Musa Gerçekten Yaşadı Mı?

0

 The Resurrection of Moses | Torah Portions | FFOZ

Musa Gerçekten Yaşadı Mı?

Konu hakkında Oda Tv,deki Şıvan Okçuoğlu`nun yazdığı güzel bir 🔗makaleyle başlayalım.

Yahudi tarihinin dönüm noktası olarak kabul edilen, Hıristiyanlık ve İslam inançlarında adı sıkça geçen Musa'nın hikayesi, dinler tarihinin en çelişkili konularından biridir. Musa'nın yaşadığı söylenen tarihler, olaylar dizisi ve bilhassa Firavun ile ilgili anlatılan bilgiler, tarihsel veriler ile ciddi bir çelişki barındırmaktadır.

Musa'nın hikayesi antik dönemlerde insanlara son derece etkileyici gelmiş olmalı, günümüzde bu hikaye halen büyüleyici etkisi korumakta, belki de bu ''büyülü'' etki nedeni ile insanlar efsaneye dair sormaları gereken asıl soruyu sormamaktadırlar, bu soruların gözden kaçırılması bir şekilde kutsal kabul edilen kitaplarda verilen detaylarda sanki afaki bir unsurmuş gibi es geçilen bir husus nedeniyle mümkün olmalıdır.

Sorulması gereken soru şu; Musa'nın yaşadığı rivayet edilen dönemde Mısır firavunu kimdi? Bu sorunun yanıtı, Musa hikayesini boşluğa düşürmektedir.

Enteresan şekilde Tevrat ve Kur'an'da dönemin firavunu ısrarla ve sadece ''🔗firavun'' olarak anılmaktadır. Öyle ya, bu kitaplarda kimlerin isimleri geçiyor, bir kısmı kutsanan, bir kısmı lanet ile anılan sayısız insanın isminin girdiği kitaplarda Musa'nın yaşadığı dönem koskoca Mısır'a kim hükmediyordu ve Kızıldeniz'in altında kalarak boğulduğu iddia edilen firavun, ki bu kişi her kimdiyse dinler tarihinde çok önemli bir yere sahiptir, öyle ki ölmesine saniyeler kala korkudan Allah'a iman etmeye yöneldiği ve secdeye kapandığına dair detaylar verilmektedir, fakat isminin verilmesinden bilhassa kaçınılmış gibi görünmektedir.

Bu arada en önemli husus, semavi olduğu iddia edilen kitaplarda sanki Musa'nın doğduğu gün iktidarda olan firavun ile Musa ve Yahudilerin Mısır'dan çıkış anında tahtta oturan firavun aynı kişiymiş gibi bir intiba yaratılmıştır, halbuki araştırmamız gösteriyor ki bu bile gerçekçi bir bilgi değildir.

Musa ne zaman yaşadı?

Musa kaç tarihleri arasında yaşamıştır? Bu soruyu sorarak başlamamız gerekiyor, Tevrat bu konuda tarih vermediği için Yahudi din adamları geriye dönük bir hesap yaparak ilgili tarihlere ulaşmaktadırlar ki, Musa'nın gerçekten yaşadığına dair Tevrat, İncil ve Kur'an dışında herhangi bir belge bulunmadığından, biz Yahudi din adamlarının yaptıkları hesapları referans almak zorundayız.

jewishvirtuallibrary.org adlı siteye göre Musa'nın doğum tarihi M.Ö. 1393 🔗olarak geçiyor, Wikipedia'ya bakacak olursak Musa M.Ö. 1400 yılında doğdu. Bundan sonrasında unutmayın, M.Ö.'ye dair yapılan tarihlendirmeler geriye, yani sıfıra doğru akmaktadır. Şimdi artık karşımıza çıkacak her tarihte büyük çelişkiler ile karşılaşmaktayız.

