştu ama gerçekten bir yerde öldürdüğü insanları bir dağ tepesine atarlar mıydı?
Sonuçta cesetlerden kurtulmanın daha kolay yolları var.Fakat ortada bir devlet destekli kaybetme vakasının olduğu ortada.
Rakitin kitabında başka bir olağandışı durum olan kontrolden çıkmış bir KGB gizli servis operasyonunada değiniyor:Dyatlov Geçidi'ndeki trajedinin resmi soruşturmasından bir ay sonra 6 Temmuz 1959'da, KGB'de beş müdür yardımcısının üçü ve kıdemli bir departman başkanı aynı anda değiştirildi.Bu Sovyet gizli servisinin tarihinde radikal olarak eşsiz bir süreç.
Dönemin yönetimi neden kuş uçmaz kervan geçmez dağ başında ölen kişilere radyasyon testine gerek görmüşlerdi?
Yeni soruşturma
Rus savcılığı, söz konusu esrarengiz olayı soruşturmayı tekrar başlattı. Savcılık üç ihtimal üzerinde duruyor. Üç ihtimal de bölgenin tabiatı ile alakalı.Birinci ihtimale göre gençlerin kaçmasının arkasında yatan sebep çığ. Çığdan korkan gençler hızlı bir şekilde farklı bölgelere kaçıyor. Diğer ihtimale göre de dağın coğrafi yapısından dolayı ortaya çıkan sesin gençleri korkutarak hızlıca kaçmasına neden olduğu. Bu korkunç sesin gençlerin sinir kontrolünü kaybetmesine ve trajik sonun yaşanmasına neden olduğu öne sürülüyor.
Ancak bu 3 ihtimal teorilerden en zayıf olanları.Birçok gözlemciye göre yetkililerin Cholat Sjachl'daki şaşırtıcı olayların gerçek arka planını gizlemek istedikleri açıktır.
Çığ düşmesi, Mansilerin saldırısı yahut vahşi hayvanlar tarafından öldürülmüş olsalar KGB bunu memnuniyetle kabul eder ve raporunda belirtirdi.Oysa raporda "bilinmeyen zorlayıcı bir güç tarafından öldürülmüşlerdir" yazıyor.Kayakçıların üzerine çığ düşecek ve KGB "çığı korumak" adına bunu saklayacak veya kayakçılara Ayı saldıracak ve KGB Ayı`yı korumak için bunu saklayacak.
BBC araştırmasının finalinde şöyle yazıyor,
"Komsomolskaya Pravda gazetesi dosyanın tekrar açılması için hükümete baskı yapsa da, bulunacak sonuçların herkesi tatmin etmeyeceği kesin.
1990'ların başında Rusya'da yaşadım, hâlâ sık sık gidip gelirim ve bu yüzden insanların resmi açıklamaya inanmaması beni hiç şaşırtmıyor.
Hükümetlere güvensizlik her yerde yaygın, ama Rusya'da çok daha köklü.
Geçen yılın popüler televizyon dizilerinden Çernobil, Sovyet yetkililerinin hakikati gizlemek için neler yapabileceğini gösteriyordu.
Ve bu yıl ülkenin kuzeyindeki Arkhangelsk bölgesinde yaşanan nükleer kaza sonrasında gördüğümüz gibi, bazı şeyler değişmiyor.
Nükleer yakıtlı füzenin patlamasıyla yaralananlar hastaneye çıplak ve şeffaf bir örtüyle getirildi fakat doktorlara hastaların durumuyla ilgili hiçbir şey söylenmedi.
Radyasyona karşı özel bir önlem almayan doktorlar bu yüzden şimdi kendilerinin radyasyona maruz kalmış olabileceğini düşünüyor.
Bu olayın ardından pek çok kişinin aklına gelen Çernobil olsa da Ural bölgesinde yaşayanlara, 60 yıl önceki Dyatlov Geçidi vakasını anımsattı.
Komplo teorileri, güçsüz insanları hayali bir "ötekiye" karşı birleştirir. Batı ülkeleri bugün Rusya'nın diğer ülkelerdeki seçimlere müdahale ettiğine yönelik suçlamaların ortaya çıkmasıyla şaşkına dönse de Dyatlov'da yaşananlar, gizli güçlerin hakikati sakladığına dair söylentilerin Rus halkı için hiç de yeni bir şey olmadığını bize hatırlatıyor."
Sonuç olarak,
Hiçbir senaryo tek başına bahsedilen otopsi ve araştırma sonuçlarını açıklamada yeterli olmuyor.Öncelikle "varsayılan"senaryonun manipülasyona uğramış olma ihtimalide yüksek.Eksik,eklenmiş yada değiştirilmiş olaylar olabilir.Rakitin`in senaryosu ne kadar doğru bilemeyiz ama ajanların kol gez gezdiği soğuk savaş dönemini düşünecek olursak bize bilmemizi istedikleri senaryoyu gösterecekleri yüksek ihtimaldir.Özelliklede başarısız bir operasyon söz konusu ise.
Kaynaklar
1.https://www.livescience.com/25072-yeti-abominable-snowman.html
2.https://press.discovery.com/us/dsc/press-releases/2014/discovery-channel-heads-deep-siberia-search-r-3070/
3.https://www.nationalgeographic.com/environment/natural-disasters/avalanches/
4.https://dyatlovpass.com/death
5.https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51267593
6.https://en.wikipedia.org/wiki/Infrasound#Human_reactions
7.https://www.snopes.com/news/2017/12/28/dyatlov-pass-incident/
8.https://www.fr.de/panorama/toten-djatlow-pass-13511581.html
9.https://www.themoscowtimes.com/2015/03/29/solving-the-dyatlov-pass-mystery-a45249
10.Video-Simple History-https://www.youtube.com/watch?v=FZvRPoon7e8&t=430s
11.https://en.wikipedia.org/wiki/Dyatlov_Pass_incident
Tags