Mısır, kayıt tutmaya büyük önem vermiş bir medeniyettir, bu sebeple hangi firavun hangi tarihler arasında yaşamıştır ve iktidarda kalmıştır bu bilgiye vakıfız, çoğu firavunun çocuklarının da isimleri günümüze ulaşmıştır. O halde bakalım bu iki çelişkili tarihte Mısır tahtında oturan firavunlar kimlermiş?

🔗Geni.com adlı sitede yer alan verilere göre Musa'nın doğduğu iddia edilen tarihlerde Mısır 18. Hanedan tarafından yönetiliyordu. Halbuki daha sonra üzerinde duracağımız verilere göre Musa 19. Hanedan döneminde peygamber oldu ve halkını Mısır'dan çıkardı. Arada ne kadar devasa bir süreç var az sonra göreceksiniz.

Musa'nın doğduğu rivayet edilen yıllardan ilki M.Ö. 1400, Aakheperrue Amenhotep II'nin ölüm yılı, yerine aynı sene Menkheperure Thutmose IV tahta çıkmış ve M.Ö. 1400-1390 yılları arasında 10 yıl iktidarda kalmıştır. Eğer Musa'nın doğum tarihini M.Ö. 1393 olarak kabul edecek olursak, o halde M.Ö. 1390'da tahta çıkıp M.Ö. 1352'de ölen Nebmaatre Amenhotep III'ün iktidar döneminde doğduğunu kabul etmek zorundayız.

Vektorgrafiken Moses Vektorbilder Moses | Depositphotos 

İlk çelişki ...

Şimdi ilk çelişkiye bakalım, kabul edildiği üzere Musa doğduğunda firavun kendi iktidarını sona erdirecek bir İbrani çocuğunun doğduğu kehanetini ciddiye alır ve tüm yeni doğan İbrani bebelerinin öldürülmelerini emreder. Annesi bebeğini doğduktan sonra üç ay gizler fakat daha sonra gizlemeye devam edemeyeceğini düşünerek Nil nehrine bir sepet içerisinde bırakır.

O halde şu soruyu sormamız gerekiyor, Musa'yı öldürtmek isteyen firavun 12 sene için iktidarda kalabildiyse, nasıl olur da kendisi henüz tahta çıktıktan üç yıl sonra doğan bir bebek olarak Musa o firavunun tahtı için risk oluşturmuş olabilir? Musa'nın Mısır'dan çıkmasından sonra da firavunların uzunca bir süre, yani 1300 seneye yakın bir süre daha Mısır'ı yönettikleri düşünülürse, bu tehdidin tek bir firavuna yönelik değil, genel olarak tüm firavunların varlığına dair olduğunu da söyleyemeyiz.

M.Ö. 1393 yılında doğan bir çocuğun tehditkar varlığı dönemin mevcut firavununa kehanet edildiyse, o halde 🔗Amenhotep III'ün ölüm yılı olan M.Ö. 1352 senesinde Musa henüz 39 yaşındadır. O halde Musa'nın doğumunu engellemeye çalışan firavun ile Exodus esnasında iktidarda olan firavun başka kişiler olmalı, bu noktada Musa hikayesi çoktan çatırdamaya başladı bile. Peki başka bir tarihi referans alalım, Mısır'dan çıkış kaç yılında gerçekleşmiştir?

Jewishvirtuallibrary.org'a göre bu olay M.Ö. 1280'de gerçekleşmiştir. Pozitif Yayıncılık'tan çıkan Paul Johnson'ın Yahudi tarihi adlı eserinde çıkışın M.Ö. 1225'te tamamlandığı söylenir. Aynı kitap büyük bir hataya imza atarak Musa'nın halkıyla birlikte kaçtığı dönemde iktidarda olan kişinin II.Ramses değil, oğlu Merneptah'ın (bazı kaynaklara göre tam ismi Banenre Merenptah olarak geçer, Ramses'in oğludur) tahtta oturduğunu ifade etmektedir. İşte saçmalıklar dizisi doruğa ulaşıyor, Johnson M.Ö. 1220'de Merneptah'tan kalma anıtlar bulunduğunu iddia eder, o halde iktidarda olan kişi de o olmalıdır diye hata yapar.

Halbuki M.Ö. 1279'da tahta çıkan 🔗II.Ramses M.Ö. 1213 yılında ölmüştür ve hem bu bilgiden Mısır yazılı kaynakları nedeniyle büyük ölçüde eminiz, hem de II.Ramses'in mumyası günümüze kalmış durumdadır ve yapılan DNA testleri sayesinde mumyanın kendisine ait olduğu kesinleşmiştir ve kesinlikle Kızıldeniz'de boğularak değil, yaşlılıktan ve dişindeki apsenin vücuduna akıttığı iltihaplar yüzünden ölmüştür. Kaldı ki adamın mumyası lahitinin içinden çıkmıştır. 

Fransız bilim insanları, firavunun kalıntılarını incelerken, mumyanın bir mantar büyümesi tehdidi altında olduğunu ve çürümeyi önlemek için acil tedaviye ihtiyaç duyduğunu söylemiş ve Fransa`ya götürmüşlerdi.Fransız yasalarına göre, ülkeye giren, ölü ya da diri herkes pasaporta sahip olmalıydi. Bu yüzden Mısır hükümeti firavuna özel bir pasaport çıkarmış ve onu “Kral (merhum)” olarak etiketlemişti.Hatta ilk"🔗heritagedaily.com"adlı siteden yayılan bu haberde pasaportun resmi bile gösterilmişti.Ancak daha sonradan haberin gerçek resmin ise "fake"oldugu 🔗ortaya çıkmıştı.

Musa'nın doğduğu rivayet edilen tarihler ile Mısır'dan çıktıkları iddia edilen tarihler arasında en az 9 firavun tahta çıkmış ve inmiştir. Yani Musa'nın doğumunun kendi iktidarı için risk oluşturacağı firavuna söylendi ise, 9 ayrı firavun gelmiş geçmiş ancak böyle bir risk ortaya çıkmamıştır.

Bu noktada daha ciddi bir referansa ihtiyacımız var, hangi husus bize Musa'nın hangi dönem yaşadığına dair bilgi verebilir? Elbette Yahudi tarihinde adı neredeyse Meryem kadar kutsal kabul edilen bir kadının izini takip etmeliyiz, Musa'yı sepet içerisinde Nil nehrinde yüzerken bulan ve saraya sokan kişi, firavunun kızı (bazı kaynaklar karısı olarak söylese de tamamen hatalı bilgidir, firavunun kızı olduğu kabul edilir) iyiz. 

 Der kleine Moses wird gerettet | Bibelgeschichten

Kim bu firavunun kızı?

Kızın adı bildiğim kadarı ile Tevrat'ta geçmiyor ya da ben bulamadım, fakat Yahudi tarihinde önemli bir karakter olduğu için adı günümüze kalmış, 🔗Bithiah, yani Batyah olarak bilinen bu genç kızın bir cilt hastalığı vardır ve bu hastalık nedeni ile soğuk suyla yıkanması gerekmektedir, işte bu sebeple yıkanma faliyetini Nil'in serin sularında gerçekleştirdiği rivayet edilir. Musa'yı da yıkanırken sepet içerisinde nehirde yüzerken görmüş ve saraya almıştır şeklinde rivayet edilir.

Batyah olarak anacağımız bu kızın hangi firavunun kızı olduğu bilgisi kutsal kabul edilen metinlerde geçmez, öyle ya Musa hikayesi Yahudi tarihinin dönüm noktasıdır ancak Batyah olmasa firavunun adı verilmediği için tarihsel verileri karşılaştırma şansımız olmayacaktı. Neyse ki kızın adını korumak gibi bir gaflete düşmüşler.

Firavunun kızının doğum tarihide uymuyor

Araştırdığımızda ölüm tarihi bilinmemekle birlikte, genç kızın doğum tarihi, aile kökenleri hakkında bilgilerin depolandığı geni.com adlı siteye göre doğumu yaklaşık olarak M.Ö. 1275 🔗olarak geçiyor. İşte bu güzel bir tarih ve iyi bir ipucu olarak kabul edilmeli. Fakat sorun şu ki, Musa'nın doğduğu rivayet edilen tarih ile oldukça uyumsuz bir tarih.

M.Ö. 1275'te Mısır tahtında 19. Hanedanın üyesi II.Ramses'in babası I. Seti oturmaktaydı. I. Seti M.Ö. 1290-1279 arasında hüküm sürmüş ve mumyası günümüze kalmıştır. Kızıldeniz'de boğulmadığına eminiz.

Bu tarihler göz önüne alındığında Musa'nın doğum tarihi ile Batya'nın kendisini nehirden çıkardığı tarih arasında ciddi farklar gözlenmektedir. Musa'nın doğum tarihini M.Ö. 1400 olarak kabul ettiğimizde Batya'nın doğduğu düşünülen tarihlerde Musa zaten 125 yaşın olmalı, peki o halde Jewish Virtual Library'nin verdiği sayıyı referans alalım ve doğumu M.Ö. 1393 olsun, Musa Batya'nın doğduğu iddia edilen yılda 118 yaşında oluyor. Bu iş böyle olmayacak, peki başka unsurları referans alalım.

Bithiah, ya da Batyah ismi Semitik bir isimdir, işe bak firavun kızına semitik isim koymuş. Bat-Yah, yani tanrının kızı olarak çevrilebilecek isimde Mısır hanedanlarında tek bir kişi bulunmaktadır, ismin Yahudi tarihine girerken ufak bir değişim geçirdiğini tahmin edebilirsiniz. O halde kimin kızı bu Batyah?

II. Ramses'in çocuklarının isimleri günümüze kalmıştır, hanedanın soyağacında Bintanath olarak geçen isim Yahudi tarihine Batyah olarak aksetmiş gibi görünüyor. O kız da Ramses henüz tahta çıkmadan önce dedesi I. Seti zamanında doğmuş ve Ramses'in ilk kız çocuğudur, enteresan şekilde kendisine Semitik bir isim uygun görülmüştü. Anath'ın kızı manasına gelen ismi oldukça ayırt edici bir niteliğe sahip ve mumyası Krallar Vadisi'nde yattığı mezarında bulunmuştur.

Batyah'ın tam olarak ölüm yılı verilmiyor, fakat babası olan II.Ramses'ten sonra tahta geçen, II. Ramses'in oğlu Merenptah döneminde öldüğü biliniyor, ölümü ile ilgili duvar resimleri yapılmış, aynı zamanda tabutu bulunduğunda QV71 adıyla bu tabut kayıtlara geçirilmiştir. Anlaşılacağı üzereBatyah ile Merenptah kardeşler.

Görüldüğü üzere Yahudi kaynaklara göre Musa'nın doğduğu rivayet edilen tarihler ile kendisini nehirden çıkardığı iddia edilen kızın yaşadığı tarihler arasında ciddi bir uçurum bulunmamaktadır.

Nicht Moses teilte das Meer | Tages-AnzeigerKızıldenizde boğulan Firavun kim?

O halde şu soruyu soralım, Musa'nın çağdaşı olan ve Kızıldeniz'in sularında boğulduğu iddia edilen firavun kimdir? Bir iddiaya göre o kişi II.Ramses'tir ancak bu iddianın doğru olmadığı iyi biliyoruz, kaldı ki Ramses'in mumyası tabutuyla birlikte mezarında bulunmuş, adamın gayet yaşlı başlı haliyle hastalıktan ve yaşlılıktan öldüğü bilinmektedir.

Öteki iddiayı referans alalım, ve Ramses'in oğlu 🔗Merenptah (ya da Merneptah olarak anılıyor) zamanında bu olayın yaşandığı iddiasını inceleyelim.

Merneptah'ın tabutu bulunmuş ve KV8 koduyla kayıt altına alınmıştır fakat mumyası ilk etapta bulunamamıştır. 1989 yılında Amenhotep'in mezarında 18 ayrı mumya ile birlikte bulunmuş ve Kahire müzesine alınmıştır. İlk başta mumyanın bulunamamış olması sizde ''acaba?'' sorusunun zihninizden geçmesine neden olduysa da üzgünüm. Bu iki kral da iddia edildiği gibi sular altında kalarak boğulmamıştır.

Geçtiğimiz yıllarda Kızıldeniz kıyısında Musa'yı kovalarken sular altında kalarak boğulan firavunun mumyasının bulunduğuna dair zırva bir 🔗haber yayılmıştı, daha sonra anlaşıldı ki alakası yok ancak ilk başta yalan haber yayıldığında kulaktan kulağa yayılan bu zırva, haberin yalan olduğu 🔗ortaya çıkınca aynı hızlı yayılım ''nedense'' gerçekleşmedi. British Museum'da bulunan ve firavun ile akalası olmayan bir köylü cesediydi.Ayriyetten bilimsel olarakta Kızıldeniz hadisesinin bahsedilen tarihlerde gerçekleşmedigi ortaya 🔗çıkmıştı.

Gördüğünüz üzere, ne Yahudi kaynakları ne Mısır kaynakları ne de bilimsel ve tarihi veriler bize Musa'nın gerçekten yaşadığını ve yaşadığı rivayet edilen olayları doğrulamamaktadır. Musa olayı muhtemelen tarihsel bir efsane olarak bir din yaratma sürecinde uydurulmuş, nesilden nesile geçerken süslenerek abartılmış, kendisini peygamber olarak tanıtan Musa adında bir Yahudi gerçekten yaşadıysa muhtemelen kendi hikayesini yazarken abartı üzerine abartı kullanmış ve din oluşturma sürecini toplumların pek sevdiği fantastik öğeler ile süsleyerek etkileyici bir hale getirmeye çalışmıştır. Sonraki dinlerde de hikaye bu şekilde aktarılmıştır.

Moses und die Frühgeschichte des Judentums - [GEO]Musa efsanesinin kökeni nedir?

Bu konuda Almanya`nın Focus dergisinde bir makale 🔗yayımlandı.Makalede Musa`nın gerçekte yasayıp yaşamadığının yanında efsanenin kökenini sorguladı.

Makaleye göre,Mukaddes kitabın yasa koyucusunun tarihi bir figür değil, mitolojik bir figür olduğunu ortaya koyuyor. 

Efsanevi figürün arkasında gerçekte tarihi bir kişi var mı? Yoksa Musa, İsrail'i dini bir yola sokmaya yardım eden edebi bir kurgu muydu? 

Günümüzde antik çağ bilginleri arasında, dinin kurucusunun ve Sina mucize yaratıcısının hiçbir zaman var olmadığı kabul edilmektedir.Bir buçuk asırdan beri arkeologlar Mısır çöl kumlarını elediler ve herhangi bir İsrail kabilesine dair en ufak bir iz bulamadılar; Musa'nın halefi Yeşu yönetiminde İsrailoğulları tarafından iddia edilen toprak fethine ilişkin kanıt arayışı da aynı şekilde başarısız oldu.

Danimarkalı Eski Ahit bilgini Niels Peter Lemche, İbrahim'in gerçekte 🔗asla yaşamadığını hatta aynı şekilde İshak ve Yakup'un gerçekte yaşamadığı görüşünde. İsrail halkının Mısır'da Firavun'un baskısından kurtulduğu bir dönem olmadı. 

Bilginler Mozaik dinin tam olarak ne zaman doğduğunu araştırıyor.Bu zamana kadar varılan fikirbirliğine göre ,Yahudilerin Babil esaretinden (MÖ 586-539) öncesi olamaz.Ayriyetten uzmanlar kurucu figürün tarihsel bir figüre dayanıp dayanmadığını araştırıyorlar. Örneğin, Berlin Mısırbilimci Rolf Krauss, kitabında, II. Ramses'in torunu olan firavun Amun-masesa'yı tarihsel rol modeli olarak tanımlıyor.

Bununla birlikte, Exodus mitinin gücü kırılmamış görünüyor. Ünlü ABD'li tarih profesörü Gerda Lerner, "Yahudilerin zulmü Mısır'daki kölelikleriyle başlar" diyor. 

MÖ 2 binyılın sonunda Musa'nın İsrail halkını Mısır esaretinden kurtardığı, Tanri Yahve'nin yardımıyla denizi ikiye ayırarak firavun ve ordusunun boğulma hadisesi ve Sina'daki On Emri aldığı hikayesi kollektif bilinçte kesin dille yazılıdır.Hıristiyanlık ve İslam`da bu kurtuluş efsanesini devraldı ve kitlesel olarak etkili olmasına yardımcı oldu.Günümüze kadar gelen bu mit bilimsel yapıbozumuna karşı inatla kendini göstermeye 🔗devam ediyor.

Tarih yazıcılığının babası Herodot bile,antik dünyada büyük merak uyandıran haber değeri taşıyan konu hakkında 🔗hiçbir şey bilmemektedir.

Arkeoloji ve uzman eleştirileriyle darmadağın olan Kutsal Yazılar, tarihsel kanıt olarak itibarını yavaş yavaş yitirdi ve İncil'deki figürler yerine "efsannine mucidini" araştırma odağı haline geldi. Eski Ahit'in 39 kitabından ilk 5 kitabınin başlangıcında Musa'nın söylediklerinin en eski metinler olamayacağı ortaya çıktı.Her halükarda, Yahudi dininin mutlak figürünün kutsal dinler dışında pek bilinmemesi gariptir. Örneğin, 16 peygamberden sadece dördü onu tanır (Yeremya, Daniel, Micha, Malaki) 

Mukaddes Kitap dışı metinlerde bile Musa çok geç ortaya çıkıyor.İlk kez MÖ 300 civarında, Musa`nın sözde dünya gezisinden bin yıl sonra.Yahudiler, Yunanlılar ve Romalılar, takip eden dönemde Musa`nın eylemlerinden bahsettiler. Yunanlılar dine küfreden bir tablo çizerler,  tapınakları yıktıkları için Mısırlılarda yağmacı Asyalıların lideri olarak tasvir edilir. Yahudi yazarlar ise kanun koyucuyu insanlığın öğretmeni olarak yüceltirler.

MÖ 200'den MS 100'e kadar olan dönem, Filistin'de ve Yahudi Akdeniz diasporasında dini bir mayalanma dönemiydi; burada Musevilik ve Helenizm teolojik açıdan kenetlenmişti ve dinin kurucusu Musevi'nin efsanevi figürü de cepheler arasında kendine yer buldu. Bir yanda naif imge kültüyle Akdeniz halklarının entelektüel açıdan hoşgörülü çoktanrıcılığı, diğer yanda imgesiz, dogmatik tek tanrıli İsrailì vardı. Romalı tarihçi Tacitus, "Onlarda kutsal olmayan bizde kutsal " dedi ve Yahudilerin "diğer tüm insanlardan düşman olarak nefret etmelerine" şaşırdı.

Exodus aslında MÖ 1250 civarında değil, neredeyse 1000 yıl sonra fikirlerde gerçekleşti. İsrail halkı Mısır'ı değil, yalnızca kendi halklarına ayrılmış olan tek Tanrı Yahveh'ye ibadet etmek için kozmopolit ve çok tanrılı antik tanrılar dünyasını terk etti.

Moses in the Bible - His Story and SignificanceMusa figürünü kim nasıl ortaya çıkardı?

Musa yazarı Krauss, Yahvist olan bir yazarın sadece Tevrat'taki Musa hikayelerinin yazarı değil, aynı zamanda mucidi olduğuna inanıyor. Bu gizemli"çok yetenekli yazarın" yaşamını MÖ 480 ile 420 yılları arasına tarihlendiriyor.Krauss`a göre ilk önce Yahudi tektanrıcılığından söz edilemezdi. O zamanlar Persler Akdeniz bölgesinde lider güçtü ve Berlin Mısırbilimci bu hikayenin Yahudilerin Tanrı anlayışını etkilediğinden emin: “Eski Pers modelinde, Tanrı halklar arasında hiçbir ayrım yapmadı; öte yandan Yahvist yazar ise, Yahudilere ilham veren ve dünyanın Yaratıcısının belirli bir ulusu tercih ettiği yönündeki yeni bir fikri ilan etti.

Bu gizemli yazar, eski Mısır geleneği olan kral karşıtı "Amun-masesa"'yı Musa elbisesini tasarlamak için bir terzi mankeni olarak kullandı.Krauss`a göre hikayenin yazarı İbranice bir kökene sahip. (ve Pers kralı Cyrus etrafında dönen bir ifşa destanından yararlandı). Hikaye icat edildi ve çok eskilere tarihlendirildi.İncil eleştirisinin eski ustası Julius Wellhausen'in dediğine göre, Babil'deki zorunlu sürgünden dönen, ancak hala yabancı yönetim altında olan Yahudilerin,  “geçmişin manevi kazanımı” ile ilgiliydi.

Eğer Krauss haklıysa, dindarlar için, Musa olmasa da, en azından benzer  bir kişinin yaşamış olması, Yahvist'lerin tesellisi olmaya devam ediyor.

Berlinli Mısırbilimci Rolf Krauss, Musa hikayelerinin tarihsel bir modeli olabileceğine inanıyor: Firavun II. Sethos'a isyan eden Ramses`in torunu Amun-masesa.

İncil'de olmayan YAHUDİ EFSANELERİ, aslında Musa hakkında Eski Ahit'ten daha fazla bilgi veriyor ”diye yazıyor Krauss. Bu efsanevi prens, Firavun adına Kush'a (Etiyopya) bir sefer düzenleyen, orada naip olarak yaşayan ve sonunda Firavun ile bir anlaşmazlığa düşen Mısırlı bir kralın oğludur.Bu kral "Amun-masesa"dır.

Sonuç olarak Musa figürü Amun Masesa`nın yerine konulmuş sahte versiyonudur ve gerçekte Musa Amun Mesesa`nın bizzat kendisidir. Kaynaklar

1.https://odatv4.com/analiz/musa-ve-firavun-hikayesi-gercek-mi-2905161200-94954

2.https://www.jewishvirtuallibrary.org/timeline-for-the-history-of-judaism

3.https://www.geni.com/people/Bithiah/6000000006521816202

4.https://en.wikipedia.org/wiki/Ramesses_II

5.https://www.heritagedaily.com/2020/03/the-passport-of-ramesses-ii/126812

6.https://eu.usatoday.com/story/news/factcheck/2021/01/30/fact-check-ramesses-ii-had-passport-but-viral-image-fake/4313165001/

7.https://robincohn.net/pharaohs-daughter/

8.https://en.wikipedia.org/wiki/Merneptah

9.https://www.haber7.com/teknoloji/haber/122648-firavun-cesedi-efsanesi-de-fos-cikti 

10.https://jwa.org/encyclopedia/article/daughter-of-pharaoh-midrash-and-aggadah

11.https://www.geni.com/people/Bithiah/6000000006521816202

12.https://www.focus.de/kultur/medien/gab-es-moses-aegyptologie_id_1963599.html 

13.https://brill.com/view/book/edcoll/9789004275980/B9789004275980-s003.xml

14.https://en.wikipedia.org/wiki/Amenmesse

15.Video YT- https://www.youtube.com/watch?v=-q_ye4qRVUk

16.https://www.tagesanzeiger.ch/wissen/geschichte/nicht-moses-teilte-das-meer/story/25921873


Tags

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !